[nesnesiz]

• Katranlama işi yapılmak

[-i]

• Katranlama işini yaptırmak

[-i]

• Kireç, taş, tahta vb. maddeleri sertleştirmek üzere silikata batırmak

[-i]

• Barikat ile çevirmek, barikat yapmak

[isim]

• Karikatürcü

  Her gelen karikatürist nüktesini duvara çizgilemiş. - Haldun Taner

[isim]

• Sadakatli olma durumu, sadıklık

[-e]

[-i]

• Katlanmasını sağlamak

[isim]

• Karikatür olma durumu

  Biri karikatürlükle en ufak bir ilgisi bile olmayan bir resim, öteki de o resimle hiçbir ilgisi olmayan bir nükte. - Orhan Veli Kanık

[mecaz]

• Karikatür olma özelliği taşıyan kimse, olay veya şey

[mecaz]

• Karikatür konusunu oluşturan olay

  Kendilerini büyük zanneden bu adamların karikatürlüğü ruhlarına kadar sinmiştir. - Aka Gündüz

[nesnesiz]

• Katmerli duruma gelmek

[mecaz]

• Çoğalmak, artmak

  Zekeriya sofrası cinayetinin karanlığı katmerleşmişti. - Aka Gündüz

[nesnesiz]

• Ayrı ayrı tabakalar veya sınıflar oluşturmak

[jeoloji]

• Üst üste gelmiş katmanlar durumunda yerleşmek

[sıfat]

• Karikatür durumuna getirilmiş olan

Ata Sözleri ve Deyimler

• karikatürize etmek

[isim]

[kimya]

• Bir maden oksidin silisle birleşerek silikat durumunu alması

[isim]

• Tarikatçı olma durumu

[isim]

• Dikkatsiz olma durumu, dalgınlık, savrukluk, özensizlik

Ata Sözleri ve Deyimler

• dikkatsizlik etmek

[isim]

• İnançsızlık