İçinde Ük Bulunan 5 Harfli Kelimeler



İçerisinde ÜK olan 5 harfli 69 kelime bulunuyor. İçinde ÜK olan 5 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "ük ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

GÖÇÜK20, PÖÇÜK20, ÇÖZÜK19, GÖYÜK19, HÖYÜK19, HÖDÜK19, GÖMÜK18, GÖLÜK17, KÖPÜK17, ÇÖKÜK16, GÜCÜK16, ÖZLÜK16, BÖLÜK15, DÖKÜK15, DÖNÜK15, GÜDÜK15, HÜYÜK15, YÖRÜK15, CÜCÜK15, BÜKÜŞ14, BÜKÜÇ14, BÜZÜK14, DÜŞÜK14, HÜKÜM14, SÖNÜK14, SÖKÜK14, YÜKÇÜ14, YÜZÜK14, BÜYÜK13, DÜDÜK13, GÜLÜK13, KÖRÜK13, KÖLÜK13, ÖRTÜK13, ÖNLÜK13, SÜZÜK13, BÜKÜM12, ÇÜKÜR12, ÇÜRÜK12, HÜK12, KÜÇÜK12, RÜKÜŞ12, ŞÜKÜR12, TÜZÜK12, ÜZLÜK12, ÜÇLÜK12, YÜKÜM12, BÜRÜK11, BÜKÜN11, BÜKÜK11, BEDÜK11, SÜMÜK11, YÜK11, YÜKÜN11, YÜLÜK11, YÜRÜK11, ZÜKAM11, BÜKME10, SÜLÜK10, BÜKEN9, KÜTÜK9, KADÜK9, RÜKÜN9, SÜKUT9, SÜKUN9, SÜKSE9, NÜKUL8, KÜKRE7, NÜKTE7


KÜKRE


[sıfat] [halk ağzında]
  • Öfke veya cinsel istek yüzünden saldırıcı bir durum alan (hayvan)

NÜKTE (Kelime Kökeni: Arapça nukte)


[isim]
  • İnce anlamlı, düşündürücü ve şakalı söz, espri

    Hoş konuşur, nükteleri kahvelere intikal etmiştir, kıyafeti ve tavrı zariftir. - Halide Edip Adıvar

[eskimiş]
  • Yazıda, resimde, sözde ve davranışta ince, derin anlam, espri

    Bu fıkradaki nükteyi anlayamadım.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nükte yapmak


NÜKÛL (Kelime Kökeni: Arapça nukūl)


[isim] [eskimiş] [hukuk]
  • Vazgeçme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nükûl etmek


BÜKEN


[isim] [anatomi]
  • Oynak kemikleri arasındaki açıları daraltan kasların genel adı, açan karşıtı

KÜTÜK


[isim]
  • Kalın ağaç gövdesi
[bilişim]
  • Bir arada işlenen ve birbirleriyle ilgili olan kayıtların tümü
[madencilik]
  • Kütük demir
[mecaz]
  • Görgüsüz, kaba kimse

    Biraz sonra bizim kütük, kanepenin üstüne oturmuş, ayaklarıyla yerdeki yaprakları eziyordu. - Halide Edip Adıvar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kütüğe geçirmek
  • kütük gibi

Birleşik Kelimeler: kütük demir, cehennem kütüğü, inebolukütüğü, nüfus kütüğü, seçmen kütüğü, soy kütüğü, tapu kütüğü, yarma kütüğü


KADÜK (Kelime Kökeni: Fransızca caduc)


[sıfat] [hukuk]
  • Değerini, önemini yitirmiş, geçerliliği kalmamış, eskimiş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kadük olmak (veya kalmak)


RÜKÜN (Kelime Kökeni: Arapça rukn)


[isim] [eskimiş]
  • Bir şeyin en güçlü ve sağlam yönü

SÜKÛT (Kelime Kökeni: Arapça sukūt)


[isim]
  • Susma, konuşmama, söz söylememe, sessizlik

    Şu birkaç dakikalık sükûtumuzda bize en güzel hitabelerinden birini dinletebilirdin. - Arif Nihat Asya

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sükût ikrardan gelir
  • sükûtla geçiştirmek

Birleşik Kelimeler: hakkısükût, ölüm sükûtu


SÜKÛN (Kelime Kökeni: Arapça sukūn)


[isim]
  • Sükûnet

    Kanatlı hercai menekşeler gibi kelebekler ekinlerin sükûnunda uçuşurken bu kitapçıktan birkaç sayfa okunsun. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu


SÜKSE (Kelime Kökeni: Fransızca succès)


[isim]
  • Başarı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sükse yapmak


BÜKME


[isim]
  • Bükmek işi
[spor]
  • Vücudun bir bölümünü yanındaki bölüm üzerine kıvırma, germe karşıtı

Birleşik Kelimeler: gıcırı bükme


SÜLÜK


[isim] [hayvan bilimi]
  • Sülüklerden, tatlı sularda yaşayan, vücudunda yirmi iki sindirim kesesi olduğu için bir kezde ağırlığının sekiz katı kan emebilen, halk arasında bazı kan hastalıklarının tedavisinde yararlanılan hayvan (Hirudo medicinalis)
[bitki bilimi]
  • Asma bıyığı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sülük gibi
  • sülük vurmak


BÜRÜK


[isim]
  • Çarşaf, başörtüsü

BÜKÜN


[isim] [dil bilgisi]
  • Dil bilgisi görevleri ve yapı bakımından, kelime köklerinin başında, içinde veya sonunda türlü değişikliklerin olması, insiraf

BÜKÜK


[sıfat]
  • Bükülmüş, eğilmiş olan

Birleşik Kelimeler: beli bükük, boynu bükük