Kar ile Başlayan Kelimeler



KAR ile başlayan 485 kelime bulunuyor. Başında KAR olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kar kelimesinin anlamı nedir? Kar ile biten kelimeler. İçinde kar olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

KARŞILAŞTIRMACI28, KARATAVUKGİLLER26, KARINCAİNCİTMEZ26, KARTPOSTALCILIK26, KARŞILAŞTIRILMA25, KARŞILAŞTIRMALI25, KARMANYOLACILIK24, KARABİBERGİLLER23, KARABATAKGİLLER21, KARARLAŞTIRILMA21

14 Harfli Kelimeler

KARAAĞAÇGİLLER28, KARAKTEROLOJİK25, KARTONPİYERSİZ25, KARIŞTIRICILIK25, KARDİYOSKLEROZ24, KARANFİLGİLLER24, KARABORSACILIK23, KARŞILAŞTIRMAK23, KARMAŞIKLAŞMAK23, KARİKATÜRCÜLÜK23, KARBONMONOKSİT21, KARAMSARLAŞMAK20, KARARLAŞTIRMAK19, KARAKTERSİZLİK18

13 Harfli Kelimeler

KARAKTEROLOJİ24, KARBONİZASYON23, KARMAŞIKLAŞMA22, KARŞILAŞTIRMA22, KARBONDİOKSİT20, KARIŞTIRILMAK20, KARTONPİYERLİ20, KARAMSARLAŞMA19, KARARLAŞTIRMA18, KARINCALANMAK18, KARBONATLAMAK17, KARİYERİSTLİK16, KARAKTERİSTİK14

12 Harfli Kelimeler

KARAGÖZCÜLÜK32, KARDİYOGRAFİ27, KARDİYOLOJİK27, KARGAŞACILIK24, KARDİYOSKOPİ23, KARINCAEZMEZ23, KARINCASEVER23, KARTPOSTALCI22, KARBONHİDRAT21, KARTEZYENİZM21, KARABÜKLÜLÜK20, KARINCALANIŞ20, KARINCAYİYEN20, KARMANYOLACI20, KARŞITLAŞMAK20, KARAKALPAKÇA19, KARAKONCOLOS19, KARBONLAŞMAK19, KARIŞTIRILMA19, KARAKABARCIK18
Tümünü Gör

11 Harfli Kelimeler

KARDİYOGRAF26, KARDİYOLOJİ26, KARTOGRAFYA24, KARPUZCULUK24, KARDİYOSKOP22, KARTOGRAFİK22, KARŞILAYICI22, KARDİYOGRAM21, KARŞILIKSIZ21, KARIŞTIRICI21, KARDİYOPATİ20, KARGIŞLAMAK20, KARGASEKMEZ20, KARŞITÇILIK20, KARBORUNDUM19, KARAHİNDİBA19, KARABORSACI19, KARŞITLAŞMA19, KARŞILAŞMAK19, KARGAGİLLER19
Tümünü Gör

10 Harfli Kelimeler

KARAGÖZLÜK25, KARABUĞDAY24, KARYAĞDILI23, KARGAŞASIZ22, KARPUZUMSU22, KARTOGRAFİ21, KARAVANACI20, KARAVAŞLIK20, KARBÜRATÖR20, KARDİYOLOG20, KARAGEVREK20, KARAGÜRGEN20, KARŞILAYIŞ20, KARGOCULUK20, KARANFİLCİ19, KARAPÜRÇEK19, KARBONİFER19, KARŞICILIK19, KARGIŞLAMA19, KARINCASIZ19
Tümünü Gör

9 Harfli Kelimeler

KARAGÖZCÜ27, KARAÇAVUŞ22, KARGAŞACI20, KARTOGRAF20, KARACİĞER19, KARASIĞIR19, KARADAĞLI19, KARDEŞSİZ18, KARAKAVZA18, KARTVİZİT18, KARAÇAYCA17, KARADAVAR17, KARGAŞALI17, KARACABEY16, KARATAVUK16, KARAFATMA16, KARAHUMMA16, KARAKAFES16, KARAKAVUK16, KARAARDIÇ15
Tümünü Gör

8 Harfli Kelimeler

KARBOJEN20, KARPUZCU20, KARYAĞDI20, KARCIĞAR19, KARAAĞAÇ18, KARPUZSU18, KARGIŞLI17, KARPUZLU17, KARAVİDE16, KARDEŞÇE16, KARARGAH16, KARLIOVA16, KARŞITÇI16, KARAİĞNE15, KARNİVOR15, KARAVANA14, KARAVELA14, KARAYAZI14, KARGILIK14, KARGIMAK14
Tümünü Gör

7 Harfli Kelimeler

KARAGÖZ20, KARAVAŞ16, KARFİÇE16, KARGOCU16, KARŞICI15, KARGAŞA14, KARAVAN13, KARAVEL13, KAREKÖK13, KARGIMA13, KARAGÜL13, KARIŞIM13, KARTOPU13, KARAYCA12, KARABAŞ12, KARIŞIK12, KARIŞMA12, KARTSIZ12, KARAŞIN11, KARINCA11
Tümünü Gör

6 Harfli Kelimeler

KARAĞI14, KARPUZ14, KARGIŞ14, KARAFA12, KARSIZ11, KARDEŞ11, KARGIN11, KARACI10, KARMAÇ10, KARPİT10, KARŞIT10, KARŞIN10, KARBÜR10, KARGİR10, KARİHA10, KARTUŞ10, KARACA9, KARTÇA9, KARBON9, KARMIK8
Tümünü Gör

5 Harfli Kelimeler

KARGI10, KARGO10, KARGA9, KARHA9, KAR9, KARŞI9, KARYE7, KARIK6, KARIN6, KARLI6, KARST6, KARUN6, KARMA6, KARAT5, KARAR5, KARNE5, KAR5

4 Harfli Kelimeler

KARO5, KARS5, KARI5, KARA4, KARE4, KARİ4, KART4

3 Harfli Kelimeler

KAR3


KAR


[isim]
  • Atmosferdeki su buharının yoğunlaşmasıyla oluşan ve yeryüzüne beyaz ve hafif billurlar biçiminde donarak düşen su buharı

    Kıştı, yerler iki karış kar tutmuştu. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karda yürüyüp (veya gezip) izini belli etmemek
  • kar gibi
  • kar kuytuda, para pintide eğleşir
  • kar ne kadar çok yağsa yaza kalmaz
  • kar susuzluk kandırmaz

Birleşik Kelimeler: kar baykuşu, kar beyaz, kar çiçeği, kardelen, kar dikeni, kar fırtınası, kar helvası, kar ispinozu, kar kuşu, kar kuyusu, kar sapanı, kartopu, kar topu, karyağdı, kar yükü, kardan adam, buzul kar, kristal kar, sulu kar

[isim]
  • Alışveriş işlerinin sağladığı para kazancı
[mecaz]
  • Yarar, fayda

    Bundan benim hiçbir kârım yok.

[ekonomi]
  • Üretim faktörlerinden biri olan girişimcinin üretimden aldığı pay
[ticaret]
  • Maliyet fiyatıyla satış fiyatı arasındaki fark

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kâr bırakmak
  • kâr etmek
  • kâr etmemek
  • kâr getirmek
  • kârını tamam etmek
  • kârı olmamak
  • kâr koymak
  • kâr zararın kardeşidir (veya ortağıdır)

Birleşik Kelimeler: kâr haddi, kâr marjı, kâr merkezi, kâr payı, kâr paylaşımı, her hâlükârda, akıl kârı


KARA (Kelime Kökeni: Arapça ḳārra)


[isim] [jeoloji]
  • Yeryüzünün denizle örtülü olmayan bölümü, toprak

    Kurbağa karada da soluk alır, suda da. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karada ölüm yok
  • karaya ayak basmak
  • karaya çıkarmak
  • karaya düşmek
  • karaya oturmak
  • karaya vurmak

Birleşik Kelimeler: kara iklimi, kara kurbağası, kara kuvvetleri, kara mili, kara saban, kara suları, kara vapuru, kara yeli, kara yolu, kara yosunu, ana kara, çaykara

[isim]
  • En koyu renk, siyah, ak, beyaz karşıtı
[sıfat]
  • Bu renkte olan

    Kara gözlüm efkârlanma gül gayri / İbibikler öter ötmez ordayım - Bekir Sıtkı Erdoğan

[sıfat] [mecaz]
  • Kötü, uğursuz, sıkıntılı
[mecaz]
  • Yüz kızartıcı durum, leke
[mecaz]
  • İftira

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kara çalmak
  • kara kara düşünmek
  • karalar bağlamak (veya giymek)
  • kara sürmek
  • karaya sabun, deliye öğüt neylesin

Birleşik Kelimeler: karaağaç, kara ağızlı, karaardıç, karaasma, karabacak, kara baht, karabakal, karabaldır, karabalık, karaballık, karabasan, karabaş, karabatak, karabiber, karaborsa, kara boya, karabuğday, karabulut, kara bulut, karaburçak, kara cahil, karaciğer, kara cümle, karaçalı, karaçam, karaçayır, kara çıyan, karadağlı, kara damaklı, karadavar, kara delik, karadul, karadut, kara düzen, kara elmas, kara et, Karaevli, karafatma, kara fırın, karagevrek, karagöz, Karagöz, karagül, kara gün, karagürgen, kara haber, karahalile, karahindiba, karahumma, karaiğne, karakabarcık, karakaçan, karakafes, kara kalem, kara kaplı kitap, karakarga, karakaş, karakavak, karakavuk, karakavza, karakeçi, kara kehribar, karakeme, karakılçık, kara kış, kara koca, karakoncolos, kara kovan, karakucak, karakul, karakulak, kara kullukçu, kara kuru, kara kusmuk, karakuş, karakutu, kara kutu, kara kuvvet, karalahana, karaleylek, kara liste, kara maşa, kara mizah, kara nokta, kara para, kara pazar, karasakız, kara sarı, kara sevda, karasığır, karasinek, karasu, kara su, karataban, kara tahta, kara talih, karatavuk, kara tren, karaturp, kara yağız, karayaka, karayandık, karayanık, kara yas, kara yazı, kara yel, karayemiş, kara yer, karayılan, kara yüz, acıkara, ağzı kara, bağrıkara, bağrı kara, bahtı kara, baldırıkara, baştankara, gönlü kara, gözü kara, karnıkara, karnı kara, kıçtankara, sırtıkara, yağlı kara, yanıkara, yüzü kara, fil dişi karası, horozkarası, kalecikkarası, papazkarası, sergikarası, tavukkarası, yürek karası, yüz karası


KARE (Kelime Kökeni: Fransızca carré)


[isim] [matematik]
  • Kenarları ve açıları birbirine eşit olan dörtgen, dördül, murabba
[sıfat]
  • Bu biçimde olan

    Kare masa.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ...-in karesi
  • karesini almak

Birleşik Kelimeler: kare kare, karekök, birimkare, kilometrekare, metrekare, tamkare


KARİ (Kelime Kökeni: Arapça ḳāriʾ)


[isim] [eskimiş]
  • Okuyucu, okur

    Bu kusurlara rağmen Gülistan tercümesi bugünkü hâliyle de Türk karisi için faydalı olmaktan uzak değildir. - Asaf Halet Çelebi


KART


[sıfat]
  • Gençliği ve körpeliği kalmamış, körpe karşıtı

    Bu kart hatunun, bu içi dışı pörsük kadının hâlâ piyasa yeri araması beni çıldırtıyor. - Halide Edip Adıvar

[isim]
  • Düzgün kesilmiş ince karton parçası

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kart basmak
  • kart çıkarmak

Birleşik Kelimeler: açık kart, ek kart, hamilikart, kırmızı kart, manyetik kart, sanal kart, sarı kart, serbest kart, yeşil kart, adres kartı, banka kartı, basın kartı, duhuliye kartı, giriş kartı, kimlik kartı, kredi kartı, nakit kartı, ödeme kartı, posta kartı, tanıtma kartı, tebrik kartı, telefon kartı, uçuş kartı, varlık kartı, yaka kartı


KARAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳarār)


[isim]
  • Bir iş veya sorun hakkında düşünülerek verilen kesin yargı

    Bu kararı söyleyen sesin tesiri gözlerimizi yaşla doldurdu. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

[hukuk]
  • Herhangi bir durum için tartışılarak verilen kesin yargı, hüküm

    Yargıç kararı.

[müzik]
  • Türk müziğinde, taksim yaparken ana makama dönüş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karara bağlamak
  • karara kalmak
  • karar almak
  • karar altına almak
  • karara varmak
  • karar bulmak
  • kararında bırakmak
  • karar kılmak
  • karar vermek

Birleşik Kelimeler: kararname, bir karar, kavlükarar, nihai karar, orta karar, tashihikarar, ara kararı, arama kararı, gıyap kararı, görevsizlik kararı, göz kararı, hakem kararı, mahkeme kararı, takipsizlik kararı


KARNE (Kelime Kökeni: Fransızca carnet)


[isim] [eğitim bilimi]
  • Öğrencilere dönem sonlarında okul yönetimleri tarafından verilen ve her dersin başarı durumu ile devam, sağlık, yetenek ve genel gidiş durumlarını gösteren belge

Birleşik Kelimeler: çalışma karnesi, sağlık karnesi


KARNİ (Kelime Kökeni: Fransızca cornue)


[isim] [kimya]
  • Laboratuvarda damıtma işlerinde kullanılan, geniş karınlı, dar ve eğri boyunlu cam kap

KARO (Kelime Kökeni: Fransızca carreau)


[isim]
  • Oyun kâğıtlarının küçük, kırmızı, baklava biçimli benekli olanı, orya
[mimarlık]
  • Betondan yapılmış dört köşe döşeme taşı

    Olmaz, ben bu karonun metrekaresini iki bine döşeyemem. - Muzaffer İzgü


KARS


[isim]
  • Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

KARI


[isim]
  • Bir erkeğin evlenmiş olduğu kadın, eş, refika, zevce

    Eve varınca karım Fadime kapıyı açar. - Sait Faik Abasıyanık

[kaba konuşmada]
  • Kadın

    Analar ağlıyor, nişanlılar ağlıyor, karılar ağlıyordu fakat Saliha kadın buna alışmıştı. - Halide Edip Adıvar

[halk ağzında]
  • Yaşlı, ihtiyar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karı gibi
  • karının saçlısı, tarlanın taşlısı
  • karısının üstüne evlenmek

Birleşik Kelimeler: karı ağızlı, karı kız milleti, karı koca, karım köylü, karısı ağızlı, karısı köylü, katır karı, kocakarı, alkarısı, çarşamba karısı, mahalle karısı


KARIK


[isim]
  • Kar yağmış bir alana bakma sonucu ortaya çıkan göz kamaşması
[sıfat]
  • Karlı bir alana bakma sonucu kamaşmış (göz)
[isim] [halk ağzında]
  • Ark

KARIN


[isim]
  • İnsan ve hayvanlarda gövdenin kaburga kenarlarından kasıklara kadar olan ön bölgesi

    Şuursuz bir acele ile mahmuzlarını atının karnına vurdu. - Ömer Seyfettin

[mecaz]
  • İç, gönül, akıl, kafa

    Ben senin karnındakini ne bileyim?

[mecaz]
  • Ahlaki açıdan kabul edilemeyen şeyleri kabullenme
[fizik]
  • Gelen ve yansımış dalgaların girişimiyle oluşan duraklı dalgalarda en büyük genlikte titreşen noktalar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karın doyurmak
  • karnı büyümek
  • karnından konuşmak (veya söylemek)
  • karnını doldurmak
  • karnı tok it gölgede yatar
  • karnı tok, sırtı pek
  • karnı zil çalmak

Birleşik Kelimeler: karın ağrısı, karın boşluğu, karıntası, karın tokluğuna, karın zarı, karından ayaklılar, karından bacaklılar, karnı aç, karnı burnunda, karnı geniş, karnıkara, karnı kara, karnı tok, karnıyarık, karnından konuşan, orta karın, yumuşak karın, aç karnına, tok karnına


KARLI


[sıfat]
  • Üstünde kar bulunan

    Baş pınarın karlı suyun içelim / Gurbet kalesini tezce geçelim - Halk türküsü

[sıfat]
  • Kârı olan, kazançlı

    Şimdi ayrıntılara girmeyelim. Kitapta yazılanlara inanmak, inanmamaktan çok daha kârlıdır. - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: kârlı iş


KARST (Kelime Kökeni: Almanca Karst)


[isim] [jeoloji]
  • Kayaçların erimesiyle yer altı akıntıları olan, kireç taşı ve dolomit bölgesi