İçinde Kan Bulunan 6 Harfli Kelimeler



İçerisinde KAN olan 6 harfli 33 kelime bulunuyor. İçinde KAN olan 6 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kan ile başlayan 6 harfli kelimeler. kan ile biten 6 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

SAFKAN13, VOLKAN13, AFAKAN12, BAŞKAN11, KANSIZ11, KANDAŞ11, BAYKAN10, DÜKKAN10, KANTÇI10, KANGAL10, KANEPE10, KANCIK10, KANCIL10, KANCUR10, KANYON9, BALKAN8, KANYAK8, KANDİL8, SEKANS8, KANMAK7, KANSER7, KANUNİ7, KANTON7, KANAMA7, SEKANT7, KANKAN6, KANTAR6, KANTAT6, KANTİN6, KANAAT6, KANARA6, KANATA6, KALKAN6


KANKAN (Kelime Kökeni: Fransızca cancan)


[isim]
  • Kadınların oynadığı hareketli bir Fransız dansı

KANTAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳinṭār)


[isim]
  • Ağırlık sıfırken yatay duran bir kaldıraç koluna dik olarak tutturulmuş bir ibrenin sapmasıyla kütleleri tartan araç
[eskimiş]
  • 56,452 kilogram ağırlığında veya kırk dört okkalık bir ağırlık ve sığa birimi

    İki kantar kireç.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kantara çekmek (veya vurmak)
  • kantarın topunu kaçırmak

Birleşik Kelimeler: kantar ağası, kantar kabağı, kantar kolu, kantar topu, kantarı belinde, el kantarı


KANTAT (Kelime Kökeni: Fransızca cantate)


[isim]
  • Kahramanlık ve din konularında yazılıp bestelenen şiir veya bu şiirin orkestra eşliğindeki tek veya çok sesli bestesi

KANTİN (Kelime Kökeni: Fransızca cantine)


[isim]
  • Kışla, fabrika, okul vb. yerlerde yiyecek ve içecek maddelerinin satıldığı yer

KANAAT (Kelime Kökeni: Arapça ḳanāʿat)


[isim]
  • Elindekinden hoşnut olma durumu, kanıklık, yeter bulma, yetinme, fazlasını istememe, doyum

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kanaat etmek
  • kanaat getirmek
  • kanaat gibi devlet olmaz

Birleşik Kelimeler: kıt kanaat


KANARA (Kelime Kökeni: Arapça ḳinnāre)


[isim] [eskimiş]
  • Kesimevi, mezbaha

KANATA (Kelime Kökeni: İtalyanca canetta)


[isim]
  • Ağzı geniş, tek kulplu su kabı

KALKAN


[isim]
  • Ok, kılıç vb.nden korunmak için savaşçıların kullandığı korunmalık
[mecaz]
  • Koruyucu

    Akbabanın kanatlarından başka kalkanı yoktu galiba. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalkan etmek
  • kalkan olmak

Birleşik Kelimeler: kalkan bezi, kılıçkalkan

[isim] [hayvan bilimi]
  • Yan yüzergillerden, büyük, yassı, derisi düğme veya çivi denilen birtakım sivri kemiklerle örtülü, beyaz etli balık, kalkan balığı (Scophtalmus maximus)

Birleşik Kelimeler: kalkan balığı, kalkan böcekleri, çivisiz kalkan


KANMAK


[-e]
  • Söylenilen sözün, anlatılan konunun doğruluğuna inanmak

KANSER (Kelime Kökeni: Fransızca cancer)


[isim] [tıp]
  • Bir organ veya dokudaki hücrelerin kontrolsüz olarak bölünüp çoğalmasına bağlı olarak yakın dokulara yayılmasıyla veya uzak dokulara sıçramasıyla beliren hastalık, amansız hastalık, incitmebeni, dokunmabana

    Doktorlar, kendisinde ilerlemiş bir kanser bulmuşlardır. - Falih Rıfkı Atay

Birleşik Kelimeler: kanser bilimi, kan kanseri


KANUNİ (Kelime Kökeni: Arapça ḳānūnī)


[sıfat] [hukuk]
  • Yasal
[isim] [müzik]
  • Kanuncu

KANTON (Kelime Kökeni: Fransızca canton)


[isim]
  • İsviçre Konfederasyonu'nu oluşturan devletlerden her biri

KANAMA


[isim]
  • Kanamak işi, nezif

    Burun kanaması, diş kırılması, ötede beride ufak tefek sıyrıklar ve şişler... - Reşat Nuri Güntekin

Birleşik Kelimeler: beyin kanaması


SEKANT (Kelime Kökeni: Fransızca sécant)


[isim] [matematik]
  • Kesen doğru

BALKAN


[isim]
  • Sarp ve ormanlık sıradağ

    Podima balkanları içinde bir alandan, bir çalılık içinden Ahmet Efendi'yi çıkarıp getirmişler. - Memduh Şevket Esendal