İçinde Kat Bulunan Kelimeler

İçinde KAT olan 302 kelime bulunuyor. İçerisinde KAT geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kat kelimesinin anlamı nedir? Kat ile başlayan kelimeler. Kat ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

14 Harfli Kelimeler

KARİKATÜRCÜLÜK23

13 Harfli Kelimeler

FABRİKATÖRLÜK29, HİLAFIHAKİKAT28, MUVAFAKATNAME28, BİYOKATALİZÖR27, HAKİKATSİZLİK21, KATIŞTIRILMAK20, SADAKATSİZLİK20, KATALOGLATMAK19, KATILAŞTIRMAK19, LİYAKATSİZLİK19

12 Harfli Kelimeler

KATRANKÖPÜĞÜ33, AMPLİFİKATÖR29, KATIRKUYRUĞU25, ŞEFKATSİZLİK25, KATIRTIRNAĞI22, REFAKATÇİLİK21, KATILIMCILIK20, KATIŞTIRILMA19, DİKKATSİZLİK18, İTİKATSIZLIK18, KATALOGLAMAK18, KATALOGLATMA18, KATILAŞTIRMA18, NAZARIDİKKAT18, SAKATATÇILIK18, KATMERLEŞMEK17, KATMANLAŞMAK17, KARİKATÜRİZE17, SİLİKATLAŞMA17, TARİKATÇILIK17
Tümünü Gör

11 Harfli Kelimeler

BAŞKATİPLİK20, ESKATOLOGYA20, ŞEFKATLİLİK20, MEŞAKKATSİZ19, KARİKATÜRCÜ18, KATABOLİZMA18, KATIŞTIRMAK17, KATALOGLAMA17, KATRANCILIK16, KATMERLEŞME16, KATMANLAŞMA16, KATIRLAŞMAK16, YIKATTIRMAK16, KATLANDIRMA15, KATMERCİLİK15, TAKATSİZLİK15, BARİKATLAMA14, DİKKATLİLİK13, KATLANILMAK13, KATKILANMAK13
Tümünü Gör

10 Harfli Kelimeler

PROVOKATÖR28, FABRİKATÖR24, KATIŞIKSIZ20, HAKİKATSİZ18, KATEGORİZE18, MUVAKKATEN18, DEKATLONCU17, SADAKATSİZ17, KATIŞTIRMA16, KATIRCILIK16, KATIŞIKLIK16, LİYAKATSİZ16, TOKATÇILIK16, TATBİKATÇI16, KATILAŞMAK15, KATIRLAŞMA15, SAKATLANIŞ15, YIKATTIRMA15, KATİLEŞMEK14, KATİBİADİL14
Tümünü Gör

9 Harfli Kelimeler

MUVAFAKAT23, ŞEFKATSİZ22, KATAVAŞYA20, DESİKATÖR18, FIRKATEYN18, KATALİZÖR18, REFAKATÇİ18, AVUKATLIK17, İNDİKATÖR17, PÜRDİKKAT17, HAZAKAT16, KATAKOFTİ16, KATILIMCI16, DİKKATSİZ15, İTİKATSIZ14, KATALEPSİ14, KATEGORİK14, KATILAŞMA14, KATMERSİZ14, KATRANSIZ14
Tümünü Gör

8 Harfli Kelimeler

BAŞKATİP17, ŞEFKAT17, KATIŞMAÇ16, MUVAKKAT16, MÜLHAKAT15, KATAFALK14, KATAKOMP14, KATIKSIZ14, KATKISIZ14, KATLAYIŞ14, MAHKUKAT14, MAHLUKAT14, MAHRUKAT14, KATEGORİ13, KATIŞMAK13, ÇALKATMA12, HİLKATEN12, KATMANDU12, KATİPLİK12, KATLANIŞ12
Tümünü Gör

7 Harfli Kelimeler

FIRKATA14, HAZAKAT14, KATAFOT14, LOKATİF14, SİKATİF14, ISKATÇI13, REFAKAT13, HAMAKAT12, KATALOG12, KATILIŞ12, KATIRCI12, KATIŞIK12, KATIŞMA12, SAKATÇI12, TOKATÇI12, APARKAT11, HAKİKAT11, HAREKAT11, KATALPA11, YIKATMA11
Tümünü Gör

6 Harfli Kelimeler

ŞEFKAT15, AVUKAT13, FİRKAT12, KATGÜT12, HİLKAT10, MÜSKAT10, KATYON9, MUSKAT9, BİNKAT8, DİKKAT8, KATİBE8, KATMAK7, KATMAN7, KATMER7, MERKAT7, SİRKAT7, İNİKAT6, İTİKAT6, KATRAK6, KATRAN6
Tümünü Gör

5 Harfli Kelimeler

FAKAT11, KATİP9, ZEKAT8, ISKAT7, KATIM7, ASKAT6, KATIK6, KATKI6, KATLI6, KATMA6, KATOT6, KATIR6, MAKAT6, SAKAT6, TOKAT6, KATAR5, KATİL5, KATRE5, REKAT5, TAKAT5

4 Harfli Kelimeler

KATI5, KATİ4

3 Harfli Kelimeler

KAT3

KAT

[isim]

  • Bir yapıda iki döşeme arasında yer alan daire veya odaların bütünü

    Yemekten sonra evin üst katında, ocaklı bir odaya çıktık. - Sait Faik Abasıyanık

  • Bir yüzey üzerine az veya çok kalın bir biçimde, düzgün olarak yayılmış bulunan şey

    Bir kat yufka, bir kat peynir.

  • Üst üste konulmuş şeylerden her biri, tabaka
  • Giyeceklerde takım

    Birer kat elbise ile kalacağız. - Aka Gündüz

  • Apartman dairesi
  • Ön, yan

    Salim, Sait Faik'in Yaşar Nabi katındaki telif ücretini artırmakta büyük rol oynamıştır. - Salâh Birsel

  • Huzur
  • Bükülen veya kıvrılan bir şeyin her kıvrımı

    Kumaşın katı.

  • Makam, mevki
  • Kez, defa, misil

    Bu, ondan iki kat pahalı.

[jeoloji]

  • Katman

[matematik]

  • Tekrarlanan bir sayının toplamı

    6, 9, 12 ve 15 sayıları 3 sayısının katlarındandır.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kat çıkmak

Birleşik Kelimeler: katbekat, kat görevlisi, kat irtifakı, kat kat, katsayı, kat yuvarı, alt kat, askat, asma kat, binkat, çekme kat, duyar kat, orta kat, ortak kat, üçkat, üst kat, yalın kat, yedi kat el, bahçe katı, bodrum katı, çatı katı, giriş katı, ocak katı, yer katı, zemin katı

[isim]

[eskimiş]

  • Kesme, kesilme
  • İlgiyi kesme
  • Sonuca bağlama, bitirme

[edebiyat]

  • Kesme

Birleşik Kelimeler: katetmek, katolunmak

KATİ (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṭʿī)

[sıfat]

  • Kesin

    Cem dayattı ve bu rolü asla kabul etmeyeceğini kati bir dille bildirdi. - Necip Fazıl Kısakürek

Birleşik Kelimeler: kati teminat

KATAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳiṭār)

[isim]

  • Tren

    Kendisini getiren metro katarı yoluna devam edip karanlık tünelde kaybolmuştu. - Osman Aysu

  • Taşıt dizisi

    Otomobil katarı. Yük katarı.

  • Bir arada giden veya uçan hayvan dizisi

Birleşik Kelimeler: sürat katarı, turna katarı, yük katarı

KATİL (Kelime Kökeni: Arapça ḳātil)

[isim]

  • İnsan öldüren kimse, cani

    Öldürdüğü güzele ağlayan bu katilin / Elleri kanlı fakat gözyaşları temizdi - Enis Behiç Koryürek

[sıfat]

  • Öldürücü, ölüme neden olan

    Katil kurşun.

Birleşik Kelimeler: kanlı katil, kiralık katil

[isim]

  • Öldürme

Birleşik Kelimeler: katletmek, katliam

KATRE (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṭre)

[isim]

[eskimiş]

  • Damla

Ata Sözleri ve Deyimler

  • katresi kalmadı (veya yok)

REKÂT (Kelime Kökeni: Arapça rekʿat)

[isim]

[din bilgisi]

  • Namazda bir kıyam, bir rükû ve iki secdeden oluşan bölüm

    Öğle namazının kaç rekât olduğunu unutmuş, aklında hiç namaz suresi kalmamıştı. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

TAKAT (Kelime Kökeni: Arapça ṭāḳat)

[isim]

  • Bir şeyi yapabilme, başarabilme gücü, güç, hâl, derman, kuvvet

    Hareket edebilecek ne vasıtamız ne takatimiz vardı. - Aka Gündüz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • takat getirmek
  • takati kalmamak (veya kesilmek)
  • takati yetmemek

Birleşik Kelimeler: takat sınırı

KATI

[sıfat]

  • Sert, yumuşak karşıtı

    Bu hâl, onu ilk defa giyilen katı gömlek gibi sıkıyordu. - Falih Rıfkı Atay

[mecaz]

  • Hoşgörüsüz, acımasız, merhametsiz, zalim

    Katı yürekli. Katı davranış.

[mecaz]

  • Düşünce ve davranışlarında belli ilkelere sıkı sıkıya bağlı olan

[fizik]

  • Sıvıların ve gazların tersine, içinde bulunduğu kabın veya üstünde bulunduğu yerin biçimini almayan, sulp

[zarf]

[eskimiş]

  • Çok, aşırı derecede

    Susadım ol dem hararetten katı / Sundular bir cam dolusu şerbeti - Süleyman Çelebi

Birleşik Kelimeler: katı atık, katı kalpli, katı söz, katı yağ, katı yumurta, katı yürekli, yüreği katı

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Taşlık

İNİKAT (Kelime Kökeni: Arapça inʿiḳād)

[isim]

[eskimiş]

  • Toplanma, birleşim
  • Anlaşma, kararlaştırma

İTİKAT (Kelime Kökeni: Arapça iʿtiḳād)

[isim]

[din bilgisi]

  • İnanma, inan
  • İnanç

    Şüphe, fena bir kurt gibi ruhunu kemirmeye, masum itikadını yavaş yavaş yıkmaya başlamıştı. - Reşat Nuri Güntekin

Birleşik Kelimeler: batıl itikat

KATRAK

[isim]

  • Marangozlukta tomrukları biçmeye yarayan ve birden çok testeresi olan biçme makinesi

KATRAN (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṭrān)

[isim]

[kimya]

  • Organik maddelerden kuru damıtma yoluyla elde edilen, sıvı yağ kıvamında, kara renkte, ağır, is kokulu, suda erimeyen bir madde

    Köpek, balıkçının kumsalda bir çalı ateşi üzerinde kaynamakta olan bir teneke katranını devirmişti. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • katrandan olmaz şeker, olsa da cinsine çeker
  • katran gibi
  • katranı kaynatsan olur mu şeker?

Birleşik Kelimeler: katran ağacı, katran çamı, katranköpüğü, katran ruhu, katran suyu, katran taşı, katran yağı

ASKAT

[isim]

[matematik]

  • Herhangi bir ölçü biriminin bölündüğü eşit parçalardan her biri

    Metrenin askatları desimetre, santimetre ve milimetredir.

KATIK

[isim]

  • Ekmekle karın doyurmak gerektiğinde, ekmeğe katılan peynir, zeytin, helva vb. yiyecek

    Birkaç günlük ekmeğini, katığını köyden getirirdi. - Halikarnas Balıkçısı

  • Yağı alınmış yoğurt, ayran

Ata Sözleri ve Deyimler

  • katık etmek

KATKI

[isim]

  • Bir işin yapılmasına, gerçekleşmesine emek, bilgi, para vb. ile katılma, yardım

    Her geçen gün ününe, sanatına yeni katkılar getiriyordu. - Necati Cumalı

  • Bir şeye katılan başka bir madde
  • Metal ve alaşımların hazırlanması sırasında içlerine katılan değişik nitelikteki maddeler

[halk ağzında]

  • Düğün günü davetlilerin öğleye kadar gönderdikleri armağan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • katkıda bulunmak

Birleşik Kelimeler: katkı maddesi, katkı payı