Kan ile Başlayan Kelimeler



KAN ile başlayan 203 kelime bulunuyor. Başında KAN olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kan kelimesinin anlamı nedir? Kan ile biten kelimeler. İçinde kan olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

KANGRENLEŞTİRME23, KANUNLAŞTIRILMA22, KANSERLEŞTİRMEK20

14 Harfli Kelimeler

KANUNLAŞTIRMAK20, KANSERLEŞTİRME19, KANITLANDIRMAK19, KANATLANDIRMAK18

13 Harfli Kelimeler

KANGURUGİLLER23, KANGRENLEŞMEK21, KANUNLAŞTIRMA19, KANITLANDIRMA18, KANATLANDIRMA17

12 Harfli Kelimeler

KANSEROLOJİK24, KANSIZLAŞMAK21, KANDIRICILIK21, KANGRENLEŞME20, KANALİZASYON19, KANDİLLEŞMEK18, KANGALLANMAK17, KANSERLEŞMEK17, KANLANDIRMAK16, KANAATSİZLİK16, KANAATKARLIK13

11 Harfli Kelimeler

KANUNUEVVEL25, KANSEROLOJİ23, KANSIZLAŞMA20, KANUNSUZLUK18, KANDİLLEŞME17, KANTARCILIK16, KANSERLEŞME16, KANGALLANMA16, KANGALLAMAK16, KANDİLCİLİK16, KANDIRILMAK16, KANÇILARLIK16, KANATSIZLAR16, KANUNLAŞMAK16, KANLANDIRMA15, KANCALANMAK15, KANUNUESASİ15, KANTİNCİLİK14, KANITLANMAK13, KANIKLANMAK13
Tümünü Gör

10 Harfli Kelimeler

KANSEROJEN21, KANIKSAYIŞ18, KANDIRILIŞ18, KANKIRMIZI17, KANDIRMACA17, KANTİTATİF16, KANTOCULUK16, KANUNCULUK16, KANÇILARYA16, KANGALLAMA15, KANITLANIŞ15, KANUNLAŞMA15, KANDIRILMA15, KANDAMLASI15, KANALCIKLI15, KANATLANIŞ14, KANCALAMAK14, KANCALANMA14, KANIKSAMAK13, KANITSAMAK13
Tümünü Gör

9 Harfli Kelimeler

KANDIRICI17, KANKIZILI15, KANSIZLIK15, KANDİLSİZ15, KANDAŞLIK15, KANIRTMAÇ14, KANMAZLIK14, KANTÇILIK14, KANCIKLIK14, KANGRENLİ13, KANAATSİZ13, KANADİYEN13, KANCALAMA13, KANDIRMAK13, KANITSAMA12, KANUNİYET12, KANIKSAMA12, KANALIYLA12, KANAYAKLI12, KANDİLİSA12
Tümünü Gör

8 Harfli Kelimeler

KANAVİÇE17, KANCABAŞ16, KANCASIZ16, KANDİDOZ16, KANDIRIŞ15, KANCIKÇA15, KANUNSUZ14, KANITSIZ14, KANATSIZ13, KANDİLCİ13, KANTARCI12, KANALCIK12, KANATÇIK12, KANBİYİT12, KANÇILAR12, KANDIRMA12, KANTİNCİ11, KANOTİYE11, KANADALI11, KANALİZE11
Tümünü Gör

7 Harfli Kelimeler

KANCACI14, KANGURU13, KANAYIŞ13, KANTOCU12, KANUNCU12, KANGREN11, KANCALI11, KANATIŞ11, KANDIRA10, KANIKMA9, KANIRMA9, KANITLI9, KANARYA9, KANDELA9, KANLAMA8, KANUNEN8, KANAMAK8, KANASTA8, KANATLI8, KANATMA8
Tümünü Gör

6 Harfli Kelimeler

KANSIZ11, KANDAŞ11, KANTÇI10, KANGAL10, KANEPE10, KANCIK10, KANCIL10, KANCUR10, KANYON9, KANYAK8, KANDİL8, KANMAK7, KANSER7, KANUNİ7, KANTON7, KANAMA7, KANKAN6, KANTAR6, KANTAT6, KANTİN6
Tümünü Gör

5 Harfli Kelimeler

KAN9, KANCA8, KANİŞ8, KANUN6, KANTO6, KANON6, KANIK6, KANIT6, KANLI6, KANMA6, KANAL5, KANAT5, KANKA5

4 Harfli Kelimeler

KANI5, KANO5, KANİ4, KANT4, KANA4

3 Harfli Kelimeler

KAN3


KAN


[isim]
  • Atardamar ve toplardamarların içinde dolaşarak hücrelerde özümleme, yadımlama görevlerini sağlayan plazma ve yuvarlardan oluşmuş kırmızı renkli sıvı

    Cebinden çıkardığı mendille ellerine bulaşan kanları silerek haykırdı. - Ömer Seyfettin

[mecaz]
  • Soy

    O da benim kanımdan.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kan (veya kanı) başına çıkmak (veya sıçramak veya toplanmak)
  • kana boyamak (veya bulamak veya bulatmak)
  • kan ağlamak
  • kan akıtmak
  • kan akmak
  • kan alacak damarı bilmek
  • kan almak
  • kana susamak
  • kan beynine sıçramak (veya çıkmak)
  • kan boğmak
  • kan çanağı gibi
  • kan çekmek
  • kan çıkmak
  • kan dere gibi akmak
  • kan dökmek
  • kan gelmek
  • kan gitmek
  • kan gövdeyi götürmek
  • kan gütmek
  • kanı donmak (veya çekilmek)
  • kanı ısınmak
  • kanı içine akmak
  • kanı kanla yumazlar, kanı suyla yurlar
  • kanı kaynamak
  • kanı kaynamak
  • kanı kurumak
  • kanına dokunmak
  • kanına ekmek doğramak
  • kanına girmek
  • kanına işlemek
  • kanına susamak
  • kanını emmek
  • kanını içine akıtmak
  • kanını kaynatmak
  • kanını kurutmak
  • kanını yerde koymak
  • kanı sulanmak
  • kanı temizlenmek
  • kanıyla ödemek
  • kan istemek
  • kan kaybetmek
  • kan kusturmak
  • kan kusup kızılcık şerbeti içtim demek
  • kan olmak
  • kan olmak
  • kan oturmak
  • kan revan içinde
  • kan revan içinde kalmak
  • kan tere batmak
  • kan ter içinde
  • kan ter içinde kalmak
  • kan tutmak
  • kan vermek
  • kan yürümek

Birleşik Kelimeler: kan akçesi, kan aktarımı, kan ayaklı, kan bağı, kan bankası, kan basıncı, kan bilimi, kan çıbanı, kandamlası, kan davası, kan doku, kan dolaşımı, kan gazı, kan grubu, kan kanseri, kan kardeşi, kankırmızı, kan kırmızı, kankızıl, kankurutan, kan nakli, kan otu, kan pahası, kan parası, kan plazması, kan portakalı, kan pulcuğu, kan serumu, kan şekeri, kan taşı, kan unu, kan uyuşmazlığı, kan zehirlenmesi, kana kan, kanı ayaklı, kanı bozuk, kanı sıcak, ak kan, kirli kan, safkan, tazekan, temiz kan, kardeşkanı, tavşankanı


KANİ (Kelime Kökeni: Arapça ḳāniʿ)


[sıfat] [eskimiş]
  • Kanmış, inanmış

    İyi ama Ali, Göksel'in kaybolduğuna kani değildi ki. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kani olmak


KANT (Kelime Kökeni: Arapça ḳand)


[isim]
  • Şeker ve limonla içilen sıcak su

KANA (Kelime Kökeni: İtalyanca canna)


[isim] [denizcilik]
  • Geminin çektiği suyu göstermek için baş ve kıç bodoslamaları üzerine konulan işaretler

KANAL (Kelime Kökeni: Fransızca canal)


[isim]
  • Bazı bölgeleri sulamak, kurutmak amacıyla veya gemilerin işlemesine elverişli, insan eliyle açılmış su yolu

    Süveyş Kanalı.

    Panama Kanalı.

[anatomi]
  • İçinden damar, sinir veya bir sıvı geçen yol
[coğrafya]
  • İki kıyı arasındaki dar ve derin deniz

    Mozambik Kanalı.

Birleşik Kelimeler: atmık kanalı, hava kanalı, öd kanalı, reçine kanalı, yarım daire kanalları


KANAT


[isim]
  • Kuşlarda ve böceklerde uçmayı sağlayan organ

    Bir daldan hızla geçip gitti bir kuş kanadı / Sessizlik bir tüy gibi bir dakika sallandı / Pırıldadı bir ateş böceği sarmaşıkta - Halit Fahri Ozansoy

[askerlik]
  • Savaş düzenindeki ordunun iki yanından her biri, cenah

    Ordunun sağ kanadı.

[spor]
  • Futbol, hentbol vb. takım oyunlarında hücum hattının sağ ve sol bölümü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kanadı altına almak
  • kanat açmak
  • kanat alıştırmak
  • kanat çırpmak
  • kanat germek

Birleşik Kelimeler: çakırkanat, kın kanat, kızılkanat, sağ kanat, sarıkanat, yelkenkanat, burun kanadı, kazkanadı, kuşkanadı, pencere kanadı


KANKA


[isim] [teklifsiz konuşmada]
  • Kardeş kadar yakın olan kimse

KANI


[isim]
  • İnanç, düşünce, kanaat

    Ahlakın da iyiliğe değil, güce dayandığı kanısındadır. - Salâh Birsel

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kanısında olmak
  • kanıya varmak


KANO (Kelime Kökeni: Fransızca canot)


[isim]
  • Kürekle yürütülen dar, uzun, hafif tekne

    Yelkensiz ve dümensiz kotra, şimdi bir kano sürati ile hareket ediyordu. - Aka Gündüz


KANKAN (Kelime Kökeni: Fransızca cancan)


[isim]
  • Kadınların oynadığı hareketli bir Fransız dansı

KANTAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳinṭār)


[isim]
  • Ağırlık sıfırken yatay duran bir kaldıraç koluna dik olarak tutturulmuş bir ibrenin sapmasıyla kütleleri tartan araç
[eskimiş]
  • 56,452 kilogram ağırlığında veya kırk dört okkalık bir ağırlık ve sığa birimi

    İki kantar kireç.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kantara çekmek (veya vurmak)
  • kantarın topunu kaçırmak

Birleşik Kelimeler: kantar ağası, kantar kabağı, kantar kolu, kantar topu, kantarı belinde, el kantarı


KANTAT (Kelime Kökeni: Fransızca cantate)


[isim]
  • Kahramanlık ve din konularında yazılıp bestelenen şiir veya bu şiirin orkestra eşliğindeki tek veya çok sesli bestesi

KANTİN (Kelime Kökeni: Fransızca cantine)


[isim]
  • Kışla, fabrika, okul vb. yerlerde yiyecek ve içecek maddelerinin satıldığı yer

KÂNUN (Kelime Kökeni: Arapça kānūn)


[isim] [eskimiş]
  • Eski takvimde yer alan kânunusani, kânunuevvel ay adlarında geçen `ateş ocağı` anlamındaki söz

    Eski tabirle kânunları yani aralık ve ocak aylarını sevmem. - Burhan Felek

Birleşik Kelimeler: ilk kânun, son kânun

[isim] [hukuk]
  • Yasa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kanun çıkarmak
  • kanunu çiğnemek

Birleşik Kelimeler: kanun adamı, kanun dışı, kanun hükmünde kararname, kanun koyucu, kanun layihası, kanun maddesi, kanunname, kanun sözcüsü, kanun tasarısı, kanun teklifi, kanunuesasi, vazııkanun, arz talep kanunu, orman kanunu, üç hâl kanunu

[isim] [müzik]
  • Dikdörtgen biçiminde, bir köşesi kesik, yassı bir sandık üzerine gerilmiş tellerden oluşan, tırnak adı verilen çalgıçlarla çalınan ince saz çalgısı

    Kanunun ilk kez Farabi tarafından yapıldığı söylenir.


KANTO (Kelime Kökeni: İtalyanca canto)


[isim] [tiyatro]
  • Tuluat tiyatrolarında oyundan önce genellikle kadın sanatçıların şarkı söyleyip dans ederek yaptığı gösteri

    Kantodan piyese kadar her gösteriye katılıyor; herkesi hüzne, sevgiye, coşkuya, isteğe boğuyordu. - Cahit Külebi