Ük ile Biten 5 Harfli Kelimeler



ÜK ile biten 5 harfli 46 kelime bulunuyor. Sonu ÜK olan 5 karekterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "İçinde Ük olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

GÖÇÜK20, PÖÇÜK20, ÇÖZÜK19, GÖYÜK19, HÖYÜK19, HÖDÜK19, GÖMÜK18, GÖLÜK17, KÖPÜK17, ÇÖKÜK16, GÜCÜK16, ÖZLÜK16, BÖLÜK15, DÖKÜK15, DÖNÜK15, GÜDÜK15, HÜYÜK15, YÖRÜK15, CÜCÜK15, BÜZÜK14, DÜŞÜK14, SÖNÜK14, SÖKÜK14, YÜZÜK14, BÜYÜK13, DÜDÜK13, GÜLÜK13, KÖRÜK13, KÖLÜK13, ÖRTÜK13, ÖNLÜK13, SÜZÜK13, ÇÜRÜK12, KÜÇÜK12, TÜZÜK12, ÜZLÜK12, ÜÇLÜK12, BÜRÜK11, BÜKÜK11, BEDÜK11, SÜMÜK11, YÜLÜK11, YÜRÜK11, SÜLÜK10, KÜTÜK9, KADÜK9


KÜTÜK


[isim]
  • Kalın ağaç gövdesi
[bilişim]
  • Bir arada işlenen ve birbirleriyle ilgili olan kayıtların tümü
[madencilik]
  • Kütük demir
[mecaz]
  • Görgüsüz, kaba kimse

    Biraz sonra bizim kütük, kanepenin üstüne oturmuş, ayaklarıyla yerdeki yaprakları eziyordu. - Halide Edip Adıvar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kütüğe geçirmek
  • kütük gibi

Birleşik Kelimeler: kütük demir, cehennem kütüğü, inebolukütüğü, nüfus kütüğü, seçmen kütüğü, soy kütüğü, tapu kütüğü, yarma kütüğü


KADÜK (Kelime Kökeni: Fransızca caduc)


[sıfat] [hukuk]
  • Değerini, önemini yitirmiş, geçerliliği kalmamış, eskimiş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kadük olmak (veya kalmak)


SÜLÜK


[isim] [hayvan bilimi]
  • Sülüklerden, tatlı sularda yaşayan, vücudunda yirmi iki sindirim kesesi olduğu için bir kezde ağırlığının sekiz katı kan emebilen, halk arasında bazı kan hastalıklarının tedavisinde yararlanılan hayvan (Hirudo medicinalis)
[bitki bilimi]
  • Asma bıyığı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sülük gibi
  • sülük vurmak


BÜRÜK


[isim]
  • Çarşaf, başörtüsü

BÜKÜK


[sıfat]
  • Bükülmüş, eğilmiş olan

Birleşik Kelimeler: beli bükük, boynu bükük


BEDÜK


[isim] [halk ağzında]
  • Çam sakızı

SÜMÜK


[isim]
  • Sümük doku hücrelerinin ve üzerinde bulunan bezlerin, doku yüzünde nemli, akıcı, kaygan bir tabaka oluşturan salgısı

Birleşik Kelimeler: sümük doku


YÜLÜK


[sıfat] [halk ağzında]
  • Ustura ile kesilmiş (kıl)

YÜRÜK


[sıfat]
  • Göçebe olan

    Fakat göç ve yürük hayatı hareme ve kapalılığa gelmez. - Falih Rıfkı Atay

[isim] [tarih]
  • Osmanlı Devleti'nde otuzar kişilik ocaklar olarak Rumeli'ye yerleştirilen ve savaş zamanlarında geri hizmetlerde çalıştırılan tımarlı asker

Birleşik Kelimeler: yürük aksak, yürük semai


ÇÜRÜK


[sıfat]
  • Çürümüş olan

    Yabancı, kirli, çürük dişlerini göstererek gülümsüyordu. - Ömer Seyfettin

[isim]
  • Vurma veya sıkıştırma yüzünden vücutta oluşan mor leke

    Hemen her gece sille tokat adamakıllı dayak yiyor, her yanı çürük içinde. - Attila İlhan

[mecaz]
  • İş göremez, hastalıklı
[mecaz]
  • Sağlam bir temele veya kanıtlara dayanmayan

    Çürük dava. Çürük iddia.

[mecaz]
  • Sakat

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çürüğe çıkarmak
  • çürük (veya çürüğe) çıkmak
  • çürük tahta çivi (veya mıh) tutmaz
  • çürük tahtaya basmak

Birleşik Kelimeler: çürük boya, çürük çarık, çürük elma, çürük gaz, çürük iş, çürük para, çürük raporu, çürük sakız, ipi çürük, kırmızı çürük, vişneçürüğü


KÜÇÜK


[sıfat]
  • Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, mikro, büyük karşıtı

    Duvar, çeşitli küçük kâğıtlara basılmış resimlerle kaplıydı. - Ayla Kutlu

[isim]
  • Küçük abdest
[isim] [mecaz]
  • Makam, rütbe, derece bakımından daha aşağı olan kimse

Ata Sözleri ve Deyimler

  • küçük dağları ben yarattım demek
  • küçük düşmek
  • küçük düşürmek
  • küçük görmek
  • küçük köyün büyük ağası
  • küçükle küçük, büyükle büyük olmak
  • küçük oynamak

Birleşik Kelimeler: küçük abdest, küçük ad, Küçük Asya, küçük ay, Küçükayı, küçükbaş, küçük bey, küçük boy, küçük burjuva, küçük çaplı, küçük çapta, küçük dalga, küçük dil, küçük gezegen, küçük hanım, küçük harf, küçük Hindistan cevizi, küçük kan dolaşımı, küçük karga, küçük köprü, küçük kumru, küçük martı, küçük mevlit ayı, küçük orta, küçük önerme, küçük parmak, küçük sakarca, küçük sesli uyumu, küçük şalgam, küçük tansiyon, küçük terim, küçük tövbe ayı, küçük ünlü uyumu, sonsuz küçük, büyüklü küçüklü


TÜZÜK


[isim]
  • Herhangi bir kurumun veya kuruluşun tutacağı yolu ve uygulayacağı hükümleri sırasıyla gösteren maddelerin hepsi, nizamname, statü

    Bu, çok ucuz bir amatör ressam tüzüğüdür. - Haldun Taner

Birleşik Kelimeler: iç tüzük


ÜZLÜK


[isim] [halk ağzında]
  • Topraktan yapılmış, kulpsuz, küçük çömlek

ÜÇLÜK


[sıfat]
  • Üç tanesi bir arada bulunan, üç tane alabilen, üç taneden oluşmuş
[isim] [spor]
  • Basketbolda ceza alanı dışından atılan topun potaya geçirilmesi sonucu kazanılan üç sayı değerindeki atış

BÜYÜK


[sıfat]
  • Boyutları, benzerlerinden daha fazla olan (somut nesne), makro, küçük karşıtı

    Büyük ağaçların altında, gazinoya doğru gidiyoruz. - Yusuf Ziya Ortaç

[mecaz]
  • Önemli

    Ömrünün tek ve büyük oyunu bitmişti. - Tarık Buğra

[isim]
  • Büyük abdest
[isim] [mecaz]
  • Makam, rütbe, derece bakımından daha üst olan kimse

Ata Sözleri ve Deyimler

  • büyük (söz) söylemek
  • büyük balık küçük balığı yutar
  • büyük başın derdi büyük olur
  • büyük gelmek
  • büyük görmek (veya bilmek veya tutmak)
  • büyük laf etmek
  • büyükle büyük, küçükle küçük olmak
  • büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öpmek
  • büyük lokma ye büyük söz söyleme
  • büyük oynamak
  • büyük sözüme tövbe!
  • büyükten büyüğe
  • büyük yemin etmek

Birleşik Kelimeler: büyük abdest, büyük aile, büyük amiral, büyükana, büyükanne, Büyükayı, büyükbaba, büyükbaş, büyük boy, büyük çember, büyük dalga, büyük defter, büyükelçi, büyük hanım, büyük harf, büyük kalori, büyük kan dolaşımı, büyük mağaza, büyük mevlit ayı, büyük orta, büyük önerme, büyük para, büyükpeder, büyük sesli uyumu, büyükşehir, büyük tansiyon, büyük terim, büyük tövbe ayı, büyük ünlü uyumu, ağzı büyük, burnu büyük, küçüklü büyüklü