[nesnesiz]

• Isısı artmak

[mecaz]

• Canlanmak, kızışmak

  Tartışma hararetlendi.

[mecaz]

• Herhangi bir konuda çok heyecanlı olmak, coşmak

  Şakir Bey arkasından gelerek fikrini müdafaa için hararetleniyordu. - Peyami Safa

[nesnesiz]

• Hareket kazanmak, harekete geçmek

[nesnesiz]

• Sidik ve dışkı yapıldıktan sonra temizlenmek

[isim]

• Olağanüstülük

[nesnesiz]

• Anımsatılmak

[nesnesiz]

• Bitmek, son bulmak, sona ermek

[isim]

• Vefasızlık

  Hakikatsizliği kabul ediyorum diye cevap verdi. - Haldun Taner

[isim]

• Hareketsiz olma durumu

  Bana göre ölümün en büyük vasfı durgunluk, hareketsizliktir. - Nazım Hikmet

[isim]

[eskimiş]

• Beklediğini, umduğunu bulamamaktan doğan düş kırıklığı, hayal kırıklığı

  Eyvah, benim külüstür çiftliği, Avrupa çiftlikleri gibi bir şey zannetmiş. İnkisarıhayale uğrayacak. - Reşat Nuri Güntekin

[nesnesiz]

• Yara irin toplamak

[isim]

• Birahanecinin yaptığı iş

[isim]

• Erkânıharp olma durumu

  1900'de Sofya harbiyesinden erkânıharplikle çıkmış, birkaç sene sonra ihtiyata nakletmişti. - Ömer Seyfettin

[nesnesiz]

• Hamarat duruma gelmek, hamarat olmak

  İnsan hoşlandığı işte hamaratlaşıyor, gerekli disipline farkına bile varmadan giriyor. - Refik Erduran

[isim]

• Hastalandırmak işi

[nesnesiz]

• Yangılanmak