Fa ile Başlayan Kelimeler
FA ile başlayan 261 kelime bulunuyor. Başında FA olan kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Fa kelimesinin anlamı nedir? Fa ile biten kelimeler. İçinde fa olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
15 Harfli Kelimeler
FAYDALANDIRILMA30,
14 Harfli Kelimeler
FACİALAŞTIRMAK28, FAŞİSTLEŞTİRME28, FAYDALANDIRMAK28, FARKLILAŞTIRMA26, FARMAKODİNAMİK25, FAKİRLEŞTİRMEK24
13 Harfli Kelimeler
FABRİKATÖRLÜK29, FARKSIZLAŞMAK28, FACİALAŞTIRMA27, FASULYEGİLLER27, FAYDALANDIRMA27, FAZİLETSİZLİK26, FAİZLENDİRMEK25, FAYDALANILMAK25, FARMAKODİNAMİ24, FAKİRLEŞTİRME23, FANATİKLEŞMEK23
12 Harfli Kelimeler
FARMAKOLOJİK30, FARFARACILIK29, FARMAKOGNOZİ28, FARKSIZLAŞMA27, FAŞİSTLEŞMEK26, FAİZLENDİRME24, FAYDALANILMA24, FAKRUZARURET23, FARKLILAŞMAK23, FANATİKLEŞME22, FATURALATMAK20
11 Harfli Kelimeler
FARMAKOLOJİ29, FAREKUYRUĞU29, FAYDASIZLIK27, FAYTONCULUK25, FAYANSÇILIK25,
10 Harfli Kelimeler
FARZIMUHAL26, FAHRENHAYT26, FAYDACILIK25, FAREKULAĞI25, FABRİKATÖR24, FAZLASIYLA23, FAZLALAŞMA23, FARMAKOLOG23, FARFARALIK23, FACİALAŞMA23, FAZİLETSİZ23, FASULYEMSİ22, FARKSIZLIK22, FAYDALANMA21, FAKİRLEŞME20, FAZİLETKAR19, FATURALAMA18, FAKSLATMAK18
9 Harfli Kelimeler
FARFARACI25, FAGOSİTOZ25, FALANJİST25, FACTORİNG23, FAÇETASIZ23, FASILASIZ22, FAHİŞELİK22, FABRİKACI21, FATURASIZ21, FARMAKOPE21,
Tümünü Gör
8 Harfli Kelimeler
FAYDASIZ23, FARENJİT23, FAYANSÇI21, FAYTONCU21, FALSOSUZ21, FAİRPLAY20, FAKTİTİF20, FAZLADAN19, FALCILIK19, FANTAZYA19, FARAZİYE19, FAREDİŞİ19, FATALİZM18, FATİHANE18, FAZLALIK18, FARKLICA18, FAÇETALI18, FAKİRİZM18, FALAKACI18, FALYANOS18
Tümünü Gör
7 Harfli Kelimeler
FAĞFURİ27, FAYDACI21, FAULSÜZ20, FAİZSİZ20, FAŞİZAN19, FAZLACA19, FARFARA19, FAGOSİT19, FAHRİYE19, FARKSIZ18, FAYDALI18, FASULYE17, FACİALI17, FASARYA16, FASİKÜL16, FAZİLET16, FANUSLU16, FAKİRCE16, FALANCA16, FALÇATA16
Tümünü Gör
6 Harfli Kelimeler
FAĞFUR26, FALANJ21, FAHİŞE19, FAŞİNG19, FAKFON19, FAVORİ19, FAŞİZM19, FANFİN18, FAİZCİ18, FAKTÖR18, FANFAN18, FANFAR18, FAYRAP18, FACTOR16, FARSÇA16, FANGRİ16, FAÇALI16, FAÇUNA16, FAŞİST16, FATİHA16
Tümünü Gör
5 Harfli Kelimeler
FARİĞ18, FAHİŞ18, FASİH16, FAGOT16, FAHUR16, FATİH15, FAYDA15, FAHRİ15, FAHTE15, FAKİH15, FALCI15, FAZIL15, FACİA14, FARAŞ14, FALEZ14, FAZLA14, FARBA13, FASIK13, FASIL13, FASLI13
Tümünü Gör
4 Harfli Kelimeler
FAVA16, FAÇA13, FAİZ13, FARZ13, FABL12, FAKS11, FARS11, FAUL11, FAAL10, FAİK10, FAİL10, FAKR10, FANİ10, FARE10, FARK10
3 Harfli Kelimeler
FAZ12, FAŞ12, FAY11, FAS10, FAK9, FAR9, FAN9, FAL9
2 Harfli Kelimeler
FA8
FA (Kelime Kökeni: İtalyanca fa)
- Müzikal ses dizilerinde mi ile sol arasındaki ses
- Bu sesi gösteren nota işareti
Birleşik Kelimeler: fa anahtarı
FAK (Kelime Kökeni: Arapça faḫḫ)
-
Tuzak, kapan
İyi bir fakı olsa yine iş görebilirdi. - Orhan Kemal
Ata Sözleri ve Deyimler
- faka basmak
FAR (Kelime Kökeni: Fransızca phare)
-
Taşıtların ön bölümünde bulunan, kısa ve uzun mesafeyi aydınlatmaya yarayan ışık düzeneği
Taksi yaklaşırken farların ışıkları gittikçe güçlenerek yukarılara doğru tırmandı. - Necati Cumalı
Birleşik Kelimeler: kısa far, uzun far, sis farı
-
Kadınların süs için göz kapaklarına sürdükleri çeşitli renkte boya, düzgün
Uzun ve kıvırcık kirpiklerini göz kapaklarına kadar sürdüğü farla boyadı. - Cahit Uçuk
FAN (Kelime Kökeni: İngilizce fan)
- Havalandırma aracı, pervane, pervane kanadı, vantilatör
- Sıcak veya soğuk havayı dengeli olarak savuran araç
FAL (Kelime Kökeni: Arapça fāl)
-
Geleceği öğrenmek, şans ve kısmeti anlamak amacıyla oyun kâğıdı, kahve telvesi, el ayası vb.ne bakarak anlam çıkarma, bakı
Ben bütün fallara, bütün rüyalara, bütün itikatlara inanırım. - Peyami Safa
Ata Sözleri ve Deyimler
- fala bakmak
- fal açmak (veya bakmak)
Birleşik Kelimeler: falname, fal taşı, bakla falı, el falı, kahve falı, papatya falı
FAAL (Kelime Kökeni: Arapça faʿāl)
-
Çok çalışan, çalışkan, canlı, hareketli, aktif
Medeni milletler arasında faal bir unsur olabileceğimizi ispat etmemiz lazımdır. - Falih Rıfkı Atay
- Çalışır durumda olan
- Etkin
FAİK (Kelime Kökeni: Arapça fāʾiḳ)
- Üstün, yüksek
FAİL (Kelime Kökeni: Arapça fāʿil)
-
Eden, yapan, işleyen
Vilayetin bir yerinde faili yakalanamayan bir irtica vakası çıkar. - Reşat Nuri Güntekin
- Özne
- Hukuki sonuç doğuracak bir suç işleyen kimse
Birleşik Kelimeler: faili meçhul, failimuhtar
FAKR (Kelime Kökeni: Arapça faḳr)
-
Yoksulluk, fukaralık
Bu dakikadan itibaren önümüzde yürüyecek olan bu genç adam, azlıkla, fakr ile, mazlumluk ve mağlubiyetle ittifak etmişti. - Hamdullah Suphi Tanrıöver
Birleşik Kelimeler: fakruzaruret
FÂNİ (Kelime Kökeni: Arapça fānī)
-
Ölümlü, gelip geçici, kalımsız
Her fâni güneşten, çimden nasibini alıyor. - Yusuf Ziya Ortaç
- İnsanoğlu
Birleşik Kelimeler: fâni dünya
- İnsan gözünün algıladığı ışık şiddeti
FARE (Kelime Kökeni: Arapça fāre)
-
Sıçangillerden, küçük vücutlu, kemirgen, memeli hayvan (Mus)
Tarla faresi. Fındık faresi.
- Düz bir yüzey üzerinde yuvarlanan bir top aracılığıyla imlecin hareketini sağlayan elektronik araç
Ata Sözleri ve Deyimler
- fare çıktığı deliği bilir
- fare deliğe sığmamış, bir de kuyruğuna (veya kıçına) kabak bağlamış
- fare düşse başı yarılır
- fareler cirit atmak (veya oynamak)
Birleşik Kelimeler: fare deliği, faredişi, farekulağı, farekuyruğu, fare otu, kör fare, sivrifare, cep faresi, çatı faresi, fındık faresi, fil faresi, firavun faresi, kamyon faresi, lağım faresi, otel faresi, tarla faresi
FARK (Kelime Kökeni: Arapça farḳ)
-
Bir kimse veya nesnenin bir başkasıyla karıştırılmamasını sağlayan ayrılık, benzer şeyleri birbirinden ayıran özellik, başkalık, ayrım, nüans
Emanete ihanet etmek veya etmemekle insan öteki mahlukattan ayrılır veya onlardan farkı kalmaz. - İsmet Özel
- Ayrım
- Çıkarma işleminin sonucu
Ata Sözleri ve Deyimler
- fark atmak
- fark etmek
- fark etmez
- fark gözetmek
- farkına varmak
- farkında olmak
- fark olunmak
- fark yapmak
Birleşik Kelimeler: ortak fark, toplumsal fark, potansiyel farkı, saat farkı, sayı farkı
FAKS (Kelime Kökeni: İngilizce fax)
- Belgegeçer
FARS (Kelime Kökeni: Fransızca farce)
-
Güldürü
Eser konu bakımından eski farslar gibi bir toplamadır. - Fahir İz
- İran'ın güneybatısında yaşayan halk veya bu halkın soyundan olan kimse
FAUL (Kelime Kökeni: İngilizce faul)
- Karşılaşmalarda rakip oyuncuya yapılan kural dışı hareket
- Genel kurallara uygun olmayan, hoşa gitmeyen hareket, duruş vb