Yat ile Biten Kelimeler



YAT ile biten 66 kelime bulunuyor. Sonu YAT olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Yat kelimesinin anlamı nedir? Yat ile başlayan kelimeler. İçinde yat olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

12 Harfli Kelimeler

KAYDIİHTİYAT23

11 Harfli Kelimeler

İKTİSADİYAT16

10 Harfli Kelimeler

MUHTEVİYAT24, KAYDIHAYAT21, İÇTİMAİYAT16, LAKLAKİYAT12

9 Harfli Kelimeler

ÖMRÜHAYAT24, EVVELİYAT23, GAZELİYAT18, MANEVİYAT18, FELEKİYAT17, OLİMPİYAT17, RİYAZİYAT16, AHLAKİYAT15, SİYASİYAT15, NAZARİYAT14, LİSANİYAT12

8 Harfli Kelimeler

HAŞVİYAT23, BAŞFİYAT21, HAFRİYAT20, HAVAİYAT20, ŞAHSİYAT18, ABIHAYAT17, HEZLİYAT17, KAVMİYAT17, SARFİYAT17, SEVKİYAT17, ŞATHİYAT17, BERHAYAT16, FİİLİYAT16, FİKRİYAT16, HİSSİYAT16, GARSİYAT15, HULLİYAT15, MADDİYAT15, MENHİYAT15, BEDİİYAT14
Tümünü Gör

7 Harfli Kelimeler

ZİHAYAT16, RUHİYAT14, İHTİYAT13, ARZİYAT12, AYNİYAT11, ITRİYAT10, IRKİYAT10, İNKIYAT10, AKLİYAT9

6 Harfli Kelimeler

FERYAT14, ÇEKYAT11, DİMYAT11, MİDYAT11, MANYAT9, İTİYAT8

5 Harfli Kelimeler

YAT13, HAYAT11, BAYAT9

3 Harfli Kelimeler

YAT5


YAT


[isim] [tarih]
  • Kalkan, zırh vb. korunma aracı
[isim]
  • Özel gezinti gemisi

    Seni kendi yatımızda kaptan kıyafetiyle göremeyeceğim. - Refik Halit Karay

Birleşik Kelimeler: yat kulübü, yat limanı


İTİYAT (Kelime Kökeni: Arapça iʿtiyād)


[isim] [eskimiş]
  • Alışkanlık

    Kâğıtlarını kendi eliyle aharlayıp terbiye etmek itiyadında idi. - Samiha Ayverdi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • itiyat etmek


AKLİYAT (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳliyyāt)


[isim] [eskimiş]
  • Akıl yolu ile kazanılan bilgiler

MANYAT (Kelime Kökeni: İtalyanca menaida)


[isim] [denizcilik]
  • Alamanadan küçük, üç çifte balıkçı kayığı

BAYAT


[sıfat]
  • Taze olmayan

    Dükkânlar karmakarışık, mallar bayat, kibar müşteriler birer birer çekiliyor, ayaktakımı her gün artıyor. - Halide Edip Adıvar

[mecaz]
  • Güncelliğini, önemini, özelliğini yitirmiş, çok söylenmiş

    Bayat haber. Bayat espri.

[isim] [tarih]
  • Oğuz Türklerinin yirmi dört boyundan biri
[isim]
  • Afyonkarahisar iline bağlı ilçelerden biri

ITRİYAT (Kelime Kökeni: Arapça ʿiṭriyyāt)


[isim] [eskimiş]
  • Sürünülecek güzel kokular

IRKİYAT (Kelime Kökeni: Arapça ʿirḳiyyāt)


[isim] [eskimiş] [toplum bilimi] [antropoloji]
  • Etnoloji

İNKIYAT (Kelime Kökeni: Arapça inḳiyād)


[isim] [eskimiş]
  • Boyun eğme, uyma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • inkıyat etmek


AYNİYAT (Kelime Kökeni: Arapça ʿayniyyāt)


[isim]
  • Özdek

ÇEKYAT


[isim]
  • Gerektiğinde açılıp yatak durumuna getirilebilen koltuk, kanepe

    Ben holde çekyatın üzerinde yatmaya başladım. - Ayşe Kulin


DİMYAT (Kelime Kökeni: (Kuzey Mısır'da bir yer adından))


[isim]
  • `Aşırı hırs göstererek elindekini de yitirmek` anlamındaki Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak deyiminde geçen bir söz
[isim] [bitki bilimi]
  • Seyrek ve yuvarlak taneli bir tür üzüm

MİDYAT


[isim]
  • Mardin iline bağlı ilçelerden biri

HAYAT (Kelime Kökeni: Arapça ḥayāt)


[isim]
  • Canlı, sağ olma durumu
[din bilgisi]
  • Yazgı

    Hayat onları bir türlü birleştirmedi.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hayata atılmak
  • hayata bağlamak
  • hayata geçirmek
  • hayata gözlerini yummak (veya kapamak)
  • hayata küsmek
  • hayat geçirmek
  • hayatı cehennem etmek
  • hayatı kaymak
  • hayatına girmek
  • hayatından çıkarmak
  • hayatını (birine) borçlu olmak
  • hayatını kazanmak
  • hayatının baharında olmak
  • hayatının baharını yaşamak
  • hayatını yaşamak
  • hayat memat meselesi (yapmak veya olmak)
  • hayatta olmak
  • hayat vermek

Birleşik Kelimeler: hayat adamı, hayatağacı, hayat arkadaşı, hayat boyu, hayat dersi, hayat dolu, hayat düzeyi, hayat felsefesi, hayat hikâyesi, hayat kadını, hayat kavgası, hayat mücadelesi, hayat okulu, hayat öpücüğü, hayat öyküsü, hayat pahalılığı, hayat seviyesi, hayat sigortası, hayat standardı, hayat şartları, hayat tarzı, abıhayat, bitkisel hayat, kaydıhayat, lüks hayat, ömrühayat, özel hayat, sosyal hayat, aile hayatı, bohem hayatı, cehennem hayatı, çalışma hayatı, gece hayatı, iş hayatı, komün hayatı, yazı hayatı

[isim] [halk ağzında]
  • Genellikle köy ve kasaba evlerinde, üstü kapalı, bir veya birkaç yanı açık sofa

LAKLAKİYAT (Kelime Kökeni: Arapça laḳlaḳiyyāt)


[isim] [eskimiş]
  • Boş lakırtılar, değersiz sözler

LİSANİYAT (Kelime Kökeni: Arapça lisāniyyāt)


[isim] [eskimiş]
  • Dil bilimi