İçinde Ha Bulunan 7 Harfli Kelimeler
İçerisinde HA olan 7 harfli 249 kelime bulunuyor. İçinde HA olan 7 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Ha ile başlayan 7 harfli kelimeler. ha ile biten 7 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
HAFİFÇE26,
HANELİK
-
Herhangi bir sayıda evi olan, evlik
Seksen hanelik köy.
HAİNLİK
- Hain olma durumu
-
Haince davranış
Yürürken kadınları göremediğini, Ramazan'ın yeni bir hainliği olduğunu düşündü. - Halide Edip Adıvar
Ata Sözleri ve Deyimler
- hainlik etmek
Birleşik Kelimeler: vatan hainliği
HAKARET (Kelime Kökeni: Arapça ḥaḳāret)
- Onur kırma, onura dokunma
-
Küçültücü söz veya davranış
Hakaretlerle bağırarak haşlıyor ve onlara ambarda ve güvertedeki yerlerini gösteriyordu. - Yahya Kemal Beyatlı
Ata Sözleri ve Deyimler
- hakaret etmek
- hakaret görmek
- hakaret saymak
HAKİKAT (Kelime Kökeni: Arapça ḥaḳīḳat)
-
Gerçek
Ayık olmak yani bu hayatı yaşamıyormuş gibi hissetmenin dayanağını hakikat içinde bulmak gereklidir. - İsmet Özel
- Gerçeklik
-
Gerçekten
Beni oyaladı lakin hakikat adamakıllı içerlemiş. - Memduh Şevket Esendal
Ata Sözleri ve Deyimler
- hakikat olmak
Birleşik Kelimeler: hilafıhakikat
HAKKÂRİ
- Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri
HARARET (Kelime Kökeni: Arapça ḥarāret)
-
Sıcaklık
İspirto tatlı bir hararetle midesini alazladı. - Refik Halit Karay
-
Susama, susuzluk
Çay, harareti giderir.
-
Coşkunluk, ateşlilik
Onu bileğinden tutup çekerek hararetle kucaklamak ister gibi yaptı, - Peyami Safa
Ata Sözleri ve Deyimler
- hararet basmak
- hararet kesmek (veya söndürmek)
- hararet vermek
HAREKÂT (Kelime Kökeni: Arapça ḥarekāt)
- Davranışlar, işler
-
Belli bir amaç gözetilerek bir askerî birliğe yaptırılan manevra, çarpışma, çevirme, kovalama vb. işler
İzmir harekâtı on beş gün içinde amacına ulaştı.
Birleşik Kelimeler: amfibi harekât, çıkarma harekâtı
HAREKET (Kelime Kökeni: Arapça ḥareket)
- Bir cismin durumunun ve yerinin değişmesi, devinim, aksiyon
-
Vücudu oynatma, kıpırdatma veya kımıldanma
Her hareketi kamera önünde rol yapıyormuşçasına hesaplı. - Refik Halit Karay
-
Davranış, tutum
Sakin, dürüst, kıyafeti ve hareketleriyle hiçbir ayrılık göstermeyen bir adamdır. - Halide Edip Adıvar
-
Yola çıkma
Hareketimiz iki gün ertelendi.
-
Belirli bir amaca varmak için birbiri ardınca yapılan ilerlemeler, akım
Türkçülük hareketi. Dilde özleşme hareketi.
-
Deprem
Ben diyor, hareket olurken Eminönü'nde idim. - Memduh Şevket Esendal
-
Demir yollarında katarların düzenlenmesi ve hangi saatlerde yola çıkıp hangi duraklarda karşılaşacaklarını düzenleme işleri
Hareket cetveli. Hareket memuru.
- Devinim
- Bir parçanın yavaşlık, çabukluk derecesi
- Kas ve eklemlerin, belli doğal şartlar içerisinde işlemeleri sonucu vücut bölümlerinde düzenli ve olumlu etkilerle oluşturdukları yer değişimi
Ata Sözleri ve Deyimler
- harekete geçirmek (veya getirmek)
- harekete geçmek
- hareket etmek
Birleşik Kelimeler: hareket dairesi, hareket hastalığı, hareket noktası, hattıhareket, yavaşlatılmış hareket, kadın hareketi, pergel hareketi
İRTİHAL (Kelime Kökeni: Arapça irtiḥāl)
- Ölüm
Ata Sözleri ve Deyimler
- irtihal etmek
İNTİHAR (Kelime Kökeni: Arapça intiḥār)
-
Bir kimsenin toplumsal ve ruhsal nedenlerin etkisi ile kendi hayatına son vermesi
Cinayetlerin ve intiharların sebebi kudret ve imkân arasındaki dengesizliktir. - Refik Halit Karay
- Hayatını tehlikeye düşürecek aşırı davranış veya iş
Ata Sözleri ve Deyimler
- intihar etmek
Birleşik Kelimeler: intihar bombacısı, intihar saldırısı
İNTİHAL (Kelime Kökeni: Arapça intiḥāl)
- Aşırma
İTTİHAT (Kelime Kökeni: Arapça ittiḥād)
- Birleşme, birlik kurma, bir olma
Ata Sözleri ve Deyimler
- ittihat etmek
İTHALAT (Kelime Kökeni: Arapça idḫālāt)
-
Başka bir ülkeden mal getirme veya satın alma, dış alım
Devletin ithalatı, ihracattan fazla olursa iflasa sürüklenir. - Cemil Meriç
- Bir ülke için başka bir ülkeden alınan malların bütünü
Birleşik Kelimeler: bedelsiz ithalat
İLTİHAK (Kelime Kökeni: Arapça iltiḥāḳ)
- Katılma
Ata Sözleri ve Deyimler
- iltihak etmek
KALHANE (Kelime Kökeni: Türkçe kal + Farsça ḫāne)
- Kal (I) işi yapılan yer