İçinde Kan Bulunan Kelimeler



İçinde KAN olan 404 kelime bulunuyor. İçerisinde KAN geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kan kelimesinin anlamı nedir? Kan ile başlayan kelimeler. Kan ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

AKIŞKANLAŞTIRMA24, KANGRENLEŞTİRME23, DELİKANLILAŞMAK22, KANUNLAŞTIRILMA22, KANSERLEŞTİRMEK20

14 Harfli Kelimeler

İSKANDİNAVYALI26, İMKANSIZLAŞMAK24, DELİKANLILAŞMA21, KANUNLAŞTIRMAK20, KANSERLEŞTİRME19, KANITLANDIRMAK19, KANATLANDIRMAK18, ELEKTROMEKANİK16

13 Harfli Kelimeler

CUMHURBAŞKANI29, DEFTERİHAKANİ25, SOĞUKKANLILIK25, İMKANSIZLAŞMA23, KANGURUGİLLER23, ERKANIHARPLİK22, AKIŞKANLAŞMAK21, KANGRENLEŞMEK21, PELİKANGİLLER21, SICAKKANLILIK20, AMERİKANCILIK19, ÇALKANABİLMEK19, KIZILKANTARON19, KANUNLAŞTIRMA19, KANITLANDIRMA18, KANATLANDIRMA17, SERİNKANLILIK16

12 Harfli Kelimeler

VAKANÜVİSLİK27, ÇIĞIRTKANLIK25, KANSEROLOJİK24, PSİKANALİZCİ23, AĞIRKANLILIK22, KANSIZLAŞMAK21, KANDIRICILIK21, AKIŞKANLAŞMA20, KANGRENLEŞME20, MEKANİZASYON20, MAVİKANTARON20, AMERİKANVARİ19, KANALİZASYON19, ÇALKANABİLME18, KISKANDIRMAK18, KANDİLLEŞMEK18, LOKANTACILIK18, PELİKANSILAR18, KANGALLANMAK17, KANSERLEŞMEK17
Tümünü Gör

11 Harfli Kelimeler

KANUNUEVVEL25, BALKANOLOJİ24, KANSEROLOJİ23, VURUŞKANLIK23, YAPIŞKANLIK22, ÇALKANTISIZ20, DÜKKANCILIK20, FOTOMEKANİK20, KANSIZLAŞMA20, ANGLİKANİZM19, BAŞBAKANLIK19, ÇALIŞKANLIK19, YILIŞKANLIK19, BULAŞKANLIK18, BALDIRSOKAN18, GAYRİKANUNİ18, İMKANSIZLIK18, KANUNSUZLUK18, BİYOMEKANİK17, DELİKANLICA17
Tümünü Gör

10 Harfli Kelimeler

VAZIIKANUN22, KANSEROJEN21, SOĞUKKANLI21, TAVŞANKANI20, ERKANIHARP19, İSKANDİNAV19, CAMEKANSIZ19, BALKANOLOG18, KANIKSAYIŞ18, KANDIRILIŞ18, PSİKANALİZ18, KANKIRMIZI17, KANDIRMACA17, HAKKANİYET16, KISKANÇLIK16, KANTİTATİF16, KANTOCULUK16, KANUNCULUK16, KANÇILARYA16, KARDEŞKANI16
Tümünü Gör

9 Harfli Kelimeler

VAKANÜVİS24, ÇIĞIRTKAN21, GÖKKANDİL21, ÇAĞIRTKAN20, AĞAÇKAKAN19, BAĞIRTKAN19, AĞIRKANLI18, DEVREKANİ17, GÜNEBAKAN17, KÖRKANDİL17, KANDIRICI17, KUŞKANADI16, SKANDİYUM16, BAŞKANLIK15, KANKIZILI15, KANSIZLIK15, KANDİLSİZ15, KANDAŞLIK15, KAZKANADI15, KANIRTMAÇ14
Tümünü Gör

8 Harfli Kelimeler

TEVFİKAN20, VURUŞKAN19, SOĞUTKAN18, SAVAŞKAN18, YAPIŞKAN18, KANAVİÇE17, DÜKKANCI16, KANCABAŞ16, KANCASIZ16, KANDİDOZ16, BAŞBAKAN15, ÇALKAN15, ÇALIŞKAN15, KANDIRIŞ15, KANCIKÇA15, VOLKANİK15, YILIŞKAN15, ASBAŞKAN14, BULAŞKAN14, İMKANSIZ14
Tümünü Gör

7 Harfli Kelimeler

FEVKANİ19, HAFAKAN17, FREKANS14, KANCACI14, UYUŞKAN14, YIKAN14, KANGURU13, KANAYIŞ13, VATİKAN13, KISKANÇ12, KANTOCU12, KANUNCU12, MEKANCI12, AŞIKANE11, AKIŞKAN11, ALIŞKAN11, KANGREN11, KANCALI11, KANATIŞ11, PELİKAN11
Tümünü Gör

6 Harfli Kelimeler

SAFKAN13, VOLKAN13, AFAKAN12, BAŞKAN11, KANSIZ11, KANDAŞ11, BAYKAN10, DÜKKAN10, KANTÇI10, KANGAL10, KANEPE10, KANCIK10, KANCIL10, KANCUR10, KANYON9, BALKAN8, KANYAK8, KANDİL8, SEKANS8, KANMAK7
Tümünü Gör

5 Harfli Kelimeler

ÇIKAN9, HAKAN9, KAN9, KANCA8, KANİŞ8, BAKAN7, DEKAN7, İSKAN6, İMKAN6, KANUN6, KANTO6, KANON6, KANIK6, KANIT6, KANLI6, KANMA6, MEKAN6, ALKAN5, ERKAN5, KANAL5
Tümünü Gör

4 Harfli Kelimeler

KANI5, KANO5, KANİ4, KANT4, KANA4

3 Harfli Kelimeler

KAN3


KAN


[isim]
  • Atardamar ve toplardamarların içinde dolaşarak hücrelerde özümleme, yadımlama görevlerini sağlayan plazma ve yuvarlardan oluşmuş kırmızı renkli sıvı

    Cebinden çıkardığı mendille ellerine bulaşan kanları silerek haykırdı. - Ömer Seyfettin

[mecaz]
  • Soy

    O da benim kanımdan.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kan (veya kanı) başına çıkmak (veya sıçramak veya toplanmak)
  • kana boyamak (veya bulamak veya bulatmak)
  • kan ağlamak
  • kan akıtmak
  • kan akmak
  • kan alacak damarı bilmek
  • kan almak
  • kana susamak
  • kan beynine sıçramak (veya çıkmak)
  • kan boğmak
  • kan çanağı gibi
  • kan çekmek
  • kan çıkmak
  • kan dere gibi akmak
  • kan dökmek
  • kan gelmek
  • kan gitmek
  • kan gövdeyi götürmek
  • kan gütmek
  • kanı donmak (veya çekilmek)
  • kanı ısınmak
  • kanı içine akmak
  • kanı kanla yumazlar, kanı suyla yurlar
  • kanı kaynamak
  • kanı kaynamak
  • kanı kurumak
  • kanına dokunmak
  • kanına ekmek doğramak
  • kanına girmek
  • kanına işlemek
  • kanına susamak
  • kanını emmek
  • kanını içine akıtmak
  • kanını kaynatmak
  • kanını kurutmak
  • kanını yerde koymak
  • kanı sulanmak
  • kanı temizlenmek
  • kanıyla ödemek
  • kan istemek
  • kan kaybetmek
  • kan kusturmak
  • kan kusup kızılcık şerbeti içtim demek
  • kan olmak
  • kan olmak
  • kan oturmak
  • kan revan içinde
  • kan revan içinde kalmak
  • kan tere batmak
  • kan ter içinde
  • kan ter içinde kalmak
  • kan tutmak
  • kan vermek
  • kan yürümek

Birleşik Kelimeler: kan akçesi, kan aktarımı, kan ayaklı, kan bağı, kan bankası, kan basıncı, kan bilimi, kan çıbanı, kandamlası, kan davası, kan doku, kan dolaşımı, kan gazı, kan grubu, kan kanseri, kan kardeşi, kankırmızı, kan kırmızı, kankızıl, kankurutan, kan nakli, kan otu, kan pahası, kan parası, kan plazması, kan portakalı, kan pulcuğu, kan serumu, kan şekeri, kan taşı, kan unu, kan uyuşmazlığı, kan zehirlenmesi, kana kan, kanı ayaklı, kanı bozuk, kanı sıcak, ak kan, kirli kan, safkan, tazekan, temiz kan, kardeşkanı, tavşankanı


KANİ (Kelime Kökeni: Arapça ḳāniʿ)


[sıfat] [eskimiş]
  • Kanmış, inanmış

    İyi ama Ali, Göksel'in kaybolduğuna kani değildi ki. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kani olmak


KANT (Kelime Kökeni: Arapça ḳand)


[isim]
  • Şeker ve limonla içilen sıcak su

KANA (Kelime Kökeni: İtalyanca canna)


[isim] [denizcilik]
  • Geminin çektiği suyu göstermek için baş ve kıç bodoslamaları üzerine konulan işaretler

ALKAN (Kelime Kökeni: Fransızca alcane)


[isim] [kimya]
  • Doymuş alifatik hidrokarbonların genel adı, parafin

ERKÂN (Kelime Kökeni: Arapça erkān)


[isim]
  • Bir topluluğun ileri gelenleri, büyükler, üstler

    Yüksek sınıf mahalle erkânını da konaklarına uğrayıp meseleden haberdar eder. - Refik Halit Karay

[askerlik]
  • General veya amiral aşamasındaki askerler

Ata Sözleri ve Deyimler

  • erkân göstermek

Birleşik Kelimeler: erkânıharbiyeiumumiye, erkânıharp, erkân kürkü, erkân minderi, adap erkân, yol erkân, hükûmet erkânı, çarıklı erkânıharp


KANAL (Kelime Kökeni: Fransızca canal)


[isim]
  • Bazı bölgeleri sulamak, kurutmak amacıyla veya gemilerin işlemesine elverişli, insan eliyle açılmış su yolu

    Süveyş Kanalı.

    Panama Kanalı.

[anatomi]
  • İçinden damar, sinir veya bir sıvı geçen yol
[coğrafya]
  • İki kıyı arasındaki dar ve derin deniz

    Mozambik Kanalı.

Birleşik Kelimeler: atmık kanalı, hava kanalı, öd kanalı, reçine kanalı, yarım daire kanalları


KANI


[isim]
  • İnanç, düşünce, kanaat

    Ahlakın da iyiliğe değil, güce dayandığı kanısındadır. - Salâh Birsel

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kanısında olmak
  • kanıya varmak


KANO (Kelime Kökeni: Fransızca canot)


[isim]
  • Kürekle yürütülen dar, uzun, hafif tekne

    Yelkensiz ve dümensiz kotra, şimdi bir kano sürati ile hareket ediyordu. - Aka Gündüz


İSKÂN (Kelime Kökeni: Arapça iskān)


[isim]
  • Yurtlandırma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iskâna açmak
  • iskân etmek

Birleşik Kelimeler: iskân belgesi


İMKÂN (Kelime Kökeni: Arapça imkān)


[isim]
  • Yararlanılan uygun şart veya durum, olanak

    Bunu bizden gizlemelerinin imkânı var mıdır? - Hüseyin Cahit Yalçın

Ata Sözleri ve Deyimler

  • imkânı yok
  • imkân vermek


KÂNUN (Kelime Kökeni: Arapça kānūn)


[isim] [eskimiş]
  • Eski takvimde yer alan kânunusani, kânunuevvel ay adlarında geçen `ateş ocağı` anlamındaki söz

    Eski tabirle kânunları yani aralık ve ocak aylarını sevmem. - Burhan Felek

Birleşik Kelimeler: ilk kânun, son kânun

[isim] [hukuk]
  • Yasa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kanun çıkarmak
  • kanunu çiğnemek

Birleşik Kelimeler: kanun adamı, kanun dışı, kanun hükmünde kararname, kanun koyucu, kanun layihası, kanun maddesi, kanunname, kanun sözcüsü, kanun tasarısı, kanun teklifi, kanunuesasi, vazııkanun, arz talep kanunu, orman kanunu, üç hâl kanunu

[isim] [müzik]
  • Dikdörtgen biçiminde, bir köşesi kesik, yassı bir sandık üzerine gerilmiş tellerden oluşan, tırnak adı verilen çalgıçlarla çalınan ince saz çalgısı

    Kanunun ilk kez Farabi tarafından yapıldığı söylenir.


KANTO (Kelime Kökeni: İtalyanca canto)


[isim] [tiyatro]
  • Tuluat tiyatrolarında oyundan önce genellikle kadın sanatçıların şarkı söyleyip dans ederek yaptığı gösteri

    Kantodan piyese kadar her gösteriye katılıyor; herkesi hüzne, sevgiye, coşkuya, isteğe boğuyordu. - Cahit Külebi


KANON (Kelime Kökeni: Fransızca canon)


[isim] [müzik]
  • Eşit aralıklarla ilerleyen ancak birlikte değil, art arda duyulan iki veya daha çok sesin birbirini sürekli taklit etmesiyle oluşan bütün

KANIK


[sıfat] [halk ağzında]
  • Kanaatkâr