Ya ile Başlayan Kelimeler

YA ile başlayan 1025 kelime bulunuyor. Başında YA olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ya kelimesinin anlamı nedir? Ya ile biten kelimeler. İçinde ya olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

YAYGINLAŞTIRMAK29, YABANCILAŞTIRMA28, YANSIZLAŞTIRMAK27, YASALAŞTIRILMAK24, YANITLANDIRILMA23, YARARLANDIRILMA22

14 Harfli Kelimeler

YAYGINLAŞTIRMA28, YAVANLAŞTIRMAK27, YATIŞTIRICILIK27, YARDIMSEVERLİK27, YAPAYLAŞTIRMAK27, YANSIZLAŞTIRMA26, YASAKLAYICILIK25, YASSILAŞTIRMAK24, YASALAŞTIRILMA23, YAPILABİLİRLİK23, YAKINLAŞTIRMAK22, YASALLAŞTIRMAK22, YANITLANDIRMAK21, YARARLANDIRMAK20

13 Harfli Kelimeler

YAKIŞIKSIZLIK26, YAPAYLAŞTIRMA26, YAPIŞTIRILMAK26, YAVANLAŞTIRMA26, YAVAŞLATILMAK26, YABANCILAŞMAK25, YAPISALLAŞMAK25, YALOVAMİSKETİ24, YAPILANDIRMAK24, YARAMAZLAŞMAK23, YASSILAŞTIRMA23, YABANILLAŞMAK22, YAKAMOZLANMAK21, YAKINLAŞTIRMA21, YASALAŞTIRMAK21, YASALLAŞTIRMA21, YANITLANDIRMA20, YARARLANDIRMA19, YARARLANILMAK17

12 Harfli Kelimeler

YAĞMURLAYICI30, YAĞMURSUZLUK29, YAYVANLAŞMAK26, YALOVAİNCİSİ25, YAPINTICILIK25, YAYGINLAŞMAK25, YAYGARACILIK25, YAVAŞLATILMA25, YAPIŞTIRILMA25, YAPISALCILIK25, YAYILIMCILIK24, YABANCILAŞMA24, YARIŞMACILIK24, YAPISALLAŞMA24, YAKIŞTIRMACA23, YAPILANDIRMA23, YAYILMACILIK23, YALNIZLAŞMAK22, YALÇINLAŞMAK22, YANSITICILIK22
Tümünü Gör

11 Harfli Kelimeler

YAĞMURÖLÇER31, YAĞIŞSIZLIK30, YAVUZLAŞMAK27, YAPIŞTIRICI27, YAPMACIKSIZ27, YADIRGATICI25, YAĞDIRILMAK25, YAYVANLAŞMA25, YALDIZCILIK24, YAYGINLAŞMA24, YAYINDIRICI24, YAVUZLANMAK24, YARDIMSEVER24, YALIÇAPKINI23, YAĞMURLAMAK23, YATIŞTIRICI23, YAVANLAŞMAK23, YAVAŞLATMAK23, YAPAYLAŞMAK23, YAPIŞTIRMAK23
Tümünü Gör

10 Harfli Kelimeler

YAVRUCAĞIZ33, YAĞIŞÖLÇER32, YAVAŞÇACIK28, YAVUZLAŞMA26, YANIŞÖLÇER25, YAĞMACILIK25, YAZGICILIK25, YAĞDIRILMA24, YAĞILAŞMAK24, YAPIMCILIK23, YAVUZLANMA23, YARAYIŞSIZ23, YAPAYALNIZ22, YAPAYLAŞMA22, YAĞMURLAMA22, YAKIŞIKSIZ22, YAVANLAŞMA22, YAVAŞLAMAK22, YAVAŞLATMA22, YAPIŞIKLIK22
Tümünü Gör

9 Harfli Kelimeler

YAVRUAĞZI29, YAĞLAYICI25, YAĞMURSUZ25, YAĞSIZLIK24, YAĞILAŞMA23, YAYLADAĞI23, YAĞDIRMAK22, YALIHÜYÜK22, YARÜAĞYAR22, YALVAÇLIK21, YAPISALCI21, YAPICILIK21, YAĞMURLUK21, YAĞLIDERE21, YAĞDANLIK21, YAYGARACI21, YAVAŞLAMA21, YAPYALNIZ21, YARIŞIMCI21, YAPILAŞMA20
Tümünü Gör

8 Harfli Kelimeler

YAPAĞICI26, YAĞÖLÇER26, YAĞIŞSIZ26, YALINGÖZ24, YAPIŞICI23, YAPIMEVİ22, YAĞLIKÇI22, YAĞCILIK22, YAHŞİHAN21, YAĞDIRMA21, YALAPŞAP21, YAVUZLUK21, YAVRUCUK21, YARGIEVİ21, YASTAĞAÇ21, YAMÇISIZ20, YALVARIŞ20, YANGISIZ20, YAHUDİCE20, YAĞMURLU20
Tümünü Gör

7 Harfli Kelimeler

YAVUZCA22, YAĞMACI21, YAĞIŞLI21, YAVAŞÇA21, YAZGICI21, YAĞIMSI20, YAĞHANE20, YAPIMCI19, YAPIŞMA18, YAPIŞIK18, YAPILIŞ18, YAĞILTI18, YAĞILIK18, YALAVAÇ18, YAZIMCI18, YARGICI18, YAŞAYIŞ18, YAPIŞAK17, YAPAKÇI17, YAĞLAMA17
Tümünü Gör

6 Harfli Kelimeler

YAPAĞI20, YAĞSIZ20, YAPBOZ18, YALVAÇ17, YAPICI17, YAĞMUR17, YAVŞAK17, YAVAŞA17, YAĞLIK16, YAĞMAK16, YAĞRIN16, YAYVAN16, YAZICI16, YARGIÇ16, YARPUZ16, YAHUDİ15, YALOVA15, YAYGIN15, YAMYAŞ14, YAPILI14
Tümünü Gör

5 Harfli Kelimeler

YAĞCI18, YAĞIŞ18, YAĞIZ18, YAVUZ17, YAĞSI16, YAVAŞ16, YAPIŞ15, YAĞIR15, YAĞLI15, YAĞMA15, YAVSI15, YAZGI15, YABGU14, YAĞAR14, YAHŞİ14, YAYGI14, YAZIŞ14, YAVRU14, YAPAY13, YAPIM13
Tümünü Gör

4 Harfli Kelimeler

YAĞI14, YAFA12, YAVE12, YAHU11, YAPI11, YAZI10, YAŞA9, YABA8, YAYA8, YAKI7, YALI7, YAMA7, YARI7, YASA7, YATI7, YAKA6, YA6, YARA6

3 Harfli Kelimeler

YAĞ12, YAZ8, YAŞ8, YAD7, YAY7, YAS6, YAT5, YAR5, YAN5, YAL5, YAK5

2 Harfli Kelimeler

YA4

YA (Kelime Kökeni: Arapça yā)

[ünlem]

  • `Ey, hey` anlamlarında bir seslenme sözü

    Yürü ya mübarek!

[edat]

  • Evet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ya Allah
  • ya Rabbi (veya Rab)
  • ya sabır
  • ya sabır çekmek
  • ya ya ya şa şa şa

Birleşik Kelimeler: yalelli

[bağlaç]

  • Şaşma, şaşkınlık bildiren bir söz

    Ya, bu adam kim?

  • Bir düşüncenin karşıtı düşünülürken kullanılan bir söz

    Yetişirim diyorsun, ya yetişemezsen?

  • Gereklik ve onay bildiren cümlelerde yargının onaylandığını bildiren bir söz

    Biz de gelelim mi? -Gelin ya.

  • Dilek ve geniş zaman kiplerinde yargıyı güçlendiren bir söz

    Bu, söylenecek söz mü? -Söylenir ya. Azıcık yardımcı olsa ya.

  • Bilinen, görülen, hatırlanıp anlatılan bir olay dolayısıyla da sorulan başka bir konu için kullanılan bir söz

    Sen geldin, ya Ahmet? Siz karnınızı doyurdunuz, ya ben ne yapayım?

  • Bir düşüncede sıra ile yer alan ayrı cins ögelerden biri ötekilerden üstün görüldüğünde `hele, özellikle` anlamlarında kullanılan bir söz

    O çocuğun terbiyesine, zekâsına, çalışkanlığına diyecek yok, ya inceliği. Fırtına kırdı, döktü, yıktı, ya o ağaçlara verdiği zarar.

  • Cevap niteliğinde olan cümlenin sonuna getirildiğinde asıl yargının arkadan gelen cümle ile anlatılacağını belirten bir söz

    Fena oğlan değildir, değildir ya, yalnız bu sarhoşluğu var. - Memduh Şevket Esendal

  • Bazı çekimli zamanlardan sonra gelerek anlamı pekiştiren, kuvvetlendiren bir söz: Yediydin ya. Oturmuşum ya

Birleşik Kelimeler: ya da, yahut, veya

YAT

[isim]

[tarih]

  • Kalkan, zırh vb. korunma aracı

[isim]

  • Özel gezinti gemisi

    Seni kendi yatımızda kaptan kıyafetiyle göremeyeceğim. - Refik Halit Karay

Birleşik Kelimeler: yat kulübü, yat limanı

YAR

[isim]

  • Uçurum

    Aşağıda daimî akislerle seslenen gürültülü, derin yarlar tehlike hissini kalbimizden ayırmıyordu. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yardan atmak

Birleşik Kelimeler: yalı yar

[isim]

  • Sevgili

    Yâr yoluna dökülmedik dilleri neyleyim / Yâr yâr / Seni kara saplı bir bıçak gibi sineme sapladılar - Bedri Rahmi Eyuboğlu

[eskimiş]

  • Dost, tanıdık

[eskimiş]

  • Yardımcı

    Allah'tan başka yârim yoktur. - Şemseddin Sami

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yâr beni ansın bir koz ile, o da çürük çıksın
  • yârden mi geçersin, serden mi?
  • yâr olmak

Birleşik Kelimeler: zülfüyâr

YAN

[isim]

  • Bir şeyin ön, arka, alt ve üst dışında kalan bölümü, profil

    Yolcuların girdiği iskele yanından kendini denize attı. - Memduh Şevket Esendal

  • Sağ ve solun ortak adı, yön, taraf, cihet

    Yaşlı garson yanımıza geldi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Yer
  • Üst
  • Birlikte, beraberinde olma

    Bir ara acıkıp yanlarında getirdikleri ekmek peyniri yediler. - Necati Cumalı

[sıfat]

  • Üstte, altta, arkada veya önde olmayan

[sıfat]

  • İkinci derece olan

    Çoğu kez yan uğraş olarak oyuncular filmcilikle uğraşıyordu. - Metin And

[sıfat]

  • Tali

    Siyasi partiler kadın kolu, gençlik kolu ve benzeri şekilde ayrıcalık yaratan yan kuruluşlar meydana getiremezler. - Anayasa

[zarf]

  • Bir tarafa yönelerek

[mecaz]

  • İstekleri karşıt olan iki kişiden veya topluluktan biri

[askerlik]

  • Savaş düzenindeki ordunun iki kanadından her biri

[matematik]

  • Bir denklemde `=` işaretiyle ayrılmış olan iki anlatımdan her biri

[spor]

  • Futbol veya hentbolda, topun, alanın yan çizgileri dışına çıkması, taç (II)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • -den yana
  • -den yana çıkmak
  • -den yana olmak
  • yan bakmak
  • yan basmak
  • yan çizmek
  • yan gelip oturmak (veya yatmak)
  • yan gelmek
  • yan gözle bakmak
  • yanına almak
  • yanına bırakmamak (veya koymamak)
  • yanına kalmak
  • yanına kâr kalmak
  • yanına salavatla varılmaz
  • yanına salavatla yaklaşılmak
  • yanına yaklaştırmamak
  • yanından bile geçmemiş
  • yanında olmak
  • yan pala Zeydün
  • yan tutmak
  • yan yatmak

Birleşik Kelimeler: yan atışı, yan bakış, yan cümle, yan çizgisi, yan dal, yan etki, yan flüt, yan hakem, yan kabağı, yan kâğıdı, yankesici, yan ödeme, yan sanayi, yan tesir, yantutmaz, yan tümce, yan ürün, yan yan, yan yana, yan yargıcı, yan yol, yan yüzergiller, yanı başı, yanıkara, bir yana, bir yanda, bir yandan, öte yandan, alt yanı

YAL

[isim]

[halk ağzında]

  • Köpek ve sığırlara yedirilmek için un ve kepekle hazırlanan yiyecek

YAK (Kelime Kökeni: Tibetçe)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Tibet'te, Asya'nın bazı yörelerinde yabani veya evcil olarak yaşayan, kılları uzun bir tür öküz, Tibet öküzü, Tibet sığırı (Bos grunniens)

YAKA

[isim]

  • Giysilerin boyna gelen, boynu çeviren bölümü

    Paltosunun yakasını kaldırıp tenha caddeyi tutturdu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Giysilerin boyna gelen bölümüne eklenen ve türlü biçimlerde olan parçası
  • Kıyı, kenar, taraf

    Sokağın karşı yakasına geçtiler. - Memduh Şevket Esendal

  • Eğik yerey
  • Yapıların saçaklarında, suyun içeriye sızmasını önlemek için kiremidin altıyla oluk arasına konulan metal levha
  • Semt

[denizcilik]

  • Sahil

[denizcilik]

  • Yelkenlerin kenar ve köşeleri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yaka bir tarafta, paça bir tarafta
  • yakadan atmak
  • yakadan geçirmek
  • yaka ısırmak
  • yakası açılmadık
  • yakasına (veya yakasından) asılmak (veya yapışmak)
  • yakasına çökmek
  • yakasına sarılmak
  • yakasını bırakmamak
  • yakasını kaptırmak
  • yaka silkmek
  • yakayı (veya yakasını) kurtarmak (veya sıyırmak)
  • yakayı ele vermek

Birleşik Kelimeler: yaka kartı, yaka paça, balıkçı yaka, bisiklet yaka, degaje yaka, haydari yaka, karayaka, kayık yaka, sosis yaka, şapşal yaka, V yaka

YANİ (Kelime Kökeni: Arapça yaʿnī)

[bağlaç]

  • `Demek oluyor ki` anlamlarında bir söz

    Rıza Efendi de belki bu yüzden yani perde niçin açılmıyor diye sinirleniyor. - Tarık Buğra

[zarf]

  • `Sözün kısası, doğrusu` anlamlarında bir söz

    Tesadüf ama bu kadar olur yani. - Haldun Taner

YARA

[isim]

  • Keskin bir şeyle veya bir vuruşla vücutta oluşan derin kesik

    Yaranı tımar ettiler mi? - Nazım Hikmet

  • Bir şeyin iç veya dış yüzünde herhangi bir etki ile oluşan ve tehlikeli olabilen oyuk, gedik, yarık

    Geminin omurgasındaki yara.

  • Vücutta işlemekte olan çıban

[mecaz]

  • Dert, üzüntü, acı

    Bu yarayı deşmeyin.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yara açmak
  • yara almak
  • yara işlemek
  • yara kapanmak
  • yarasını deşmek
  • yarası olan gocunur (veya gocunsun)
  • yaraya merhem olmak
  • yaraya tuz biber ekmek
  • yarayı tazelemek

Birleşik Kelimeler: yara bandı, yara bere, yara otu, açık yara, ağır yara, kızılyara, ciğer yarası, dil yarası, gönül yarası, kalp yarası, yatak yarası, yürek yarası

YAS

[isim]

  • Ölüm veya bir felaketten doğan acı ve bu acıyı belirten davranışlar, matem

    En büyük bahtiyarlık yasını dindiremez / Baba, benim kalbime sensiz kimse giremez - Faruk Nafiz Çamlıbel

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yasa bürünmek (veya boğulmak veya gömülmek)
  • yas bağlamak
  • yas çekmek
  • yasını tutmak
  • yas tutmak

Birleşik Kelimeler: kara yas

YAKI

[isim]

  • Bazı hastalıkları tedavi etmek amacıyla bir bez üzerine yayılıp deri üzerine uygulanan, beden ısısıyla vücuda yapışan eczalı parça

    Hardal yakısı.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yakı açmak
  • yakı yakmak (veya vurmak)

Birleşik Kelimeler: yakı ağacı, yakı otu, hardal yakısı, nasır yakısı, pehlivan yakısı

YALI (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[denizcilik]

  • Sahil
  • Su kıyısında yapılmış büyük, görkemli ev

    Yalıda panjurları açık bir pencereye / Sarmaşıklar içinden bir merdiven dayalı - Enis Behiç Koryürek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yalı kazığı gibi

Birleşik Kelimeler: yalı ağası, yalı boyu, yalı bülbülü, yalıçapkını, yalı uşağı, yalı yar

YAMA

[isim]

  • Delik ve yırtığı uygun bir parça ile onarma, kapatma
  • Bu iş için kullanılan parça

    Bereket versin, benim tente yaması içindeki paracıklara. - Aka Gündüz

  • Deride geniş leke

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yama gibi durmak
  • yama küçük, delik büyük
  • yama vurmak

Birleşik Kelimeler: gizli yama, kırkyama

YARI

[sıfat]

  • Bir bütünü oluşturan iki eşit parçadan her biri, nısıf
  • Bir şeyin yarısı kadar olan, yarım olan

    Arkasından yarı şaka, yarı sitem ilave ediyor. - Attila İlhan

[isim]

  • Devre arası

    Birinci yarıda dört gol attık.

[zarf]

  • Gereğinden az, tam olmayarak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yarıda kalmak
  • yarı yolda bırakmak

Birleşik Kelimeler: yarı açık cezaevi, yarı ağır sıklet, yarı alan, yarı asalak, yarı başkalaşma, yarı başkanlık, yarı bel, yarı belgesel, yarı buçuk, yarıçap, yarı final, yarı finalist, yarı gece, yarı geçirgen, yarı göçebe, yarı gölge, yarı hücre, yarı iletken, yarı karanlık, yarı kurak, yarı kübik, yarı küre, yarı mamul, yarı orta sıklet, yarı otomatik, yarı resmî, yarı saha, yarı sanayileşme, yarı saydam, yarı son, yarı yarıya, yarıyıl, ikinci yarı, ilk yarı, iri yarı, ana yarısı, baba yarısı, gece yarısı

YASA

[isim]

  • Olayların gidişinde olağan dışına yer vermeyen, değişmezlik ve mecburiyet gösteren kural

    Doğa yasaları.

[hukuk]

  • Devletin yasama organları tarafından konulan ve uyulması gereken kurallar bütünü, kanun

    Buradaki yasaların yabancıların ev satın almalarına mâni olup olmadığını bilmiyordu henüz. - Nermi Uygur

  • Bilimde çok sayıda deney ve gözlemden sonra, aynı şartlarda aynı sonuçları verdiği kesin olarak belirlenen durum

    Yer çekimi yasası. Mendel yasaları.

  • Toplumsal hayat içinde kendiliğinden oluşan ve uyulması toplum içinde yaşamanın bir mecburiyeti olan alışkıların bütünü

    Ahlak yasası.

[felsefe]

  • Düşüncenin mantıksal bir değeri olması için uyulması şart olan temel

    Düşünme yasaları.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yasa çıkarmak (veya yapmak veya koymak)

Birleşik Kelimeler: yasa dışı, yasa koyucu, yasa önerisi, yasa sözcüsü, yasa tasarısı, yasa teklifi, anayasa, ahlak yasası, başatlık yasası, doğa yasası, ergime yasası, üç durum yasası, düşünme yasaları