Fa ile Başlayan 5 Harfli Kelimeler

FA harfleri ile başlayan 5 harfli 38 kelime bulunuyor. Başında FA olan 5 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "fa ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde Fa olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

FARİĞ18, FAHİŞ18, FASİH16, FAGOT16, FAHUR16, FATİH15, FAYDA15, FAHRİ15, FAHTE15, FAKİH15, FALCI15, FAZIL15, FACİA14, FARAŞ14, FALEZ14, FAZLA14, FARBA13, FASIK13, FASIL13, FASLI13, FASON13, FARAD13, FANYA13, FAKÜL13, FALSO13, FALYA13, FANUS13, FASET12, FASİT12, FASKA12, FATSA12, FAUNA12, FARİL11, FANTİ11, FAKAT11, FAKİR11, FALAN11, FANTA11

FARİL (Kelime Kökeni: İngilizce farl)

[isim]

  • Balık ağlarının alt ve üst yanlarına geçirilen keçi kılından yapılmış ip

FANTİ (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • İskambil oyunlarında oğlan, bacak veya vale adlarıyla bilinen kâğıt

FAKAT (Kelime Kökeni: Arapça faḳaṭ)

[bağlaç]

  • Ancak, ama, lakin

    El fenerim de çantanın üstündeymiş sözde fakat göremiyorum. - Adalet Ağaoğlu

FAKİR (Kelime Kökeni: Arapça faḳīr)

[sıfat]

  • Geçimini güçlükle sağlayan, yoksul, fukara, zengin karşıtı

    En fakir köyler taştandır ve üstü kiremittir. - Falih Rıfkı Atay

  • Olması gerekenden az

    Seni fakir, soluk bir dekor içinde görmek istemem. - Mahmut Yesari

[isim]

  • Hindistan'da yokluğa, eziyete kendini alıştırmış derviş

[mecaz]

  • Zavallı, kimsesiz

    Hey gidi kahpe felek, gençliklerine doymadan gitti fakirler. - Haldun Taner

[isim]

[eskimiş]

[mecaz]

  • Kişinin alçak gönüllülük göstermek için kendisine verdiği san

    Fakir dün ziyaretinize geldimse de bulamadım. - Şemseddin Sami

Ata Sözleri ve Deyimler

  • fakir düşmek
  • fakir tavuğu tek tek yumurtlar

Birleşik Kelimeler: fakir cevher, fakir fukara, fakirhane

FALAN (Kelime Kökeni: Arapça fulān)

[zamir]

  • Söylenmesi istenmeyen veya gerekli görülmeyen bir özel adın yerini tutan kelime, filan

    Bana `falan geldi, falan gitti` diye anlatmaya başladı.

[isim]

  • Cümlede belirtilen nesne veya nesnelerden sonra gelerek `ve benzerleri` anlamında kullanılan bir söz

    Hiç heyecan falan göstermiyor. - Ömer Seyfettin

[sıfat]

  • Tarih, yer, kişi vb.nin önüne gelerek tekrarlanmak istenmeyen sözlerin yerine kullanılan kelime

    Falan tarihte, falan yerde, falan kişi ile gezerken sizi gördüm.

Birleşik Kelimeler: falan festekiz, falan feşmekân, falan fıstık, falan filan, filan falan

FANTA

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Mavimsi yeşil renkli bir tür baştankara, dağ isketesi

FASET (Kelime Kökeni: Fransızca facette)

[isim]

  • Baskı işlerinde harf ve satırları formada tutmak ve sıkmak için kullanılan kama
  • Dişin ön yüzüne estetik amaçla yapılan kaplama

FASİT (Kelime Kökeni: Arapça fāsid)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Kötü, bozuk

    Fasit fikir.

  • Ara bozucu, fesat çıkaran, müfsit

    Fasit adam.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • fasit olmak

Birleşik Kelimeler: fasit daire

FASKA (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • Kundak çocuklarının beline, zıbının üzerinden sarılan geniş sargı

FATSA

[isim]

  • Ordu iline bağlı ilçelerden biri

FAUNA (Kelime Kökeni: Latince)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Direy

FARBA (Kelime Kökeni: Fransızca falbala'dan)

[isim]

  • Fırfır

FASIK (Kelime Kökeni: Arapça fāsiḳ)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Allah'ın emirlerini tanımayan, sapkın, günah işleyen
  • Kötülük eden, fesatçı

FASIL (Kelime Kökeni: Arapça faṣl)

[isim]

  • Bölüm, kısım, devre

    Kitabı kapadı, biraz durdu, sonra tekrar açarak o faslı sonuna kadar bir hamlede okudu. - Peyami Safa

  • Dönem, devre

    Dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç / Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç - Yahya Kemal Beyatlı

  • Belli bir sürede yapılan iş, karşılaşılan durum veya olay

    Fazla olarak arada bir patronu çekiştirmek, dedikodu yapmak faslı da kapanacak. - Halide Edip Adıvar

[ekonomi]

  • Bütçede ayrı ayrı gösterilen bölümler

[müzik]

  • Peşrev, nakış, şarkı, saz semaisi vb. parçaların belli bir sıraya göre çalınıp söylenmesi

    Radyo ince sazdan sultaniyegâh faslına başlamış. - Attila İlhan

[tiyatro]

  • Orta oyununa başlamadan önce saz takımının çaldığı köçek havası ve curcuna

[eskimiş]

[tiyatro]

  • Osmanlı ve Arap tiyatrosunda oyunun perde bölümü

Birleşik Kelimeler: fasıl heyeti, fasletmek, aslı faslı

FASLI

[isim]

  • Fas halkından veya bu halkın soyundan olan kimse