İçinde Oy Bulunan Kelimeler

İçinde OY olan 393 kelime bulunuyor. İçerisinde OY geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Oy kelimesinin anlamı nedir? Oy ile başlayan kelimeler. Oy ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

KÖKBOYASIGİLLER32, BOYNUZLAYABİLME29, BOYUTLANDIRILIŞ29, SOYSUZLAŞTIRMAK29, BOYUTLANDIRILMA26, OYUNLAŞTIRILMAK25

14 Harfli Kelimeler

BOYNUZLUGİLLER28, SOYSUZLAŞTIRMA28, BOYUNLANDIRMAK24, BOYUTLANDIRMAK24, OYUNLAŞTIRILMA24, SOYUTLAŞTIRMAK24, BOYATILABİLMEK23

13 Harfli Kelimeler

GÜVERCİNBOYNU34, BOYLANIVERMEK26, BOYUTLANDIRIŞ26, ŞEKERCİBOYASI26, BOYLAYABİLMEK23, BOYUNLANDIRMA23, BOYUTLANDIRMA23, SOYUTLAŞTIRMA23, BOYATILABİLME22, KOYULAŞTIRMAK22, OYUNLAŞTIRMAK22, BOYLANABİLMEK21, BEKLEYEKOYMAK21, ALIKOYABİLMEK20

12 Harfli Kelimeler

ÖKSÜZDOYURAN30, BOYAYIVERMEK27, BAŞOYUNCULUK26, DOYGUNLAŞMAK26, BOYLANIVERME25, BOYATIVERMEK25, BOYANIVERMEK25, BOYNUZLAŞMAK25, SOYSUZLAŞMAK25, OYUNCAKÇILIK24, OYUNBOZANLIK23, OYALAYICILIK23, BOYLAYABİLME22, BOYAYABİLMEK22, BOYNUZLANMAK22, BOYNUZLATMAK22, BOYNUZLUTEKE22, KOYULAŞTIRMA21, OYULGALANMAK21, OYUNLAŞTIRMA21
Tümünü Gör

11 Harfli Kelimeler

KOYUNGÖBEĞİ34, GOYGOYCULUK30, KOVBOYCULUK28, BOYAYIVERME26, BOYNUZLAYIŞ26, DOYGUNLAŞMA25, SOYGUNCULUK25, BOYATIVERME24, BOYANIVERME24, BOYNUZLAŞMA24, DOYUMSUZLUK24, KEÇİBOYNUZU24, SOYSUZLAŞMA24, BOYUTSUZLUK23, DOYURUCULUK23, BOYKOTÇULUK22, POYRAZLAMAK22, BOYNUZLAMAK21, BOYAYABİLME21, BOYNUZLANMA21
Tümünü Gör

10 Harfli Kelimeler

VOYVODALIK29, KOÇBOYNUZU24, BOYNUZUMSU23, BOYASIZLIK21, DELİBOYNUZ21, KOYUVERMEK21, POYRAZLAMA21, BOYUNDURUK20, BOYNUZLAMA20, BOYUTLANIŞ20, OYUNBAZLIK20, SOYUTÇULUK20, DOYUMLULUK19, KOYULHİSAR19, KOYUNCULUK19, OYULGANMAK19, OYULGALAMA19, SOYUTLAŞMA19, BOYUTLULUK18, DOYURULMAK18
Tümünü Gör

9 Harfli Kelimeler

KOYUNGÖZÜ28, BOYNUZSUZ23, DEVEBOYNU23, BOYNUEĞRİ22, BAŞOYUNCU22, KÖKBOYASI22, KOVBOYLUK22, YÜZÜKOYUN22, BOYSUZLUK20, BOYDAŞLIK20, DOYMUŞLUK20, DOYGUNLUK20, KOYUVERME20, OYUNCAKÇI20, BOYATILIŞ19, BOYACILIK19, DOYMAZLIK19, KIZILBOYA19, KOYUNYÜNÜ19, KOYVERMEK19
Tümünü Gör

8 Harfli Kelimeler

GOYGOYCU26, GÜVENOYU24, JOYSTİCK24, BOYKOTAJ23, DOYUMEVİ21, SOYGUNCU21, BOYAYICI20, DOYUMSUZ20, SOYSUZCA20, BOYUTSUZ19, BOYNUZSU19, BOYUNSUZ19, DOYURUCU19, BOYKOTÇU18, BOYNUZLU18, DOYUŞMAK18, GÜROYMAK18, HOYRATÇA18, KOYVERME18, OYLUMSUZ18
Tümünü Gör

7 Harfli Kelimeler

VOYVODA25, BOYAYIŞ18, BOYASIZ17, DOYURUŞ17, DOYUŞMA17, BOYANIŞ16, BOYATIŞ16, BOYLUCA16, BOYUNCA16, KOPKOYU16, OYNAYIŞ16, OYUNBAZ16, OYDAŞMA16, SOYUNUŞ16, DOYUMLU15, HALKOYU15, KOYUNCU15, OYCULUK15, BOYABAT14, BOYUNLU14
Tümünü Gör

6 Harfli Kelimeler

KOVBOY18, BOYSUZ16, BOYDAŞ16, DOYGUN16, DOYMUŞ16, KONVOY16, POYRAZ16, ŞEBBOY16, BOYNUZ15, BOYACI15, DOYMAZ15, DEBBOY15, SOYUCU15, SOYSUZ15, SOYGUN15, SOYDAŞ15, KOYUCU14, KOYGUN14, OYUNCU14, OYULUŞ14
Tümünü Gör

5 Harfli Kelimeler

VOYVO21, DOYGU15, BOYOZ14, DOY14, BOYCA13, KOPOY13, OYDAŞ13, SOY13, DOYUM12, OYACI12, POYRA12, TOYGA12, TOYCU12, BOYUT11, BOYUN11, BOYLU11, DOYMA11, OYNAŞ11, TOYCA11, BOYAR10
Tümünü Gör

4 Harfli Kelimeler

FOYA13, OY11, BOYA9, OYUM9, KOYU8, OYMA8, OYSA8, OYUK8, OYUN8, SOYA8

3 Harfli Kelimeler

POY10, BOY8, SOY7, KOY6, OYA6, TOY6

2 Harfli Kelimeler

OY5

OY

[isim]

  • Bir toplantıya katılanların, bir sorunla ilgili birkaç seçenekten birini tercih etmesi, rey
  • Bu tercihi belirten işaret, söz veya yazı
  • Seçimlerde kişinin herhangi bir aday veya partiye ait yaptığı tercih

Ata Sözleri ve Deyimler

  • oya koymak (veya sunmak)
  • oy vermek (veya kullanmak)

Birleşik Kelimeler: oy birliği, oy çokluğu, oy hakkı, oy kâğıdı, oy pusulası, oy sandığı, açık oy, beyaz oy, gizli oy, işari oy, karşı oy, kırmızı oy, yeşil oy, güvenoyu, halkoyu, kamuoyu

[ünlem]

  • Çeşitli duyguları anlatmak için kullanılan bir seslenme sözü

KOY

[isim]

[coğrafya]

  • Denizin, gölün küçük girintiler biçiminde karaya doğru sokulduğu bölümü

    Sandalını Kaşık Adası'nın bir küçük koyuna çekti. - Sait Faik Abasıyanık

OYA

[isim]

  • Genellikle ipek ibrişim kullanarak iğne, mekik, tığ veya firkete ile yapılan ince dantel

    Dikişe, oyaya başladı, hanım hanımcık yaşıyordu, memnundu. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • oya gibi

Birleşik Kelimeler: oya ağacı, oya çiçeği, iğne oyası, mekik oyası

TOY

[sıfat]

  • Gençliği sebebiyle görgüsüz ve beceriksiz olan
  • Deneyimsiz, acemi, çaylak

    Meslektaşlarım, kim bilir, beni ne kadar bilgisiz ve toy bulacaklardı? - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[isim]

[eskimiş]

  • Ziyafet

    Ve tamam kırk gün kırk gece toy, düğün edip almış oğluna.

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Toygillerden, böcek ve tane ile beslenen, eti için avlanan, kızıl tüylü bir kuş (Otis tarda)

SOY

[isim]

  • Bir atadan gelen kimselerin topluluğu, köken, sülale

    Bizler hadi neyse, böyle biraz gülünç bir adamın hafif adına katlanalım ama yarın bizim soyumuzdan kimlerin yetişeceğini kim bilir. - Memduh Şevket Esendal

  • Cins, tür, çeşit

[sıfat]

  • İyi ve üstün nitelikleri bulunan

[eskimiş]

  • Manzum söz

    Boy boyladı, soy soyladı. - Dede Korkut

Ata Sözleri ve Deyimler

  • soya çekmek
  • soydur çeker, boktur kokar

Birleşik Kelimeler: soyadı, soyağacı, soy gazlar, soy ismi, soykırım, soy kütüğü, soy oluş, soy sop, soy yapısı, soya çekim, köpek soyu

KOYU

[sıfat]

  • Yoğunluğundan dolayı güç akan, sulu karşıtı

    Koyu pekmez. Koyu süt.

  • Rengi açık olmayan, daha belirgin olan, açık karşıtı

    Oturduğu yerden Boğaziçi'nin koyu mavi gecesinde bir balıkçı kayığı kayıp gidiyordu. - Halide Edip Adıvar

[bilişim]

  • Yazı karakterinin daha belirgin olarak yazılmış biçimi

[mecaz]

  • Aşırı (davranış, düşünce vb.)

    Daha eski zamanda koyu bir Türkçe taraftarıymış. - Abdülhak Şinasi Hisar

[mecaz]

  • Derin, hararetli

    Koyu bir sohbet.

Birleşik Kelimeler: koyu gri, koyu kahverengi, koyu kır, koyu kırmızı, koyu koyu, koyu lacivert, koyu mavi, koyu pembe, koyu sarı, koyu yeşil

OYMA

[isim]

  • Oymak işi
  • Bir nesnenin yüzeyini özel araçlarla oyarak veya delerek türlü biçimler verme
  • Ağaç yongası

    Gürgen dibine vardım / Oyma alırım oyma - Halk türküsü

  • Oyularak yapılan süsleme

    Boyalı ve kabarık oymaları birer çiçek demetini hatırlatan bir yalı vardı. - Abdülhak Şinasi Hisar

[sıfat]

  • Oyularak yapılmış

    Balkon kapısı önünde, ağaç gövdesinden oyma bir saksılık. - Adalet Ağaoğlu

Birleşik Kelimeler: oyma akıl, oyma baskı, ağaç oyma

OYSA

[bağlaç]

  • Aralarında karşıtlık, aykırılık bulunan iki cümleyi “tersine olarak, aksine” anlamlarıyla birbirine bağlayan bir söz, oysaki, hâlbuki, meğer

OYUK

[isim]

  • Oyulmuş, içi boş ve çukur olan yer

    Birbirine karışmış nal oyuklarından, gündüz beş on kişilik bir devriyenin geçip gittiği anlaşılıyordu. - Falih Rıfkı Atay

Birleşik Kelimeler: dalga oyuğu

OYUN

[isim]

  • Yetenek ve zekâ geliştirici, belli kuralları olan, iyi vakit geçirmeye yarayan eğlence
  • Tiyatro veya sinemada sanatçının rolünü yorumlama biçimi
  • Müzik eşliğinde yapılan hareketlerin bütünü

    Zeybek oyunu.

  • Seslendirilmek veya sahnede oynanmak için hazırlanmış eser, temsil, piyes
  • Bedence ve kafaca yetenekleri geliştirmek amacıyla yapılan, çevikliğe dayanan her türlü yarışma

    Olimpiyat oyunları. Akdeniz oyunları.

  • Şaşkınlık uyandırıcı hüner

    Hokkabazın oyunu. Cambazın oyunu.

  • Kumar

    Bazıları oyun başından kalkar kalkmaz her şeyi unuturlar. - Peyami Safa

[spor]

  • Güreşte rakibini yenmek için yapılan türlü biçimlerde şaşırtıcı hareket

[spor]

  • Teniste, tavlada taraflardan birinin belirli sayı kazanmasıyla elde edilen sonuç

[mecaz]

  • Hile, düzen, desise, entrika

    Atatürk hiçbir zaman onların oyununa kanmış değildir. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • oyuna çıkmak
  • oyuna gelmek
  • oyuna getirmek
  • oyuna kurban gitmek
  • oyun almak
  • oyun bağlamak
  • oyun bozmak
  • oyun çıkarmak
  • oyun dışı kalmak
  • oyun etmek
  • oyun kurmak
  • oyun oynamak
  • oyunu almak
  • oyunun kurallarını bilmek
  • oyun vermek
  • oyun yapmak

Birleşik Kelimeler: oyun alanı, oyunbozan, oyun ebesi, oyun havası, oyun kâğıdı, oyun kurucu, oyun masası, oyun sahası, oyun salonu, oyun yazarı, destek oyun, dürüst oyun, eğitici oyun, eğitsel oyun, orta oyunu, öncü oyun, pastoral oyun, seyirlik oyun, sözsüz oyun, vurgu oyun, aralık oyunu, ayak oyunu, Bizans oyunu, borsa oyunu, cirit oyunu, çocuk oyunu, fincan oyunu, gölge oyunu, hapis oyunu, hava oyunu, hayal oyunu, kâğıt oyunu, kaşık oyunu, kelime oyunu, kılıç oyunu, köy oyunu, kukla oyunu, lades oyunu, misket oyunu, orta oyunu, peri oyunu, radyo oyunu, şans oyunu, takım oyunu, talih oyunu, televizyon oyunu, tuğla oyunu, yumruk oyunu, yüzük oyunu, halka oyunları

SOYA (Kelime Kökeni: Fransızca soja)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Kökeni Çin ve Japonya'ya uzanan, protein değeri bakımından zengin bir tür fasulye, soya fasulyesi (Soia hispida)

    Soya yağı. Soya unu.

Birleşik Kelimeler: soya eti, soya fasulyesi, soya filizi, soya loru, soya sütü, soya unu, soya yağı

BOY

[isim]

  • Bir şeyin tabanı ile en yüksek noktası arasındaki uzaklık

    Boyu uzundu, yalnız biraz fazla semizdi. - Ömer Seyfettin

  • Bir yüzeyde, en sayılan iki kenar arasındaki uzaklık, en, genişlik karşıtı

    Kitabın boyu. Tablonun boyu.

  • Uzunluk

    Yılanın boyu.

  • Kumaş için ölçü

    Bu elbiseye iki boy yeter.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • boya çekmek
  • boy almak (veya sürmek)
  • boy atmak
  • boy göstermek
  • boy ölçüşmek
  • boyu bacadan mı aştı?
  • boyu beraber
  • boyu boyuna, huyu huyuna
  • boyu devrilsin (veya devrilesi)
  • boyuma göre (veya boyumca) boy buldum, huyuma göre (veya huyumca) huy bulamadım
  • boyun bir karış uzadı
  • boyunu aşmak
  • boyunun ölçüsünü almak
  • boy vermek

Birleşik Kelimeler: boy abdesti, boy aynası, boy bos, boy boy, boy menteşe, boy otu, boydan boya, battal boy, bir boy, büyük boy, küçük boy, orta boy, yarım boy, adam boyu, dalga boyu, deniz boyu, diz boyu, gün boyu, hayat boyu, hudut boyu, kordon boyu, minare boyu, ömür boyu, palamar boyu, sahil boyu, sınır boyu, yalı boyu, yaşam boyu, yol boyu, enine boyuna

[isim]

[toplum bilimi]

  • Ortak bir atadan türediklerine inanılan toplumsal ve ekonomik ilişkilerinde anaerkil, ataerkil anlayışı uygulayan geleneksel topluluk, kabile, klan

    Türk boyları birbirlerini kardeş tanıyorlar. - Orhan Seyfi Orhon

Birleşik Kelimeler: boy beyi

[isim]

[eskimiş]

  • `Özlü, güzel sözler söyledi` anlamında kullanılan boy boyladı, soy soyladı özlü sözünde geçen bir söz

BOYA

[isim]

  • Renk vermek, dış etkilerden korumak için eşyanın üzerine sürülen veya içine katılan renkli madde

    Tırnaklarının boyasını beğenmiyorum. - Falih Rıfkı Atay

  • Resim yapmak için kullanılan kuru, sulu veya yağlı boya

[mecaz]

  • Aldatıcı görünüş

[halk ağzında]

  • Yazmak için kullanılan mürekkep

Ata Sözleri ve Deyimler

  • boya kullanmak
  • boyası atmak
  • boya tutmak
  • boya vurmak (veya çekmek veya sürmek)

Birleşik Kelimeler: boya fırçası, boya filmi, boyahane, boya kalemi, boya kutusu, boya tabakası, boya tabancası, çimento boya, fırın boya, çürük boya, ezme boya, hamur boya, kara boya, kızılboya, kuru boya, metalik boya, pastel boya, sulu boya, toprak boya, toz boya, yağlı boya, anilin boyalar, astar boyası, aşı boyası, çiçek boyası, dudak boyası, kökboyası, kök boyası, lük boyası, mum boyası, su boyası, şekerciboyası, tabanca boyası, turnusol boyası

OYUM

[isim]

  • Oyma işi

    Tünel açmak için bu dağın oyumu iki ay sürdü.

BOYAR (Kelime Kökeni: Rusça)

[isim]

[tarih]

  • Tuna bölgesinde, Transilvanya'da, Rusya'da soylulara verilen unvan

[isim]

  • Boyar madde

    Dünyanın hiçbir yerinde yeşile bu kadar yaraşan bir mavi bulunmaz. Toprak boyarlarla, en ucuzundan bir mavi. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

Birleşik Kelimeler: boyar madde