[isim]

• Rusya'da, üç atla çekilen kızak veya araba

[sıfat]

• Üçlü

[isim]

[hayvan bilimi]

• At, eşek vb. tek tırnaklı hayvanların tırnağı

[isim]

• Bükerek germek için iki kat edilmiş bir ipin ucuna geçirilen tahta parçası

[-e]

[-i]

• Bir şeyi bir yere bırakmak, belli bir yere yerleştirmek

  Öteki elini doktorun omzuna koydu. - Sait Faik Abasıyanık

• Bir kimseyi işe yerleştirmek, birine iş sağlamak

  Bu işe kimi koyacağız?

• Bırakmak

  İçeri kimseyi koymuyorlar.

• Katmak, eklemek

  Mal üstüne mal koymak için içi giden bir kişidir. - Salâh Birsel

• İmza, tarih, adres yazmak

• Uyulması gereken kuralları belirlemek, ortaya çıkarmak

  Orduda yaşayan manevi kuvveti de meydana koyuyor. - Ruşen Eşref Ünaydın

[nesnesiz]

• Etkilemek, dokunmak

  Kendisinden yakışıklı ve ünlü olan bir adam için terk edilmiş olmak koyuyor olmalı ona. - İnci Aral

• Bir şey veya kimse için kullanmayı belirlemek, ayırmak

  Giderlerini iki ay içinde yerine koydu. - Necati Cumalı

• Bırakmak, terk etmek

Ata Sözleri ve Deyimler

• koy avucuma, koyayım avucuna
• koyduğum yerde otluyor
• koydunsa bul

[bağlaç]

• Oysa

  Oysaki daha önce onunla tanışmayı çok istemiştim. - Necati Cumalı

[isim]

• Oynamak işi

[isim]

• Oy kullanma işi

  Bir oylamada hakkım olan bir oyu bile bile esirgemiş, kırmıştı beni. - Necati Cumalı

Ata Sözleri ve Deyimler

• oylamaya geçmek
• oylamaya koymak

[isim]

[bitki bilimi]

• Kozalaklıların porsukgiller familyasından, Kaliforniya'da yetişen, 100-130 metre boyunda, büyük bir orman ağacı (Sequoia)

[isim]

• Toy (I) olma durumu, acemilik

• Toyca davranış, acemilik

  Gençlik, toyluk yüzünden bazı fena öğütlere kapılmış olabilirim. - Necip Fazıl Kısakürek

Ata Sözleri ve Deyimler

• toyluk etmek

[isim]

• Kalorifer kazanının sıcaklığından yararlanarak içindeki suyun ısıtılması sağlanan depo

[isim]

[denizcilik]

• Boyna

[isim]

• Oyulmuş bölüm

  Ceketin kol oyuntusu iyi açılmamış.

• Oyuk, çukur

[isim]

• Oyulmak işi

[sıfat]

• Oyuğu olan, oyukları bulunan

[sıfat]

• Oymaları bulunan, oymalarla süslenmiş olan

  Anasını yanındaki oymalı, yaldızlı kanepeye oturttu. - Reşat Enis