İçinde Oy Bulunan 8 Harfli Kelimeler

İçerisinde OY olan 8 harfli 62 kelime bulunuyor. İçinde OY olan 8 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Oy ile başlayan 8 harfli kelimeler. oy ile biten 8 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

GOYGOYCU26, GÜVENOYU24, JOYSTİCK24, BOYKOTAJ23, DOYUMEVİ21, SOYGUNCU21, BOYAYICI20, DOYUMSUZ20, SOYSUZCA20, BOYUTSUZ19, BOYNUZSU19, BOYUNSUZ19, DOYURUCU19, BOYKOTÇU18, BOYNUZLU18, DOYUŞMAK18, GÜROYMAK18, HOYRATÇA18, KOYVERME18, OYLUMSUZ18, BOYAHANE17, BOYLANIŞ17, DOYASIYA17, OYULGAMA17, OYDAŞMAK17, OYDAŞLIK17, DOYUMLUK16, OYACILIK16, SOYDURMA16, BOYLULUK15, BOYUNLUK15, DOYULMAK15, DOYUNMAK15, DOYURMAK15, KOYDURMA15, OYNAŞMAK15, OYNAŞLIK15, OYLAŞMAK15, OYDURMAK15, PARANOYA15, SOYKIRIM15, BOYALAMA14, BOYANMAK14, BOYATMAK14, BOYLAMAK14, BOYLANMA14, BOYLATMA14, OYUMLAMA14, SOYLULUK14, SOYULMAK14, SOYUNMAK14, SOYUTLUK14, ALIKOYMA13, KOYULTMA13, KOYULMAK13, OYNATMAK12, OYNANMAK12, OYNAKLIK12, OYLANMAK12, OYALANTI12, OYALANMA12, OYALAMAK12

OYNATMAK

[-i]

  • Oynamasını sağlamak

    Bir curcuna havası söyledi ve salondakilerin hepsini oynattı. - Peyami Safa

  • Kımıldamasına yol açmak

    Elindeki kamçıyı oynatarak güneş altında yanan ovalarda gözlerini gezdirdi. - Memduh Şevket Esendal

[nesnesiz]

  • Herhangi bir canlıya istenilen hareketleri yaptırmak

    Ayı oynatmak.

[nesnesiz]

  • Bir araç, gereç kullanmak

    Akıllı bir adam mermer üzerinde keser oynatır mı? - Ömer Seyfettin

[nesnesiz]

  • Aklını yitirmek

    Sizinle iki gün daha çalışsam aklımı oynatabilirim. - Falih Rıfkı Atay

[mecaz]

  • Korkutmak, heyecanlandırmak

    Yüreğimi oynattın.

[mecaz]

  • Herhangi bir ödevi yerine getirmeyerek karşı tarafı düzenle oyalamak

    Borçlu alacaklıyı iki aydır oynatıyor.

[nesnesiz]

[tiyatro]

  • Sahneye koymak

    Bu ramazan geceleri Karagöz oynatacağız. - Halide Edip Adıvar

OYNANMAK

[nesnesiz]

  • Oynama işine konu olmak

    O gece orada ne oynanacağına bakmadan içeri daldılar. - Osman Cemal Kaygılı

OYNAKLIK

[isim]

  • Oynak olma durumu
  • Oynakça davranış

    Kadınlarında ne bir oynaklık, erkeklerinde ne bir haşarılık. - Refik Halit Karay

OYLANMAK

[nesnesiz]

  • Oylama işi yapılmak

    Bakanlar Kurulunun güven isteği, bir tam gün geçtikten sonra oylanır. - Anayasa

OYALANTI

[isim]

  • Oyalanmak için yapılan şey

    Araban, yazlığın, kışlığın, çiftliğin, hafta sonu evin, hobilerin, oyalantıların var. - Haldun Taner

OYALANMA

[isim]

  • Oyalanmak işi

    Ellerini ceketinin ceplerine sokarak amaçsız bir şekilde heykelin önünde oyalanmaya başladı. - Osman Aysu

OYALAMAK

[-i]

  • Belirli bir süre birinin dikkat ve ilgisini başka bir şey üzerine çekmek, meşgul etmek

    Gazino varmış / Denize karşı / Beni oyalarmış / Dükkânlarıyla çarşı - Behçet Necatigil

  • Vakit kazanmak için aldatmak
  • Eğlendirmek, hoşça vakit geçirtmek

    Biz onu eğlendirdiğimiz kadar o da bizi oyalamıştı. - Falih Rıfkı Atay

  • Bekletmek

[-i]

  • Oya ile süslemek

    Yâr mendilin oyaladım / Baş harfini koyamadım - Halk türküsü

ALIKOYMA

[isim]

  • Alıkoymak işi, tavik

    Dizlerinden aşağı iki ayağını götüren bir gülle, neferimizi, harpten alıkoymaya kifayet etmiyor. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

KOYULTMA

[isim]

  • Koyultmak işi

KOYULMAK

[nesnesiz]

  • Koyma işine konu olmak
  • Koyulaşmak

    Gecenin koyulmuş siyahlığı içeri girmeden pencerenin ardında bizi bekliyordu. - Tarık Dursun K.

[-e]

[mecaz]

  • Girişmek, başlamak, teşebbüs etmek

    İçinde ve ara sıra homurdanan deniz özlemi, artık can evinden avaz avaz bağırmaya koyulmuştu. - Halikarnas Balıkçısı

BOYALAMA

[isim]

  • Boyalamak işi

BOYANMAK

[nesnesiz]

  • Boyama işi yapılmak

    Pencerelerin camları beyaz yağlı boya ile boyanmış. - Adalet Ağaoğlu

  • Kendi kendini boyamak, yüzüne boya sürmek, makyaj yapmak

    Kadın aşırı boyanmıştı, adamın yüzü solgundu. - Yusuf Atılgan

BOYATMAK

[-i]

  • Boyama işini yaptırmak, boya sürdürmek

    Kunduralarımı boyatmak istemiştim. - Burhan Felek

BOYLAMAK

[-i]

  • İstemeyerek bir yere gitme durumunda kalmak

    İkiniz de hapsi boylarsınız. - Attila İlhan

  • Düşmek

    Ayağı kaydı, yeri boyladı.

  • Yükselmek, çıkmak

    Fakat o doludizgin kırkı boylamış bir ateşle par par yanıyordu. - Reşat Nuri Güntekin

  • Boy ve hacmine göre ayırmak

BOYLANMA

[isim]

  • Boylanmak işi