İçinde Mir Bulunan Kelimeler



İçinde MİR olan 108 kelime bulunuyor. İçerisinde MİR geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Mir kelimesinin anlamı nedir? Mir ile başlayan kelimeler. Mir ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

DEMİRLEYEBİLMEK23

14 Harfli Kelimeler

DEMİRLEYEBİLME22

13 Harfli Kelimeler

DEMİRLETİLMEK17

12 Harfli Kelimeler

TUĞAMİRALLİK21, DEMİRLEBLEBİ19, MİRASYEDİLİK18, DEMİRLETİLME16, TÜMAMİRALLİK16, KORAMİRALLİK14

11 Harfli Kelimeler

EVVELEMİRDE26, DEMİRSİZLİK18, DEMİRLEŞMEK18, KEMİRGENLER16, MÜSTEMİRREN16, DEMİRLETMEK15, DEMİRLENMEK15, KEMİRİCİLİK15, KEMİRİCİLER15, ORAMİRALLİK13

10 Harfli Kelimeler

DEMİRPERDE19, DEMİRHİNDİ19, DEMİRLEYİŞ18, MİRLİVALIK18, DEMİRLEŞME17, DEMİRKAZIK17, DEMİRKAPAN17, DEMİRCİLİK16, DEMİRLETME14, DEMİRLENME14, DEMİRLEMEK14, İZMİRLİLİK14, MİRALAYLIK14, TAMİRCİLİK14, EMİRBERLİK13, KEMİRİLMEK12

9 Harfli Kelimeler

GÖZDEMİRİ25, TUĞAMİRAL18, VİSAMİRAL17, MİRASYEDİ15, DEMİRİMSİ14, TAMİRHANE14, DEMİRLEME13, TÜMAMİRAL13, SEMİRTMEK12, KORAMİRAL11, KEMİRİLME11, AMİRALLİK10

8 Harfli Kelimeler

DEMİRÖZÜ22, DEMİRKÖY19, DEMİRBAŞ16, EMİRGAZİ16, GAZİEMİR16, DEMİRSİZ15, DEMİRCİK14, SEMİRGİN14, KEMİRGEN13, KEMİRCİK12, KEMİRİCİ12, KEMİRDEK11, SEMİRMEK11, SEMİRTME11, EMİRNAME10, KEMİRMEK10, ORAMİRAL10, AMİRİİTA9

7 Harfli Kelimeler

EMİRDAĞ17, İĞDEMİR17, MİRLİVA14, DEMİR13, MİRASÇI13, AYDEMİR12, MEZAMİR12, DEMİR11, EMİRCİK11, İZMİR11, KİŞMİRİ11, KEMİRİŞ11, TAMİR11, BELEMİR10, DEMİR10, EMİRBER10, MİRALAY10, SEMİRME10, KEMİRME9, AMİRLİK8
Tümünü Gör

6 Harfli Kelimeler

MÜSMİR11, AMİRCE10, KAŞMİR10, MİRİCİ10, DEMİRİ9, AMİRAL7

5 Harfli Kelimeler

İZMİR9, MİRZA9, MİR9, ZAMİR9, DEMİR8, MİRİM7, MİRAS7, MİRAT6, TAMİR6

4 Harfli Kelimeler

AMİR5, EMİR5, MİRİ5, MİRA5

3 Harfli Kelimeler

MİR4


MİR (Kelime Kökeni: Farsça mīr)


[isim] [eskimiş]
  • Baş, kumandan, amir

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mirim

Birleşik Kelimeler: miralay, mirliva


AMİR (Kelime Kökeni: Arapça āmir)


[isim]
  • Bir işte emir verme yetkisi bulunan kimse, mir

    Akıl öğrettiğim herif şimdi bana amir oldu. - Burhan Felek

[sıfat]
  • Buyuran, buyurucu
[ticaret]
  • Satıcı veya ihracatçının gönderdiği malların bedelini almak üzere gerekli belgeleri göstererek bankaya başvuran kimse

Birleşik Kelimeler: amir hüküm, amiriita, emniyet amiri, idare amiri, ita amiri, kabin amiri, mülki idare amiri, saha amiri


EMİR (Kelime Kökeni: Arapça emr)


[isim]
  • Buyruk, komut, talimat, ferman
[bitki bilimi]
  • Orta Anadolu'da şarap yapımı için üretilen, orta kalın kabuklu, beyaz renkli, kısa ve karışık budanan bir tür üzüm

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emir almak
  • emir altına almak
  • emir vermek
  • emrine girmek
  • emrine vermek

Birleşik Kelimeler: emir cümlesi, emir eri, emir kipi, emir kulu, emir komuta zinciri, emirname, emir subayı, emretmek, emreylemek, emrihak, emrivaki, emre muharrer senet, yazılı emir, evvelemirde, arama emri, ita emri, ödeme emri, ölüm emri, tediye emri, verile emri

[isim]
  • Araplarda ve bazı Müslüman ülkelerde bir kavim, şehir veya ülkenin başı

MİRÎ (Kelime Kökeni: Farsça mīr + Arapça -ī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Hükûmetin, hazinenin malı olan, beylik
[isim] [tarih]
  • Devlet hazinesi

Birleşik Kelimeler: mirî kâtibi, mirî mal


MİRA (Kelime Kökeni: İtalyanca mira)


[isim]
  • Arazi üzerinde seçilmiş bir işaret noktasının düşeyini gösteren, yön belirtmek için uzaktan gözlenen, geometrik biçimli tahta lata

MİRAT (Kelime Kökeni: Arapça mirʾāt)


[isim] [eskimiş]
  • Ayna

TAMİR (Kelime Kökeni: Arapça taʿmīr)


[isim]
  • Onarma, onarım
[mecaz]
  • Yapılan bir yanlışı, kusuru düzeltmeye çalışma

    Mademki bir münasebetsizlik etmişsin, bunu tamire imkân yok muydu? - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tamir etmek
  • tamire vermek
  • tamir görmek

Birleşik Kelimeler: tamirhane, tamir takımı


AMİRAL (Kelime Kökeni: Fransızca amiral)


[isim] [askerlik]
  • Rütbesi general ile aynı olan deniz subayı

    Amiralin sözlerine inanmak lazım, boş konuşmaz. - Feridun Fazıl Tülbentçi

Birleşik Kelimeler: büyük amiral, koramiral, oramiral, tuğamiral, tümamiral, visamiral


MİRİM



MİRAS (Kelime Kökeni: Arapça mīrās̱)


[isim] [hukuk]
  • Birine, ölen bir yakınından kalan mal mülk, para veya servet, kalıt, bırakıt, tereke
[mecaz]
  • Kalıtım yoluyla gelen herhangi bir özellik
[mecaz]
  • Bir neslin kendinden sonra gelen nesle bıraktığı şey

    Hatta bazıları mesleğin püf noktalarını anlatan kitaplar yazıp tecrübelerini gelecek nesillere miras bırakmışlardı. - İhsan Oktay Anar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mirasa konmak
  • miras helal, hele al demişler
  • miras yemek

Birleşik Kelimeler: mirasyedi, reddimiras, baba mirası


AMİRLİK


[isim]
  • Amir olma durumu

    Sesinde hayat için didinenlerin amirliği vardı. - Halide Edip Adıvar


DEMİR


[isim] [kimya]
  • Atom numarası 26, atom ağırlığı 55,847, yoğunluğu 7,8 olan, 1510 °C'de eriyen, mavimtırak esmer renkte, özellikle çelik, döküm ve alaşımlar durumunda sanayide kullanılmaya en elverişli element (simgesi Fe)
[sıfat]
  • Bu elementten yapılmış

    Hemşiresiyle rıhtımın kenarındaki demir kanepeye oturdular. - Peyami Safa

[sıfat] [mecaz]
  • Güçlü, kuvvetli, sert

    O kadar çabuk uyanmıştı ki kalbinin demir bir elle sıkıldığını duydu. - Sait Faik Abasıyanık

[denizcilik]
  • Çıpa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • demir almak
  • demir atmak
  • demire vurmak
  • demir gibi
  • demir ıslanmaz, deli uslanmaz
  • demir nemden, insan gamdan çürür
  • demir taramak
  • demir tavında dövülür
  • demir üzerinde

Birleşik Kelimeler: demir ağacı, demirbaş, demir bilek, demir boku, demir dikeni, demir hat, demirhindi, demirkapan, demir kapı, Demirkazık, demir kırı, demir leblebi, demir oksit, demir para, demir pası, Demirperde, demir perde, demir rengi, demir resmi, demir sülfat, demir yeri, demir yolcu, demir yolu, demir yumruk, ak demir, aydemir, çekme demir, çifte demir, çubuk demir, delikli demir, dişi demir, dökme demir, erkek demir, hasır demir, iğdemir, kütük demir, nervürlü demir, buz demiri, gözdemiri, ızgara demiri, kol demiri, köşe demiri, kulak demiri, L demiri, özek demiri, saban demiri, topuk demiri


AMİRİİTA (Kelime Kökeni: Arapça āmir + iʿṭā)


[isim] [eskimiş]
  • İta amiri

KEMİRME


[isim]
  • Kemirmek işi

    Toprak suyu, susuzluk bizleri kemirmede / Gitgide engin deniz bir çanağa girmede - Faruk Nafiz Çamlıbel


DEMİRÎ (Kelime Kökeni: Türkçe demir + Arapça -ī)


[isim] [eskimiş]
  • Gri
[sıfat]
  • Bu renkte olan