[-i]

• Parke ile döşetmek

[isim]

• Milletvekili

[sıfat]

• Parlamentoya dayanan, parlamento ile ilgili

  Parlamenter düzen.

[nesnesiz]

• Paketleme işine konu olmak

[-i]

• Paketleme işini yaptırmak

[sıfat]

• Bir veya birçok parametre ile ilgili, parametrik

[nesnesiz]

• Dövülmek

[-i]

• Parmakla yemek

  Balı parmakladı.

• Parmakla dokunmak

• Dürtmek

[-i]

• Parsellere ayırmak

  Geniş arazisini parselleyip sattı. - Tarık Buğra

• Çeşitli kişiler belirli bir toprağı aralarında paylaşmak

[mecaz]

• Çeşitli kuruluş veya iş yerlerinde mevki ve makamlara sahip çıkmak, paylaşmak

[isim]

• Parsellenmek işi

[isim]

• Parselletmek işi

[sıfat]

• Parmaklığı olan

  Sonra bahçenin demir parmaklıklı kapısından koşarak çıktı, rüzgâr gibi kayboldu. - Ahmet Muhip Dranas

[isim]

• Palamutlamak işi

[nesnesiz]

• Üstü incecik pamuk biçiminde küf bağlamak

• Toz pamuk gibi olmak

  Yerler pamuklandı.

[sıfat]

• Patatesi andıran, patatese benzeyen, patates gibi

[isim]

• Parlaklaşmak işi