Du ile Başlayan Kelimeler
DU ile başlayan 207 kelime bulunuyor. Başında DU olan kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Du ile biten kelimeler. İçinde du olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
15 Harfli Kelimeler
DURGUNLAŞTIRMAK28
14 Harfli Kelimeler
DUYGULANDIRMAK28, DUYARSIZLAŞMAK28, DURGUNLAŞTIRMA27
13 Harfli Kelimeler
DURAĞANLAŞMAK27, DUYARSIZLAŞMA27, DUYGULANDIRMA27, DUYULMAMIŞLIK26, DUYUMSAMAZLIK26, DUDAKSILLAŞMA24
12 Harfli Kelimeler
DURAĞANLAŞMA26, DURGUNLAŞMAK24, DURAKSAMASIZ22, DUYARGALILAR22
11 Harfli Kelimeler
DUBLAJCILIK30, DUDAKDEĞMEZ29, DUYGUSUZLUK27, DUYGUDAŞLIK27, DUYUMSUZLUK24, DUYURUCULUK23, DUYGUSALLIK23, DURGUNLAŞMA23, DUYMAMAZLIK22, DUYGULANMAK22, DUYARSIZLIK22, DUVAKLANMAK21, DUMANSIZLIK21, DUBARACILIK21, DUYUMSATMAK20, DURDURULMAK19, DURAKSAMALI17, DULDALANMAK17, DUMANLANMAK16, DURAKLATMAK15
10 Harfli Kelimeler
DUYUMÖLÇER26,
Tümünü Gör
9 Harfli Kelimeler
DUBLÖRLÜK22, DUYGUNLUK20, DUYMAZLIK19, DUVAKLAMA19, DUYUMSAMA18, DURSUNBEY18, DURGUNLUK18, DURALAYIŞ18, DUYURULMA17, DURULAŞMA17, DUTGİLLER16, DUŞAKLAMA16, DURDURTMA16, DURDURMAK16, DULDALAMA15, DURULANMA14, DURULAMAK14, DURAKSAMA14, DURULTMAK14, DUMANLAMA14
Tümünü Gör
8 Harfli Kelimeler
DUBLAJCI26,
Tümünü Gör
7 Harfli Kelimeler
DUYGUCA20, DUVARCI20, DUVAKÇI20, DUYUMCU18, DUYGULU18, DUPDURU18, DUVAKLI17, DURAĞAN17, DUYARGA16, DUYURUM15, DUYUMLU15, DURUŞMA15, DURUMCA15, DUŞANBE15, DUYUSAL14, DUYURMA14, DUYULTU14, DUYULMA14, DUYARLI13, DULDALI13
Tümünü Gör
6 Harfli Kelimeler
DUBLAJ20, DUMAĞI18, DUBLÖR17, DUYGUN16, DUYGAN15, DURUCU14, DURGUN14, DUASIZ14, DUYURU13, DUAHAN13, DUYSAL12, DUYMAK12, DUBARA11, DUAYEN11, DUBLİN11, DUTLUK10, DURMAK10, DULLUK10, DUETTO10
5 Harfli Kelimeler
DUYGU15, DUYUŞ14, DUVAR14, DUVAK14, DUHUL13, DURGU13, DUACI12, DUYUM12, DURUŞ12, DURAÇ11, DUYMA11, DUŞAK11, DUMUR10, DULDA10, DUDAK10, DUBLE10, DUBAR10, DUYAR10, DURUM10, DUMAN9
Tümünü Gör
4 Harfli Kelimeler
DUYU10, DUDU10, DUBA9, DURU8, DUMA8, DUKA7
3 Harfli Kelimeler
DUŞ9, DUY8, DUT6, DUN6, DUL6, DUA6
DUT (Kelime Kökeni: Farsça tūt)
- Dutgillerden, kuzey yarım kürenin genellikle ılıman bölgelerinde yetişen, yapraklarıyla ipek böceği beslenen ağaç (Morus)
- Bu ağacın, ak, kara, pembe renkte ekşi veya tatlı, sulu meyvesi
Ata Sözleri ve Deyimler
- dut gibi olmak
- dut yemiş bülbüle dönmek
Birleşik Kelimeler: dut hoşafı, dut kurusu, dut pekmezi, akdut, karadut, diken dutu, kâğıt dutu
DUN (Kelime Kökeni: Arapça dūn)
- Alçak, aşağı, aşağılık
DUL
-
Eşi ölmüş veya eşinden boşanmış kadın veya erkek
Bebek'teki evinde bir dul kız kardeşiyle yalnız yaşar. - Reşat Nuri Güntekin
Ata Sözleri ve Deyimler
- dul kalmak
Birleşik Kelimeler: dulaptal otu, dulavrat otu, karadul
DUA (Kelime Kökeni: Arapça duʿāʾ)
- Yakarış
-
Tanrı'ya yalvarma, yakarış için söylenen dinî metin
Pazartesi, perşembe geceleri yatağında gizli gizli Arapça dua okurdu. - Aka Gündüz
Ata Sözleri ve Deyimler
- dua (veya duasını) almak
- dua etmek
- duası tutmak
Birleşik Kelimeler: beddua, hayır dua, cenaze duası, hatim duası, karınca duası, pehlivan duası, sofra duası, yağmur duası, yemek duası
DUKA (Kelime Kökeni: İtalyanca duca)
-
Dük unvanının eskiden kullanılan biçimi
Sırplar bir defa İpek'te kongreye benzer bir toplantı yaparak imparatorluktan ayrılmak ve Sırbistan tacını Savoie dukasına vermek istediler. - Falih Rıfkı Atay
-
Bir tür Venedik altın akçesi
... Osmanlı Devleti'ne yıllık otuz bin duka altın vergi verecek. - Ahmet Rasim
DURU
- Bulanıklığı olmayan, temiz, berrak
-
Pürüzsüz (ten)
Bu, duru beyaz tenli ve kıpkızıl dudaklı bir körpe Rus kızıydı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Arınmış, karışık olmayan (dil, üslup vb.)
Böyle duru bir mantık karşısında akan sular duruyordu. - Ayşe Kulin
Birleşik Kelimeler: arı duru
DUMA (Kelime Kökeni: Rusça)
- Rus parlamentosunun alt kanadı
DUY (Kelime Kökeni: Fransızca douille)
- Elektrik ampulünün takıldığı bakır veya pirinçten yivli yer
Birleşik Kelimeler: duy priz
DUMAN
-
Bir maddenin yanması ile çıkan ve içinde katı zerrelerle buğu bulunan değişik renklerde gaz
Emin ol ki her sigara yakışta / Daha duman tüter tütmez ordayım - Bekir Sıtkı Erdoğan
-
Havalanan tozların veya sisin oluşturduğu bulanıklık
Köyünün üstüne boz bir duman çökmüştü. - Yaşar Kemal
-
Kötü, yaman
İşimiz duman. Hâlimiz duman.
- Esrar
Ata Sözleri ve Deyimler
- dumana boğmak
- duman almak
- duman altı etmek
- duman altı olmak
- duman attırmak
- duman etmek
- dumanı doğru çıksın
- dumanı tepesinden çıkmak
- duman olmak
- duman vermek
Birleşik Kelimeler: duman rengi, dumanı üstünde, buzlu duman, işi duman, kör duman, toz duman, vapurdumanı
DUBA
- Yük taşımak veya köprü kurmak için kullanılan altı düz bir tür deniz aracı
-
İçi boş, her yanı kapalı, suyun üstünde yüzen bir tür büyük şamandıra
Dört beş duba üstüne bir küçük tahta köşk kurmuşlar. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- duba gibi
Birleşik Kelimeler: tarak dubası
DUŞ (Kelime Kökeni: Fransızca douche)
-
Temizlik veya tedavi amacıyla suyu yüksekten üzerine doğru püskürtme yoluyla yıkanma
Soğuk bir duş, sonra da deliksiz bir uyku! - Attila İlhan
- Bu biçimde yıkanmaya yarayan alet
Birleşik Kelimeler: duş kabini, duş teknesi, el duşu
DUTLUK
- Dut ağaçlarının çok olduğu yer, dut bahçesi
DURMAK
-
Hareketsiz durumda olmak
Motorlu su taşıtlarından biri de kanal rıhtımının tam bizim önümüze düşen bir noktasında demir atmış duruyordu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
İşlemez olmak, çalışmamak
Bileğimdeki saat durmuş. - Aka Gündüz
-
Bir yerde bir süre oyalanmak, eğlenmek, eğleşmek, tevakkuf etmek
Yolda nerede çeşme gördümse durdum, elimi yüzümü yıkadım, su içtim. - Necati Cumalı
-
Dinmek, kesilmek
Yağmur durdu.
-
Varlığını sürdürmek
Türklerin yüzlerce yıl önceki kitabeleri hâlâ duruyor.
-
Var olmak
Bu kadar dersim dururken sinemaya nasıl gideyim?
-
Beklemek, dikilmek
Oturacak değil, ayakta duracak yer yok. - Reşat Nuri Güntekin
-
Yaşamak
Anneannen duruyor mu?
-
Birisinin malı olarak bulunmak veya o malla ilişkisi olmak
Yazlık eviniz hâlâ duruyor mu?
-
Kalmak
Artık çok durmamış, yanındaki hanımla birlikte balodan çıkmış. - Mahmut Yesari
-
Bir yerde olmak veya bulunmak
Aspirin getirmeyeceğini adı gibi biliyordu çünkü çekmecesinde dokunulmamış bir kutu duruyordu. - Tarık Buğra
-
Belli bir durumda, bir görevde bulunmak
Her gelişimde ben de maçları seyreder, kaleci dururdum. - Haldun Taner
-
Ara vermek
Sabahtan beri hiç durmadım.
- Bir konuyla çok ilgilenmek, üstüne düşmek
- Kök veya gövdeleri sonuna -a (-e) zarf-fiil eki almış fiillere gelerek süreklilik bildiren birleşik fiiller oluşturur: Çalışadurmak, bakadurmak, getiredurmak, yiyedurmak gibi
Ata Sözleri ve Deyimler
- dur! (veya durun!)
- durdu durdu, turnayı gözünden vurdu
- durduğu yerde (veya durduk yerde)
- dur durak (veya dur dinlen veya dur otur) yok
Birleşik Kelimeler: duran top, durmuş oturmuş, dursuz duraksız, durup dinlenmeden, durup durup, durup dururken, süreduran
DULLUK
-
Dul olma durumu
İlk kez kiralık bir evde yaşayacaktı, dulluğun ve geçim sıkıntısının ne demek olduğunu öğrenecekti. - Ayşe Kulin
DUETTO (Kelime Kökeni: İtalyanca duetto)
- Bir kadın ve bir erkek sesin sözleri dönüşümlü olarak okudukları hafif müzik parçası