İçinde Ha Bulunan Kelimeler

İçinde HA olan 1805 kelime bulunuyor. İçerisinde HA geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ha kelimesinin anlamı nedir? Ha ile başlayan kelimeler. Ha ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

BUHARLAŞIVERMEK33, MUHAYYERSÜMBÜLE33, HAYVANLAŞTIRMAK32, HAVALANDIRILMAK30, HATIRLAYIVERMEK30, HARHARYASGİLLER30, MUHAYYERBUSELİK29, BUHARLAŞABİLMEK28, BAHARATLANDIRMA25, HATIRLAYABİLMEK25, HATIRLANABİLMEK23, KIRAATHANECİLİK23, HARARETLENDİRME22, HAREKETLENDİRME22

14 Harfli Kelimeler

HAFİFMEŞREPLİK38, HAFİFLEŞTİRMEK34, HAYVANSEVERLİK33, BUHARLAŞIVERME32, HAVALANDIRMACI32, HAYVANLAŞTIRMA31, HAPAZLAMACILIK31, BUHARLAŞTIRICI30, GÜMÜŞHANELİLİK30, MUHAFAZAKARLIK30, TAHAMMÜLSÜZLÜK30, HAMBURGERCİLİK29, HATIRLAYIVERME29, HAVALANDIRILMA29, HAVALANDIRMALI29, KÜTÜPHANECİLİK29, MÜSAMAHASIZLIK29, HANIMEFENDİLİK28, İSTİFSARIHATIR28, VELHASILIKELAM28
Tümünü Gör

13 Harfli Kelimeler

HAZIRCEVAPLIK35, FESÜPHANALLAH34, HACILARKUŞAĞI33, HAFİFLEŞTİRME33, HAVALANDIRICI31, HAFRİYATÇILIK30, HAMİYETPERVER30, TUHAFİYECİLİK29, HİLAFIHAKİKAT28, MASLAHATGÜZAR28, TAHAMMÜLFERSA28, HAVALANDIRMAK27, HAYIRSEVERLİK27, MUHAYYERKÜRDİ27, MEDARIİFTİHAR27, ELHAMDÜLİLLAH26, HADEMEİHAYRAT26, HADIMLAŞTIRMA26, HAKKIMÜKTESEP26, MURABAHACILIK26
Tümünü Gör

12 Harfli Kelimeler

GÜMÜŞHACIKÖY40, FOTOĞRAFHANE37, TAHAFFUZHANE36, HANIMPARMAĞI31, TENEFFÜSHANE31, HAFAZANALLAH29, HAHAMBAŞILIK28, HARFENDAZLIK28, HAYVANLAŞMAK28, PİSKOPOSHANE28, HADDİZATINDA26, HAVALANDIRMA26, KIZILCAHAMAM26, MÜHENDİSHANE26, VEKİLHARÇLIK26, HAYLAZLAŞMAK25, MARANGOZHANE25, MAVİHASTALIK25, PAHALILAŞMAK25, ÇAYHANECİLİK24
Tümünü Gör

11 Harfli Kelimeler

HIFZISSIHHA37, HAYVANCAĞIZ37, HANIMGÖBEĞİ36, HAFİFMEŞREP35, HAFIZIKÜTÜP34, HAFİFLEŞMEK31, MUHAFAZASIZ31, HAFİFLETİCİ30, HAYVANSEVER30, HAFİFLETMEK28, HAYRULHALEF28, HAYVANCILIK28, HAYIRPERVER28, KAHVEHANECİ28, MEVLEVİHANE28, GÜMÜŞHANELİ27, HAPAZLAMACI27, HADDİKİFAYE27, HAYVANLAŞMA27, HAVVAANAELİ27
Tümünü Gör

10 Harfli Kelimeler

HAFİFSEYİŞ32, HAFİFLEYİŞ31, HAZIRCEVAP31, HAFİFLEŞME30, MÜTEHAVVİL29, VAFTİZHANE29, HAFİFSEMEK28, HAŞHAŞHANE28, DİVANIHARP27, HAFİFLEMEK27, HAFİFLETME27, MUHAFIZLIK27, FARZIMUHAL26, FAHRENHAYT26, HACIAĞALIK26, HAFRİYATÇI26, HARFİTARİF26, HAVASIZLIK26, HAVLUCULUK26, HAYVANIMSI26
Tümünü Gör

9 Harfli Kelimeler

HAPLOLOJİ28, HAFIZASIZ28, HAFİFSEME27, FÜTUHATÇI26, HAFİFLEME26, DOĞUMHANE25, FETVAHANE25, GÜMÜŞHANE25, HAYVANCIL25, HAYVANCIK25, PÜRSIHHAT25, BÖCEKHANE24, DÖKÜMHANE24, DÖRTCİHAR24, DEFİHACET24, HAFIZLAMA24, HAHAMBAŞI24, HAVACILIK24, HAVUZLAMA24, HARFENDAZ24
Tümünü Gör

8 Harfli Kelimeler

HAVACIVA28, TAHAFFUZ28, HAVUZSUZ27, HAVUZCUK26, MUHAVVİL26, TAHAVVÜL26, HAMAMÖZÜ25, EVHAMSIZ24, HAFİFLİK24, HAFİFTEN24, HAVLAYIŞ24, HAFIZLIK23, HAFIZALI23, HAYIRHAH23, HAYVANCA23, HAŞVİYAT23, MUHAFAZA23, MÜŞAHHAS23, HURDAHAŞ22, HAFIZALİ22
Tümünü Gör

7 Harfli Kelimeler

HAFİFÇE26, HAVUZCU25, MUHAFIZ23, EJDERHA22, HACIAĞA22, HAVASIZ22, HAVLUCU22, HAVUZLU22, HALOJEN21, LEVHACI21, ABUHAVA20, ÇUHASIZ20, FÜTUHAT20, HACİVAT20, HAÇVARİ20, HAVADİS20, YAĞHANE20, BERHAVA19, EVHAMLI19, HAYVANİ19
Tümünü Gör

6 Harfli Kelimeler

HAVHAV26, HAFIZA20, HAVACI20, HAŞHAŞ20, DEHHAŞ19, HAYHUY19, HASKÖY19, HAŞEFE19, MUSHAF19, BEDHAH18, ÇUHACI18, HANÖNÜ18, HAFİYE18, HAVYAR18, HAYHAY18, HAYVAN18, PAHACI18, HAVALI17, SAFİHA17, CHANGE17
Tümünü Gör

5 Harfli Kelimeler

HAFİF21, HAFIZ19, HAVUÇ19, HAVUZ19, HAŞİV18, HAVZA18, HAYIF18, ZİHAF18, HAHHA17, HAPÇI17, HAVYA17, HAYFA17, HAPŞU17, EVHAM16, HAZCI16, HAPAZ16, HAVAS16, HAVLI16, HAVSA16, HAVUT16
Tümünü Gör

4 Harfli Kelimeler

HAJE17, HA14, HAVA14, HA14, HARF14, VAHA14, ÇUHA12, HACI12, HARP12, PAHA12, DOHA11, HAZA11, HAİZ11, HA11, HAŞA11, YUHA11, CHAT11, DAHA10, DEHA10, HAYA10
Tümünü Gör

3 Harfli Kelimeler

HAF13, HAV13, HAH11, HAP11, HAC10, HAÇ10, HAZ10, HAB9, HAD9, HAY9, HAM8, HAS8, OHA8, AHA7, HAK7, HAL7, HAR7, HAT7, HAN7

2 Harfli Kelimeler

HA6

HA

[ünlem]

  • İstek uyandırmak için kullanılan bir söz

    Ha göreyim seni! Ha gayret!

  • (ha:) Şaşma anlatan bir söz

    Amma güzel ha! Öyle oldu ha!

  • (ha:) Dikkati çekmek, uyarmak için kullanılan bir söz

    Sakın ha bir daha yapma! Sakın ha ağlamanı istemiyorum. - Attila İlhan

  • (ha:) Bir şeyin birdenbire hatırlandığını veya kavrandığını anlatan bir söz

    Ha, miralay arzu ederse o başka tabii! - Attila İlhan

[bağlaç]

  • Tekrarlanarak kullanıldığında eşitlik anlamı veren bir söz

    Ha ben gelmişim ha o. Ha bağ ha bahçe ha tarla.

[bağlaç]

  • Bazen tekrarlanan bir emir kipinin tekrarları arasında yer alarak fiil ile anlatılan işin uzadığı ve bundan bıkıldığı bildirilir

    Yürü ha yürü, yol bitmiyor ki.

[edat]

[kaba konuşmada]

  • Evet

[teklifsiz konuşmada]

  • (ha:) Soru bildiren bir söz

    Sen de geldin ha?

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ha babam (ha)
  • ha babam de babam
  • ha bire
  • ha deyince
  • ha gayret
  • ha şöyle
  • ha şunu bileydin

[kimya]

  • Hahniyum elementinin simgesi

AHA

[edat]

[halk ağzında]

  • İşte

    Bizim köy aha şuracıkta!

HÂK (Kelime Kökeni: Farsça ḫāk)

[isim]

[eskimiş]

  • Toprak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hâk ile yeksan etmek
  • hâk ile yeksan olmak

[isim]

  • Adalet

    Haktan ayrılmamalı.

  • Adaletin, hukukun gerektirdiği veya birine ayırdığı şey, kazanç

    Üstelik adli tatil olduğu için hak sahipleri bekleşirler. - Burhan Felek

  • Dava veya iddiada gerçeğe uygunluk, doğruluk

    Bu davada hak görmüyorum.

  • Verilmiş emekten doğan manevi yetki

    Ana hakkı ödenmez.

  • Pay

    Makas hakkı. Komşu hakkı.

  • Emek karşılığı ücret

[sıfat]

  • Doğru, gerçek

    Karacaoğlan der ki sözüm haktır. - Karacaoğlan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hak (veya hakkını) yemek
  • hak deyince akan sular durur
  • hak etmek
  • hak kazanmak
  • hakkı geçmek
  • hakkı için
  • hakkından gelmek
  • hakkını aramak
  • hakkını helal etmek
  • hakkını vermek
  • hakkı olmak
  • hakkı ödenmemek
  • hakkı tanımak
  • hakkı var
  • hak vermek
  • hak yerini bulur (veya yerde kalmaz)

Birleşik Kelimeler: hak ediş, hak ihlali, hakkıhıyar, hakkıhuzur, hakkımüktesep, hak kısıtlaması, hak kuşu, hakkısükût, haksever, haktanır, hak yolu, ayni hak, emrihak, ihkakıhak, kazanılmış hak, müktesep hak, barut hakkı, buluş hakkı, cevap hakkı, geçiş hakkı, geçit hakkı, gösterme hakkı, göz hakkı, huzur hakkı, iltica hakkı, intifa hakkı, irtifak hakkı, isim hakkı, kabotaj hakkı, konuşmama hakkı, kul hakkı, makas hakkı, oy hakkı, ölme hakkı, ön alım hakkı, özlük hakkı, patent hakkı, rücu hakkı, rüçhan hakkı, sarraflık hakkı, seçilme hakkı, seçme hakkı, sığınma hakkı, susma hakkı, sükût hakkı, şufa hakkı, takdir hakkı, telif hakkı, tuz ekmek hakkı, veto hakkı, yanıt hakkı, yasama hakkı, yazar hakkı, yumruk hakkı, hasta hakları

[isim]

[eskimiş]

  • Maden, ağaç, taş üzerine elle yazı veya şekil oyma, kazı

    Mühür hakki.

  • Kâğıttaki yazıyı kazıma, kazı

    Resmî kâğıtlarda hak ve silinti yasaktır.

Birleşik Kelimeler: hakketmek

[isim]

[din bilgisi]

  • Tanrı

    Hakkıdır Hakk'a tapan milletimin istiklal. - Mehmet Akif Ersoy

Ata Sözleri ve Deyimler

  • Hak getire
  • Hakk'ın rahmetine kavuşmak (veya Hakk'a kavuşmak veya Hakk'a yürümek)

Birleşik Kelimeler: Hak dini, Cenabıhak

HÂL (Kelime Kökeni: Arapça ḥāl)

[isim]

  • Bir şeyin içinde bulunduğu şartların veya taşıdığı niteliklerin bütünü, durum, vaziyet

    Herkes hâline göre bir hediye verdi. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

  • Tutum, tavır

    Bambaşka bir hâliniz vardır sizin. Merhametli bir insan olduğunuz bellidir. - Oktay Rifat

  • Şimdiki zaman, içinde yaşanılan zaman

    Hâl dediğimiz şey yarından sonra mazi olacaktır. - Yahya Kemal Beyatlı

  • Güç, kuvvet, takat

    Şimdi gezmeye çıkacak hâlim yok.

[mecaz]

  • Kötü durum, sıkıntı, dert

    Zavallının başına ne hâller geldi.

[dil bilgisi]

  • Durum

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ... hâline gelmek
  • hâlden anlamak (veya bilmek)
  • hâle yola koymak
  • hâl hâlin yoldaşıdır
  • hâl hatır (veya hâlini hatırını) sormak
  • hâli (veya hâlleri) duman olmak
  • hâli harap olmak
  • hâli kalmamak
  • hâline bakmamak
  • hâline köpekler bile güler
  • hâlini almak
  • hâli tavrı yerinde
  • hâli üzere
  • hâli vakti yerinde

Birleşik Kelimeler: hâl değişimi, hâl dili, hâl eki, hâl tercümesi, hâl ulacı, hâlihazır, arzuhâl, behemehâl, fevkalade hâl, hasbihâl, her hâlükârda, hüsnühâl, ilmihâl, iyi hâl, lisanıhâl, medeni hâl, olağanüstü hâl, seferî hâl, tercümeihâl, yalın hâl, aksi hâlde, fena hâlde, herhâlde, her hâlde, o hâlde, şu hâlde, ay hâli, insan hâli, insanlık hâli, isim hâli, keyif hâli, nez hâli, vasıta hâli, yönelme hâli, yükleme hâli, kendi hâlinde, koro hâlinde, orta hâlli

[isim]

[eskimiş]

  • Çözme, çözülme
  • Çözüm
  • Eritme
  • Karışık bir sorunun içinden çıkma, sonuca varma

Birleşik Kelimeler: hal çaresi, halletmek, hallihamur, hallolmak, hallolunmak

[isim]

  • Sebze, meyve, bakliyat vb.nin satıldığı yer

[isim]

[tarih]

  • Tahttan indirme

Birleşik Kelimeler: haletmek

HAR

[isim]

  • `Düşüncesizce ve hesapsızca harcamak, bol bol harcayıp tüketmek` anlamlarındaki har vurup harman savurmak deyiminde geçen bir söz

    Akşama kadar Meram bağlarında har vurup harman savuruyordu. - Aka Gündüz

Birleşik Kelimeler: har gür, har hur

[isim]

[eskimiş]

  • Sıcak, kızgın, yakıcı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • harı başına vurmak
  • harı geçmek

HAT (Kelime Kökeni: Arapça ḫaṭṭ)

[isim]

  • Çizgi
  • Yazı
  • Ulaşım sağlayan bir taşıtın uğradığı yerlerin bütünü, yol, geçek

    Demir yolu hattı. Otobüs hattı.

  • Elektrik akımı taşıyan tel veya kablo sistemi

    Bir kablodan muhtelif hatlar çıkar. - Sait Faik Abasıyanık

  • Kanal
  • Savunma veya saldırma amacıyla bir araya getirilmiş asker dizisi

    Dalga dalga ilerleyen hücum hatlarımız birinci düşman siperlerine girdi. - Aka Gündüz

  • Sınır
  • Yüzü biçimlendiren çizgi veya kırışıklık

    Kumral bıyıkları ve ölçülü yüz hatlarıyla her zamanki kadar yakışıklıydı. - İhsan Oktay Anar

  • Biçim

    Vücut hatlarını korumak lazım.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hat çekmek

Birleşik Kelimeler: hat bekçisi, hattıhareket, ana hat, dar hat, demir hat, dış hat, faturalı hat, faturasız hat, havai hat, hüsnühat, iç hat, kör hat, ana besleme hattı, ana kolon hattı, ateş hattı, avcı hattı, bağlama hattı, borda hattı, boru hattı, istiva hattı, karakol hattı, link hattı, pruva hattı, ring hattı, su hattı, telefon hattı, telgraf hattı, tramvay hattı, dış hatlar, iç hatlar, şehir hatları

HAN

[isim]

[tarih]

  • Doğu ülkelerinde yerli beyler ve Kırım girayları için kullanılan unvan

    Kırım hanları. Altın Ordu hanları.

  • Osmanlı padişahlarının adlarının sonuna getirilen unvan

[isim]

[eskimiş]

  • Yol üzerinde veya kasabalarda yolcuların konaklamalarına yarayan yapı

    Bir handa, yorgun argın, tatlı bir uykudaydık. - Faruk Nafiz Çamlıbel

  • Büyükşehirlerde serbest mesleklerde çalışanların oda veya daire tutup çalıştıkları birkaç katlı yapı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • han gibi
  • han hamam sahibi (olmak)
  • han kapısından teğelti atmak

Birleşik Kelimeler: iş hanı, yolgeçen hanı

[isim]

  • Eskişehir iline bağlı ilçelerden biri

HAM (Kelime Kökeni: Farsça ḫām)

[sıfat]

  • Yenecek kadar olgun olmayan (meyve), olmamış

    Ham elma.

  • İşlenmemiş (madde)

    Ham petrol.

  • İdmansız

    Ham vücutla ancak bu kadar koşabilirim.

[mecaz]

  • Gerçekleşme kolaylığı veya imkânı olmayan

    Ham teklif.

[mecaz]

  • Kaba, toplum kurallarını bilmeyen, incelmemiş

    Ne ham adam!

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ham çıkmak

Birleşik Kelimeler: ham besi suyu, ham bez, ham ervah, ham gaz, hamhalat, ham hayal, ham madde, ham payı

HAS (Kelime Kökeni: Arapça ḫāṣṣ)

[sıfat]

  • Özgü

    Her medeniyet kendine has değerleri gerçekleştirerek insanlığın ortak hazinesini zenginleştirir. - Cemil Meriç

  • Katışıksız, en iyi cinsten, saf

    Has gümüş.

  • Hükümdara özgü olan

    Has ahır. Has bahçe.

[mecaz]

  • İyi nitelikleri kendinde toplamış olan (kimse)

[isim]

[tarih]

  • Başmaklık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • has olmak

Birleşik Kelimeler: has un, kendine has

OHA

[ünlem]

  • Büyükbaş hayvanları durdurmak için kullanılan bir seslenme sözü

[argo]

  • Kaba ve yakışıksız davranışta bulunan kişilere karşı kullanılan söz

HAB (Kelime Kökeni: Farsça ḫvāb)

[isim]

[eskimiş]

  • Uyku

HAD (Kelime Kökeni: Arapça ḥadd)

[isim]

[eskimiş]

  • Sınır, uç
  • Derece

    İnsan buna bir hadde kadar göz yumabilir.

  • İnsanın yetki ve değeri

    Haddim değil.

[matematik]

  • Terim

Ata Sözleri ve Deyimler

  • haddi hesabı yok
  • haddi mi (veya haddine mi düşmüş)
  • haddini aşmak
  • haddini bildirmek
  • haddini bilmek
  • haddini bilmeyene bildirirler
  • haddi olmamak

Birleşik Kelimeler: haddikifaye, haddinden fazla, haddizatında, faiz haddi, istiap haddi, kâr haddi, yaş haddi

HAY

[ünlem]

  • İyi dilek, azarlama, şaşma ve sevinç bildirmede kullanılan bir söz

    Hay çok yaşayasınız sizler! - Reşat Nuri Güntekin

  • Ey

    Hay Tanrı'm, sesine yaraşır bir yürek verseydin şu adama. - Emine Işınsu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hay Allah!
  • haydan gelen huya gider
  • hay hayı gitmek vay vayı kalmak

DAHA

[zarf]

  • Henüz

    Anne leylek, bir serseri kurşunla daha o sabah ölmüştü. - İhsan Oktay Anar

  • Var olana, elde bulunana ek olarak

    Bir kızım daha olsaydı adını Meliha koyardım. - Peyami Safa

  • Kendisinden sonra üçüncü kişi iyelik eki alan bir sıfatla birlikte sözü edilen konuda en önemli durumu belirtmek için kullanılan bir söz

    Daha kötüsü treni de kaçırdık.

  • Bunun dışında

    Daha neler yapacaktım fakat bırakmadılar, bırakmadılar. - Abidin Dino

Ata Sözleri ve Deyimler

  • daha da
  • daha iyisi can sağlığı
  • daha neler!

Birleşik Kelimeler: daha bir, daha daha, az daha, bir daha

DEHA (Kelime Kökeni: Arapça dehā)

[isim]

  • İnsan zekâsının, insan kişiliğinin erişebileceği en yüksek düzey, dâhilik

    Hepimiz Mustafa Kemal'in askerlik dehasına inanırdık. - Falih Rıfkı Atay

  • Dâhi

    Dehalar muvaffak olmak için zamanlarını ve şartlarını unutamazlar. - Falih Rıfkı Atay