[isim]

[tıp]

• Göz merceğinin saydamlığını yitirerek ağarmasından ileri gelen ve görmeyi engelleyen rahatsızlık, perde, akbasma, aksu

[isim]

• Katil olma durumu

[sıfat]

• Nazik, kibar, ince

  Acaba dünyada, bu ölçüden daha rikkatli, hassasiyetli ve hikmetli ne duydunuz? - Necip Fazıl Kısakürek

[isim]

• Araştırmalar

• İncelemeler

[sıfat]

• İtikadı olan, inançlı, imanlı

[-i]

[eskimiş]

• Kesmek, bölmek

• Bir yeri aşarak geçmek, yol almak

  Yolumuz bir dereyi katedecekti. - Aka Gündüz

[-i]

• Kâğıt, kumaş vb. nesneleri üst üste kat oluşturacak biçimde bükmek

  Gazeteleri itina ile katlayıp cebine koydu. - Sait Faik Abasıyanık

• Arttırarak çoğaltmak

  Parasını ikiye katladı.

[isim]

• Katlanmak işi

  Yalnız katlanmamı değil katlanmam gereken şeyi yapması için eline silah vermemi de istiyordu. - Reha Mağden

[isim]

• Katlatmak işi

[isim]

• Katletmek işi

[sıfat]

• Katmeri olan, kat kat olan

  Katmerli çiçek.

• Çok fazla olan, aşırı

  Hem vuruyor hem de suratına birbirinden ağır, birbirinden katmerli küfürler savuruyordum. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[sıfat]

• Üzerine katran sürülmüş olan

• İçine katran karışmış veya karıştırılmış olan

• Birleşiminde katran olan

[isim]

• Gürültü patırtı

[eskimiş]

• Basımevlerinde kurşun dökülmüş, satır olarak dizilmiş harfleri iyice yerleştirmek için üzerlerine vurmaya yarar takoz

[eskimiş]

• Odanın ortasına yerleştirilen, uzun tütün çubuklarının külünün döküldüğü çanak

[isim]

[eskimiş]

• Düzen vermeler, düzenlemeler

• Bir iş yerinde kadro düzenlemeleri

[sıfat]

• Dikkat eden, özen gösteren (kimse)

[zarf]

• Dikkat ederek

  Biz o koltuklara dikkatli otururduk. - Ayla Kutlu

Ata Sözleri ve Deyimler

• dikkatli olmak