Fa ile Başlayan 6 Harfli Kelimeler

FA harfleri ile başlayan 6 harfli 42 kelime bulunuyor. Başında FA olan 6 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "fa ile biten 6 harfli kelimeler. İçinde Fa olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

FAĞFUR26, FALANJ21, FAHİŞE19, FAŞİNG19, FAKFON19, FAVORİ19, FAŞİZM19, FANFİN18, FAİZCİ18, FAKTÖR18, FANFAN18, FANFAR18, FAYRAP18, FACTOR16, FARSÇA16, FANGRİ16, FAÇALI16, FAÇUNA16, FAŞİST16, FATİHA16, FARİZA15, FARAZİ15, FARAZA15, FANYOL15, FAÇETA15, FAİZLİ15, FAULLÜ15, FAYANS15, FAYTON15, FASSAL14, FASONE14, FASILA14, FARIMA14, FANTOM14, FALLUS14, FASİLE13, FARKLI13, FARİSİ13, FATURA13, FARİKA12, FANİLA12, FALAKA12

FARİKA (Kelime Kökeni: Arapça fāriḳa)

[isim]

[eskimiş]

  • Ayırmaç

Birleşik Kelimeler: alametifarika

FANİLA (Kelime Kökeni: İtalyanca flanella)

[isim]

  • Genellikle ince pamuk ipliğinden dokunmuş, ten üzerine giyilen iç çamaşırı

    Nihat'ı birkaç fanila ile sımsıkı giydirerek bitişik odada, karyolaya oturttu. - Peyami Safa

[sıfat]

  • Yumuşak yünden örülmüş veya dokunmuş, hafif ve gevşek (kumaş)

    Fanila örtü.

Birleşik Kelimeler: atlet fanilası, ten fanilası

FALAKA (Kelime Kökeni: Arapça falaḳa)

[isim]

  • Ceza olarak ayak tabanlarına vurmakta kullanılan, ayakları uygun bir durumda sıkıştırıp tutan, kalınca bir sopa ile bunun iki ucuna bağlı bir ipi olan cezalandırma aracı
  • Bu araçla uygulanan dayak cezası
  • Bazı kaldıraçlarda kullanılan ucu iple bağlı ağaç parçası

Ata Sözleri ve Deyimler

  • falakaya çekmek (veya yatırmak veya vurmak veya yıkmak)

Birleşik Kelimeler: araba falakası

FASİLE (Kelime Kökeni: Arapça faṣīle)

[isim]

[eskimiş]

[biyoloji]

  • Familya

    Hepsi de bu asrın bir nevi insan fasilesine mensuptular. - Peyami Safa

FARKLI

[sıfat]

  • Farkı olan, aralarında fark bulunan, değişik, ayrımlı

    En dipte ikişer ayak merdivenle çıkılan ayrı iki odada farklı aileler otururlardı. - Ayla Kutlu

FARİSİ (Kelime Kökeni: Farsça fārs + Arapça -ī)

[isim]

[eskimiş]

  • Farsça

FATURA (Kelime Kökeni: İtalyanca fattura)

[isim]

[ticaret]

  • Satılan bir malın cinsini, miktarını ve fiyatını bildirmek için satıcının alıcıya verdiği hesap pusulası

    Camın arkasında oturmuş, ha babam fatura damgalayıp para üstü veriyor. - Elif Şafak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • fatura etmek
  • fatura kesmek
  • faturasını (birine) çıkarmak (veya ödetmek)

Birleşik Kelimeler: naylon fatura, proforma fatura, irsaliye faturası

FASSAL (Kelime Kökeni: Arapça faṣṣāl)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Karalamacı

    Gayet fassal, dedikoducuydu da. - Refik Halit Karay

FASONE (Kelime Kökeni: Fransızca façonné)

[isim]

  • Çözgü veya atkının kumaş yüzeyi üzerinde, kendiliğinden bir desen oluşturduğu her tür kumaş
  • Bu tür kumaşları oluşturan desen örneği

FASILA (Kelime Kökeni: Arapça fāṣila)

[isim]

  • Aralık, ara, kesinti

    Ancak bir iki saat uyuyabildiğim o gecenin sabahında mersiyemi ilk defa çocuklarıma hıçkırık fasılaları arasında okudum. - İbrahim Alâeddin Gövsa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • fasıla vermek

FARIMA

[isim]

  • Farımak işi

FANTOM (Kelime Kökeni: Fransızca fantôme)

[isim]

  • Hayalet

FALLUS (Kelime Kökeni: Fransızca fallus)

[isim]

[anatomi]

  • Erkeklik organı

FARİZA (Kelime Kökeni: Arapça farīża)

[isim]

[eskimiş]

[din bilgisi]

  • Tanrı buyruğu

    Hac farizası.

  • Yapılması gerekli ödev, görev

[hukuk]

  • İslam hukukuna uygun bir biçimde mirasçılara düşen pay

FARAZİ (Kelime Kökeni: Arapça farżī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Varsayımsal