İçinde Yat Bulunan Kelimeler

İçinde YAT olan 212 kelime bulunuyor. İçerisinde YAT geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Yat kelimesinin anlamı nedir? Yat ile başlayan kelimeler. Yat ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

YATROLAŞTIRMA23

14 Harfli Kelimeler

YATIŞTIRICILIK27, FİYATLANDIRMAK26, BOYATILABİLMEK23, MİNYATÜRLEŞMEK23, DAYATILABİLMEK22

13 Harfli Kelimeler

HAFRİYATÇILIK30, RADYATÖRCÜLÜK30, EDEBİYATSEVER26, FİYATLANDIRMA25, İHTİYATSIZLIK25, MİNYATÜRCÜLÜK25, MADDİYATÇILIK25, EDEBİYATÇILIK24, İLAHİYATÇILIK24, ŞARKİYATÇILIK23, BOYATILABİLME22, MİNYATÜRLEŞME22, BAYATİBUSELİK21, DAYATILABİLME21, İHTİYATKARLIK20, NAKLİYATÇILIK20

12 Harfli Kelimeler

GLADYATÖRLÜK28, AKOMPANYATÖR26, BOYATIVERMEK25, DAYATIVERMEK24, RUHİYATÇILIK24, KAYDIİHTİYAT23, DAYATMACILIK22, İÇTİMAİYATÇI22, YATIRIMCILIK22, BOYATABİLMEK20, ITRİYATÇILIK20, PSİKİYATRİST20, TİYATROCULUK20, AMELİYATHANE19, BAMYATARLASI19, DAYATABİLMEK19, YATKINLAŞMAK19, BAYATİARABAN18

11 Harfli Kelimeler

BOYATIVERME24, DAYATIVERME23, YATIŞTIRICI23, FİYATLANMAK20, NAZARİYATÇI20, BOYATABİLME19, HAYATİYETLİ19, YATIŞTIRMAK19, DAYATABİLME18, YATKINLAŞMA18, DAYATTIRMAK17, BAYATLATMAK16, İKTİSADİYAT16

10 Harfli Kelimeler

HAFRİYATÇI26, RADYATÖRCÜ25, HACIYATMAZ24, MUHTEVİYAT24, İHTİYATSIZ21, KAYDIHAYAT21, MADDİYATÇI21, EDEBİYATÇI20, İLAHİYATÇI20, MİNYATÜRCÜ20, DAYATIŞMAK19, EDEBİYATÇA19, FİYATLANMA19, İNİSİYATİF19, ŞARKİYATÇI19, YATIŞTIRMA18, BOYATILMAK17, BAYATSIMAK17, PSİKİYAT17, DAYATTIRMA16
Tümünü Gör

9 Harfli Kelimeler

ÖMRÜHAYAT24, EVVELİYAT23, GLADYATÖR23, RUHİYATÇI20, BOYATILIŞ19, DAYATMACI18, DAYATIŞMA18, DAYATILIŞ18, GAZELİYAT18, MANEVİYAT18, YATIRIMCI18, FELEKİYAT17, HAYATİYET17, OLİMPİYAT17, BOYATILMA16, BAYATSIMA16, ITRİYATÇI16, İHTİYATLI16, PSİKİYATR16, RİYAZİYAT16
Tümünü Gör

8 Harfli Kelimeler

HAŞVİYAT23, BAŞFİYAT21, HAFRİYAT20, HAVAİYAT20, PALYATİF20, RADYATÖR18, ŞAHSİYAT18, ABIHAYAT17, HEZLİYAT17, KAVMİYAT17, SARFİYAT17, SEVKİYAT17, ŞATHİYAT17, BERHAYAT16, FİİLİYAT16, FİKRİYAT16, HİSSİYAT16, GARSİYAT15, HULLİYAT15, MADDİYAT15
Tümünü Gör

7 Harfli Kelimeler

YATUĞAN17, BOYAT16, FİYATLI16, YATAĞAN16, ZİHAYAT16, DAYAT15, YATISIZ15, RUHİYAT14, YATIŞMA14, BOYATMA13, BAYATSI13, İHTİYAT13, YATAKÇI13, ARZİYAT12, DAYATMA12, YATIRIM12, AYNİYAT11, YATIRMA11, YATILMA11, ITRİYAT10
Tümünü Gör

6 Harfli Kelimeler

FERYAT14, HAYATİ12, PİYATA12, BAYATI11, ÇEKYAT11, DİMYAT11, MİDYAT11, BAYATİ10, YATILI10, MANYAT9, YATMAK9, YATKIN9, İTİYAT8

5 Harfli Kelimeler

YAT13, HAYAT11, YATÇI11, YAT11, BAYAT9, YATAY9, YATIM9, YATSI9, YATIK8, YATIR8, YATMA8, YATAK7

4 Harfli Kelimeler

YATI7

3 Harfli Kelimeler

YAT5

YAT

[isim]

[tarih]

  • Kalkan, zırh vb. korunma aracı

[isim]

  • Özel gezinti gemisi

    Seni kendi yatımızda kaptan kıyafetiyle göremeyeceğim. - Refik Halit Karay

Birleşik Kelimeler: yat kulübü, yat limanı

YATAK

[isim]

  • Uyuma, dinlenme vb. amaçlarla üzerine veya içine yatılan eşya, döşek

    Sabahleyin onu aynı güzellikte bulacağım ümidiyle yatağımdan fırladım. - Refik Halit Karay

  • Yün, pamuk, kuş tüyü vb. maddelere kılıf geçirerek yapılan şilte
  • Üzerine şilte konulan karyola, somya, kerevet vb

[coğrafya]

  • Irmak, çay, dere vb.nin, içinde aktıkları yer, akak, mecra

    Meyveler kızarmadan dalı üstünde soldu / Irmak yatağı kumsal, kırlar dikenlik oldu - Faruk Nafiz Çamlıbel

  • Katmanlaşmış herhangi bir madde yığını

    Çakıl yatağı.

  • Bir şeyin çok bulunduğu yer

    Yeşil sarıklı evliya yataklarının huzurunda gibiyim. - Refik Halit Karay

  • Maden veya fosil ocaklarında birbirini izleyen iki maden, taş veya kömür tabakası arasında uzanan damar
  • Çanak biçimindeki bir havzada veya buna benzer bir oluşumda toplanmış petrol birikintisi
  • Gizli barınak veya bir suçluyu gizlice barındıran yer

    Hırsız yatağı. Eşkıya yatağı.

  • Makinelerde hareketli bölümleri içine alan hareketli veya sabit parça

    Namlu yatağı. Eksen yatağı.

  • Fideleri gömmek için toprakta açılan çukur
  • Turunçgilleri ve yumurta vb. ürünleri korumak üzere saman vb.nden yararlanılarak yapılan yer

[hayvan bilimi]

  • Katmanlı bir kaya bütününde maden filizi veya taş döküntüsünden oluşan çok ince tabaka

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yatağa (veya yataklara) düşmek
  • yatağa bağlamak
  • yatağa bağlanmak
  • yatağa serilmek
  • yatağına girmek
  • yatağını ayırmak
  • yatak çekmek
  • yatak yapmak (veya sermek)
  • yatak yorgan yatmak

Birleşik Kelimeler: yatak başlığı, yatak çarşafı, yatakhane, yatak liman, yatak limonu, yatak mobilya, yatak odası, yatak örtüsü, yatak takımı, yatak yarası, ağ yatak, bilyeli yatak, ikili yatak, metal yatak, dere yatağı, döl yatağı, gemi yatağı, hırsız yatağı, ızgara yatağı, maden yatağı, muylu yatağı, su yatağı, yer yatağı

YATI

[isim]

  • Gidilen yerde geceyi geçirme

    Yatıya bekleriz.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yatıya kalmak

Birleşik Kelimeler: gece yatısı

İTİYAT (Kelime Kökeni: Arapça iʿtiyād)

[isim]

[eskimiş]

  • Alışkanlık

    Kâğıtlarını kendi eliyle aharlayıp terbiye etmek itiyadında idi. - Samiha Ayverdi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • itiyat etmek

YATIK

[sıfat]

  • Dik olmayan, eğik, yatırılmış bir durumda olan
  • Çevrilmiş, devrik

    Yatık yaka.

  • Zamanla dayanıklılığını yitirmiş

    Yatık kumaş.

[isim]

[halk ağzında]

  • Yayvan su kabı

Birleşik Kelimeler: yatık çit, yatık doğru, yatık yazı

YATIR

[isim]

  • Doğaüstü gücü bulunduğuna ve insanlara yardım ettiğine inanılan kimsenin mezarı

YATMA

[isim]

  • Yatmak işi

    Çocuklara yatma zamanının yaklaştığını başıyla anlatan bir mürebbiye edasıyla duruyor. - Refik Halit Karay

MANYAT (Kelime Kökeni: İtalyanca menaida)

[isim]

[denizcilik]

  • Alamanadan küçük, üç çifte balıkçı kayığı
  • Bu kayıklarla atılıp karadan çekilen küçük ağ

YATMAK

[nesnesiz]

  • Bir yere veya bir şeyin üzerine boylu boyunca uzanmak

    Dörtnala giden atların köpüklü boynuna bir daha yatmayacak. - Nazım Hikmet

  • Uyumak veya dinlenmek için yatağa girmek
  • Yatay veya yataya yakın bir duruma gelmek, eğilmek

    Rüzgârdan bütün ekinler yattı. Gemi sağa yattı.

  • Geceyi geçirmek üzere bir yerde kalmak

    Bu gece nerede yatacağız?

  • Boş yere beklemek

    Mallar depoda yatıyor.

  • İşlemez, çalışmaz durumda kalmak

    Gemi limanda yatıyor.

  • Bir özellik kazanmak için bir şeyin içinde beklemek

    Turşu sirkede yatıyor.

  • Belli bir süreyi cezaevinde geçirmek
  • Ölü gömülmüş olmak

    Mezarlık servilerinin altında ninelerim, teyzelerim yatarlardı. - Halikarnas Balıkçısı

  • Düz bir duruma gelmek, düzleşmek

    Kumaş iyice ütülenince yattı.

[-le]

  • Cinsel ilişkide bulunmak
  • Bir düşünceyi veya bir öneriyi benimsemek, razı olmak
  • Heves etmek, eğilmek

    Çalı süpürgelerinin kırmızı çiçeklerindeki bal kokusuna yatmışlardı. - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]

  • Bulunmak, var olmak

    Her ayrıcalık hevesinin kökeninde bir kompleks, bir göstermecilik duygusu yattığı görülür. - Haldun Taner

[teklifsiz konuşmada]

  • Olumsuz veya başarısız bir sonuç almak

    Takım bu sezon yattı.

[halk ağzında]

  • İşsiz kalmak, çalışmamak

[argo]

  • Bilerek yenilmek, şike yapmak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yatıp kalkıp
  • yatıp kalkmak

Birleşik Kelimeler: çekyat, hacıyatmaz

YATKIN

[sıfat]

  • Bir yana eğilmiş, yatık
  • Çok durmaktan sağlamlığını yitirmiş, çürük

    Yatkın mal. Yatkın kumaş.

  • Bir işte yeteneği, becerisi olan

    Dolap çevirmeye, şantaj mesleğine ne kadar yatkın, ne kadar elverişli idi ise bu yeni konusunda da öyle olacağa benziyordu. - Tarık Buğra

[mecaz]

  • Benimsemiş, alışmış, eğilimli

    Yadırgamaya yatkındı ama görmüştü kızın oyununu. - Attila İlhan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yatkın bulmak

Birleşik Kelimeler: akla yatkın, dili yatkın, eli yatkın

BAYAT

[sıfat]

  • Taze olmayan

    Dükkânlar karmakarışık, mallar bayat, kibar müşteriler birer birer çekiliyor, ayaktakımı her gün artıyor. - Halide Edip Adıvar

[mecaz]

  • Güncelliğini, önemini, özelliğini yitirmiş, çok söylenmiş

    Bayat haber. Bayat espri.

[isim]

[tarih]

  • Oğuz Türklerinin yirmi dört boyundan biri

[isim]

  • Afyonkarahisar iline bağlı ilçelerden biri
  • Çorum iline bağlı ilçelerden biri

YATAY

[sıfat]

[matematik]

  • Durgun bir su yüzeyine veya zemine paralel, düşey doğrultusuna dikey olan, ufki

    Sıvıların yüzü hep yatay olur.

Birleşik Kelimeler: yatay geçiş, yatay seren

YATIM

[isim]

[denizcilik]

  • Gemi direklerinin başa veya kıça doğru olan eğimi

YATSI

[isim]

  • Güneşin batmasından bir buçuk, iki saat sonraki vakit, yatsı vakti

    Babam yalnız ilk geceki fener alayına katıldı, yatsıdan az sonra eve döndü. - Necati Cumalı

  • Yatsı ezanı

    Gece olmuş, yatsılar okunmuş, daha damat bey gelmemişti. - Sermet Muhtar Alus

  • Yatsı namazı

Birleşik Kelimeler: yatsı ezanı, yatsı namazı, yatsı vakti

ITRİYAT (Kelime Kökeni: Arapça ʿiṭriyyāt)

[isim]

[eskimiş]

  • Sürünülecek güzel kokular