Pa ile Başlayan Kelimeler
PA ile başlayan 645 kelime bulunuyor. Başında PA olan kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Pa ile biten kelimeler. İçinde pa olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
15 Harfli Kelimeler
PARLAKLAŞTIRMAK24,
14 Harfli Kelimeler
PARAPSİKOLOJİK34, PASİFLEŞTİRMEK29, PARÇALAYICILIK29, PARATÜBERKÜLOZ28, PAZARLAMACILIK27, PAYLAŞTIRILMAK26, PATLICANGİLLER26, PARLAMENTARİZM23, PARLAKLAŞTIRMA23, PARÇALATTIRMAK23, PARAMETRELEMEK20
13 Harfli Kelimeler
PARAPSİKOLOJİ33, PAPAĞANGİLLER32, PAPAĞANLAŞMAK32, PARAZİTOLOJİK31, PASTÖRİZASYON31, PAÇAVRALAŞMAK30, PAYLAŞIMCILIK29, PALEONTOLOJİK29, PANTUFLACILIK29, PATAVATSIZLIK29, PAPİRÜSGİLLER28, PASİFLEŞTİRME28, PANSİYONCULUK26, PANSUMANCILIK25, PAYLAŞTIRILMA25, PASTIRMACILIK25, PALMİYEGİLLER24, PANİSLAMCILIK24, PANTOLONCULUK24, PARÇALATTIRMA22
Tümünü Gör
12 Harfli Kelimeler
PAPAĞANLAŞMA31, PAÇAVRACILIK30, PARAZİTOLOJİ30, PATAVATSIZCA30,
Tümünü Gör
11 Harfli Kelimeler
PARFÜMCÜLÜK31, PAPAĞANYEMİ29, PAVYONCULUK29, PASİFLEŞMEK26, PASPASÇILIK26, PARILDAYICI25, PARÇALAYICI25, PAHALILAŞMA24, PANDİSPANYA24, PAPAZKARASI24, PAZARLIKSIZ24, PANCARCILIK23, PAYANSIZLIK23, PAZARLAMACI23, PASPASLAMAK22, PALAZLAŞMAK22, PANCARLAŞMA22, PARAFELEMEK22, PASPASLANMA22, PASPASLATMA22
Tümünü Gör
10 Harfli Kelimeler
PARALOJİZM28, PAPAĞANLIK26, PABUÇÇULUK25, PAPAZKAÇTI25,
Tümünü Gör
9 Harfli Kelimeler
PAÇAVRACI26, PALEOGRAF24, PANTOGRAF24, PATOLOJİK24, PARAŞÜTÇÜ23, PARALOJİK23, PALAVRACI23, PAPYEKUŞE23, PASTÖRİZE23, PARFÜMERİ22, PAHACILIK22, PAZARBAŞI22, PAÇACILIK21, PANDANTİF21, PAYDAŞLIK21, PAVKIRMAK21, PARAŞÜTLÜ20, PAPATYALI20, PARADİGMA20, PARAFLAMA20
Tümünü Gör
8 Harfli Kelimeler
PARFÜMCÜ26, PAVYONCU25, PAFTASIZ23, PABUÇSUZ23, PATOLOJİ23, PARŞÖMEN22, PARAGRAF22, PASİVİZE22, PASPASÇI22, PATRONAJ22, PARAFAZİ21, PADİŞAHİ21, PAMUKOVA21, PAVLONYA21, PAPAZLIK20, PAHALICA20, PAGANİZM20, PALYATİF20, PAVKIRMA20, PAŞAZADE20
Tümünü Gör
7 Harfli Kelimeler
PARAGÖZ24, PARDÖSÜ22, PAPAĞAN22, PABUÇÇU21, PATOJEN21, PAÇAVRA20, PADİŞAH20, PATİNAJ20, PAVURYA20, PAZISIZ20, PAZVANT20, PAÇASIZ19, PAPELCİ18, PAPİKÇİ18, PAPİRÜS18, PARÇACI18, PABUÇLU18, PAÇARIZ18, PAFTALI18, PASAVAN18
Tümünü Gör
6 Harfli Kelimeler
PANJUR20, PARFÜM19, PAVYON19, PAZVAL19, PAHACI18, PAÇACI17, PASTAV17, PAGODA17, PAPAZİ17, PAPYON17, PAYDAŞ17, PASPAS16, PASSIZ16, PALYOŞ16, PAPAYA16, PARAFE16, PAYDOS16, PASPAL15, PAHALI15, PAPURA15
Tümünü Gör
5 Harfli Kelimeler
PASAJ19, PASİF16, PASÖR16, PAÇOZ16, PAPAZ16, PABUÇ15, PARAF15, PAFTA15, PAMPA14, PARPA13, PATOZ13, PAPEL13, PAPAK13, PAGAN13, PAHAL13, PAYDA13, PARÇA12, PAÇAL12, PADOK12, PALAZ12
Tümünü Gör
4 Harfli Kelimeler
PAHA12, PAPA12, PAZI12, PAÇA11, PAŞA11, PASO10, PAYE10, PALU9, PANO9, PARS9, PAKT8, PALA8, PARA8, PARE8, PARK8, PATA8, PATİ8
3 Harfli Kelimeler
PAH11, PAY9, PAS8, PAK7, PAL7, PAT7
PAK (Kelime Kökeni: Farsça pāk)
-
Temiz
Efendiler, bizim çehremiz her zaman temiz ve pak idi ve daima temiz ve pak kalacaktır. - Atatürk
Birleşik Kelimeler: ak pak, pirüpak, temiz pak, akça pakça
PAL
- Bir cins güvercin
PAT
-
Yassı, basık
Ne de ıslak pat burnundaki mor mor meneviş. - Mehmet Akif Ersoy
Birleşik Kelimeler: pat burun
- Yassı bir şeyle vurulduğunda çıkan ses
Ata Sözleri ve Deyimler
- pat diye
Birleşik Kelimeler: pat küt, pat pat, pat sat, çatapat, çatpat
- Birleşikgillerden, papatyaya benzeyen otsu bir bitki (Leucanthemum)
- Kasımpatı biçiminde olan elmas iğne
PAKT (Kelime Kökeni: Fransızca pacte)
-
Antlaşma
Balkan Paktı.
Birleşik Kelimeler: saldırmazlık paktı
PALA (Kelime Kökeni: İtalyanca pala)
-
Kavisli, kısa, uç bölümü geniş, kabzasına doğru daralan bir tür kılıç
Belindeki kısa palasıyla ve omuzunda gri tüfeğiyle masanın kenarına oturdu. - Falih Rıfkı Atay
- Kürek vb. araçların, enli ve yassı bölümü
- Bir yere çaprazlama konulan yassı kiriş veya kereste
Ata Sözleri ve Deyimler
- pala çalmak (veya sallamak)
- pala çekmek
- pala sürtmek
Birleşik Kelimeler: pala bıyık
-
Bez parçalarından dokunan basit kilim veya yaygı
Kendi ürettiği kocaman sürünün yünlerinden Fadime Nine ne güzel palalar dokumuş. - Halide Edip Adıvar
- Eski, kullanılmış eşya veya giysi
PARA (Kelime Kökeni: Farsça pāre)
-
Devletçe bastırılan, üzerinde değeri yazılı kâğıt veya metalden ödeme aracı, nakit
Çıkarken elini göğsüne sokup bir kese çıkardı, keseden alabildiği kadar para alıp delikten attı. - Fikret Otyam
-
Kazanç
Balıkçılıkta para vardır ama dalgıçlık kadar da genç işidir. - Sait Faik Abasıyanık
- Kuruşun kırkta biri
Ata Sözleri ve Deyimler
- para akmak
- para basmak
- para bozmak
- para çekmek
- para çıkarmak
- para çıkışmamak
- paradan çıkmak
- para dökmek (veya akıtmak)
- para dönmek
- para etmek
- para etmemek
- para getirmek
- para ile değil
- para ile değil, sıra ile
- para kesmek
- para kırmak
- paranın üstü
- paranın yüzü sıcaktır
- para parayı çeker
- para peşin, kırmızı meşin
- para saçmak
- para saymak
- parasını çekmek
- parasını çıkarmak
- parasını sokağa atmak
- parasını yemek
- parasıyla rezil olmak
- para sızdırmak (veya koparmak)
- para tutmak
- paraya çevirmek
- paraya kıymak
- paraya para (veya pul) dememek
- para yapmak
- paraya sıkışmak
- para yatırmak
- para yedirmek
- para yemek
- parayı araya değil, paraya vermeli
- parayı basmak (veya bastırmak)
- parayı denize atmak
- parayı veren düdüğü çalar
Birleşik Kelimeler: para aktarımı, para arzı, para babası, para basma, para birimi, para canlısı, para cezası, para çantası, para değişimi, para dolaşımı, paragöz, para kısıtlaması, para pul, para şişkinliği, anapara, artı para, beş para, bloke para, bozuk para, büyük para, cari para, çürük para, demir para, haram para, hazır para, kâğıt para, kara para, kırk para, madenî para, nakit para, on para, sağlam para, sağ para, sıcak para, taze para, temiz para, tutulmuş para, ufak para, yüz para, başlık parası, boyunduruk parası, ekmek parası, hava parası, kahve parası, kan parası, kefen parası, palamar parası, uğur parası, yakıt parası, yol parası
PARE (Kelime Kökeni: Farsça pāre)
- Parça, kısım
-
Tane, adet
Hür ufuklarda donanmış iki yüz pare gemi / Yeni doğmuş ayı gördükleri yerden geliyor - Yahya Kemal Beyatlı
Birleşik Kelimeler: pare pare, ciğerpare, palaspare, şekerpare, varakpare, yekpare
PARK (Kelime Kökeni: Fransızca parc)
-
Bir yerleşme merkezinde halkın gezip hava alması için düzenlenmiş ağaçlı ve çiçekli bahçe
Park ismi de güzel ya, millet bahçesi uzunca ama daha güzel. - Sait Faik Abasıyanık
- Otopark
- Trafik zorunlulukları dışında durma biçimi
- Cephane, makine veya otomobillerin bulunduğu yer
Ata Sözleri ve Deyimler
- park etmek
Birleşik Kelimeler: park saati, park sayacı, park yeri, lunapark, millî park, otopark, ağaç parkı, botanik parkı, makine parkı, su parkı
PATA (Kelime Kökeni: İtalyanca patta)
- Oyunda yenen ve yenilen olmaması, berabere kalma
Ata Sözleri ve Deyimler
- pata çakmak
- pata gelmek
- pata olmak
PATİ
- Kedi, köpek vb. hayvanların ön ayağı
- Küçük çocuk ayağı
PAS
-
Su içinde ve nemli havada metallerin, özellikle demirin yüzeyinde oksitlenme sonucunda oluşan madde
Demirin tozu ve pası dev işçilerin kirpiklerine yağar, gözlerine dolardı. - Lâtife Tekin
- Bazı asalak mantarların çeşitli bitkilerde oluşturduğu portakal sarısı veya kahverengi lekeler
- Bu lekelerden ileri gelen bitki hastalığı
- Demir veya demir alaşımlarının aşınması sonunda ortaya çıkan ve esas itibarıyla demir oksit ve hidroksitten meydana gelen aşınma türü
-
Bar (IV)
Hastanın dilindeki pas.
Ata Sözleri ve Deyimler
- pas açmak
- pas tutmak
Birleşik Kelimeler: pas mantarı, pas rengi, akpas, bodur pas, kir pas, bakır pası, buğday pası, demir pası
- Bazı top oyunlarında oyunculardan birinin topu takım arkadaşına geçirmesi
- Bazı iskambil oyunlarında sırası kendisine gelen oyuncunun oyuna o elde katılmayacağını belirten bir söz
Ata Sözleri ve Deyimler
- pas almak
- pas atmak (veya vermek)
- pas geçmek
- pas vermemek
Birleşik Kelimeler: sektirme pas, tek pas, ara pası, duvar pası
PALU
- Elâzığ iline bağlı ilçelerden biri
PANO (Kelime Kökeni: Fransızca panneau)
- Üzerine bildiri, açıklama veya tanıtma kâğıtları tutturmak için hazırlanmış levha
- Elektrikle çalışan araçların kontrol ve komuta düğmeleri, ekran, sinyal lambası vb. parçalarının bir arada toplandığı bölüm
- Ağaç duvar kaplamalarına veya tavanlara süs işin konulan resim
-
Hafif malzemeden yapılan ve iki yüzü kontrplakla kaplanan levha
Odasına gelirken paravanaya çarpmış, panoyu omuzlamıştı. - Tarık Buğra
- Üzerine bir tablo yapmak için hazırlanmış meşe, ıhlamur veya çam ağacından levha
- Önceden belirlenmiş sınırlar içerisinde işletilen maden alanı
Birleşik Kelimeler: ilan panosu, şalter panosu
PARS (Kelime Kökeni: Farsça pārs)
- Kedigillerden, genellikle Asya ve Afrika'nın sıcak bölgelerinde yaşayan, postu benekli, bazen de düz siyah, çevik, yırtıcı, etçil, memeli hayvan, leopar, panter, pelenk (Panthera pardus)
PAY
- Birden fazla kişi arasında bölüşülmüş bir bütünden, bu kişilerin her birine düşen bölüm, hisse
-
Eşit bölüm
Bunu beş pay yapın.
- Ticari bir işlemde zarar tehlikesine karşı ayrılan para, marj
-
Bayağı kesirlerden birinin eşit parçalardan kaç tane aldığını gösteren sayı
1/2 kesrinin payı 1 sayısıdır.
Ata Sözleri ve Deyimler
- pay bırakmak
- pay biçmek
- pay çıkarmak
- pay etmek
- payına düşmek
- payını almak
- pay vermek
Birleşik Kelimeler: pay senedi, arsa payı, aslan payı, aşınma payı, dikiş payı, ham payı, kardeş payı, kâr payı, katkı payı, kıl payı, makas payı, sus payı, yıpranma payı, kendi payına