Ut ile Biten 5 Harfli Kelimeler



UT ile biten 5 harfli 45 kelime bulunuyor. Sonu UT olan 5 karekterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ut ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Ut olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

VÜCUT17, HAVUT16, ŞUHUT14, VÜRUT14, ÇAPUT13, HUDUT13, MEVUT13, KAVUT12, SÜCUT12, VELUT12, YAHUT12, BOYUT11, HUTUT11, HAMUT11, HASUT11, MAHUT11, NOHUT11, SÜBUT11, TOPUT11, ANGUT10, HANUT10, KOŞUT10, KAPUT10, LAHUT10, SOYUT10, BULUT9, KOYUT9, LOBUT9, LAZUT9, MABUT9, SOMUT9, SÜKUT9, AKDUT8, BARUT8, KOMUT8, MESUT8, MAMUT8, SUKUT8, SAMUT8, TABUT8, YAKUT8, ARMUT7, KONUT7, KURUT7, NUKUT7


ARMUT (Kelime Kökeni: Farsça emrūd)


[isim] [bitki bilimi]
  • Gülgillerden, çiçekleri beyaz, Türkiye'nin her yerinde yetişen bir ağaç (Pirus communis)
[bitki bilimi]
  • Bu ağacın tatlı ve sulu, yumuşak, ufak çekirdekli meyvesi

    Tavanda hevenk hevenk üzümler, elmalar, armutlar, ayvalar sarkıyordu. - Sait Faik Abasıyanık

[sıfat] [argo]
  • Çok bön, çok aptal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • armudun iyisini (dağda) ayılar yer
  • armudun önü, kirazın sonu
  • armudun sapı var, üzümün (veya kirazın) çöpü var demek
  • armudu soy ye, elmayı say ye
  • armut dalının dibine düşer
  • armut gibi
  • armut piş ağzıma düş!

Birleşik Kelimeler: armut hoşafı, armut kabağı, armut kompostosu, armut kurusu, armut top, akça armudu, Amerikan armudu, bey armudu, çakal armudu, dağ armudu, deveci armudu, Hint armudu, Japon armudu, yaban armudu


KONUT


[isim]
  • İnsanların içinde yaşadıkları ev, apartman vb. yer, mesken, ikametgâh

    Kimsenin konutuna dokunulamaz. - Anayasa

Birleşik Kelimeler: konut belgesi, konut dokunulmazlığı, konut fonu, konut kredisi, prefabrik konut, saray konut, sosyal konut, toplu konut

[isim] [matematik] [mantık]
  • Ön doğru: Eukleides'in `Bir noktadan bir doğruya ancak bir paralel çizilebilir.` yolundaki konutu gibi

KURUT


[isim] [halk ağzında]
  • Kurutulmuş süt ürünü

    Yoğurt kurutu. Kaymak kurutu.


NUKUT (Kelime Kökeni: Arapça nuḳūd)


[isim] [eskimiş]
  • Paralar

AKDUT


[isim] [bitki bilimi]
  • Beyaz renkte olan dut

BARUT (Kelime Kökeni: Farsça bārūd)


[isim]
  • Ateşli silahla bir merminin atılmasına veya herhangi bir aracın fırlatılmasına yarayan, patlayıcı madde

    Dev boylu fetih askerleri, kollarının sert derilerine iğnelerle yazdırır, barutla ovdurur, dövme yaparlardı. - Yahya Kemal Beyatlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • barut gibi
  • barut kesilmek (veya olmak)
  • barut kokusu gelmek
  • barutla oynamak

Birleşik Kelimeler: barut esmeri, barut fıçısı, barut hakkı, baruthane, barut kabağı, barut rengi


KOMUT


[isim]
  • Askerlere, izcilere, öğrencilere beden eğitimi çalışmalarında veya bir tören sırasında bir durumdan başka bir duruma geçmeleri için verilen buyruk, emir

Ata Sözleri ve Deyimler

  • komut vermek

Birleşik Kelimeler: uyarma komutu


MESUT (Kelime Kökeni: Arapça mesʿūd)


[sıfat]
  • Mutlu

    Bu eseri vücuda getiren bir milletin evladı, bir ordunun başkumandanı olduğumdan, ilelebet mesut ve bahtiyarım. - Atatürk

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mesut etmek
  • mesut olmak


MAMUT (Kelime Kökeni: Fransızca mammouth)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Filgillerden, dördüncü zamanda Avrupa ve Asya'da yaşamış olan, şimdi ancak fosili bulunan iri, kıllı bir hayvan (Elephas primigenius)

SUKUT (Kelime Kökeni: Arapça suḳūṭ)


[isim] [eskimiş]
  • Düşme

    Bu davanın sukutunu talep ederim. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sukut etmek

Birleşik Kelimeler: sukutuhayal


SAMUT (Kelime Kökeni: Arapça ṣamūt)


[sıfat] [eskimiş]
  • Susan, suskun

TABUT (Kelime Kökeni: Arapça tābūt)


[isim]
  • Ölünün içine konulduğu sandık biçiminde araç, sal(II), ölü salı

    Kapının önünde bekleyen ufak bir cemaat gıcırdayan tabutu sallasırt ettiler. - Ercüment Ekrem Talu

[halk ağzında]
  • İçine yumurta konan uzun sandık

YAKUT (Kelime Kökeni: Arapça yāḳūt)


[isim] [jeoloji]
  • Pembe veya erguvan tonları ile karışık koyu kırmızı renkte, saydam bir korindon türü olan değerli taş
[sıfat]
  • Bu taştan yapılmış veya bu taşla süslenmiş

    Yakut yüzük.

Birleşik Kelimeler: gök yakut

[isim]
  • Kuzeydoğu Sibirya'da yaşayan bir Türk topluluğu veya bu topluluktan olan kimse, Saha

BULUT


[isim]
  • Atmosferdeki su damlacıkları ve buz taneciklerinin görülebilir yoğunluk kazanmasıyla oluşan, biçimleri, yükseklikleri ve yol açtıkları hava olaylarıyla birbirinden ayrılan yığın

    Mavi maviydi gökyüzü / Bulutlar beyaz beyazdı / Boşluğu ve üzüntüsü / İçinde ne garip bir yazdı - Ahmet Hamdi Tanpınar

[mecaz]
  • Keder, endişe

    Gazi'nin şen çehresi üstünden ciddi bir düşüncenin bulutu geçer gibi oldu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bulut gibi
  • bulut olmak
  • buluttan nem kapmak

Birleşik Kelimeler: karabulut, kara bulut, katman bulut, kızgın bulut, küme bulut, saçak bulut, sedefsi bulut, yığın bulut, toz bulutu, yağmur bulutu


KOYUT


[isim] [matematik] [mantık]
  • Ön doğru