Yek ile Başlayan Kelimeler



YEK ile başlayan 14 kelime bulunuyor. Başında YEK olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Yek kelimesinin anlamı nedir? Yek ile biten kelimeler. İçinde yek olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

11 Harfli Kelimeler

YEKNESAKLIK15

9 Harfli Kelimeler

YEKDİĞERİ20

8 Harfli Kelimeler

YEKVÜCUT22, YEKNESAK11, YEKİNMEK11

7 Harfli Kelimeler

YEKPARE13, YEKİNİŞ12, YEKİNME10

6 Harfli Kelimeler

YEKSAN9, YEKTEN8

5 Harfli Kelimeler

YEKUN8, YEKTA7

4 Harfli Kelimeler

YEKE6

3 Harfli Kelimeler

YEK5


YEK (Kelime Kökeni: Farsça yek)


[sıfat]
  • Bir, tek

Birleşik Kelimeler: yekdiğeri, yeknesak, yekpare, yekvücut, ciharıyek, düyek, hepyek, pencüyek, şeşyek, yeke yek


YEKE (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [denizcilik]
  • Kayıkta dümeni kullanmak için dümenin baş tarafına takılan kol
[halk ağzında]
  • İri, kocaman

Birleşik Kelimeler: boyunduruk yeke


YEKTA (Kelime Kökeni: Farsça yektā)


[sıfat] [eskimiş]
  • Tek, eşsiz

YEKTEN


[zarf]
  • Birden, birdenbire, ansızın

    Sabunlu elleriyle kapıyı açıp da kâhya kadın, selam sabahtan evvel, yekten ona, Rabia'yı niçin öğleden sonra dersten alıkoyduğunu sorunca şaşırdı. - Halide Edip Adıvar


YEKÛN (Kelime Kökeni: Arapça yekūn)


[isim] [matematik]
  • Toplam

    Etraftaki hurmalıkta oturan taşralı halkın yekûnu da dört, beş bin kişiyi bulur. - Falih Rıfkı Atay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yekûn çekmek

Birleşik Kelimeler: ceman yekûn, topyekûn


YEKSAN (Kelime Kökeni: Farsça yeksān)


[sıfat] [eskimiş]
  • Düz

YEKİNME


[isim]
  • Yekinmek işi

YEKNESAK (Kelime Kökeni: Farsça yek + Arapça nesaḳ)


[sıfat] [eskimiş]
  • Tekdüze

    Belki de dünyanın hayatı bizimkinden daha monoton, daha yeknesak ve bilhassa daha tekrarlıdır. - Şevket Rado


YEKİNMEK


[nesnesiz] [halk ağzında]
  • Davranmak, olduğu yerden fırlamak, ayağa kalkmak, kalkmak için hareket etmek, kımıldamak

    Nihayet içlerinden biri yekindi, okumakta devam etti, ötekiler sustular. - Memduh Şevket Esendal

[mecaz]
  • Gereğinden fazla gayret sarf etmek

YEKİNİŞ


[isim]
  • Yekinme işi

YEKPARE (Kelime Kökeni: Farsça yek + pāre)


[sıfat]
  • Bir parçadan oluşan, tek parça, bütün

    Pencerelerin karşı duvarı yerden tavana kadar yekpare aynayla örtülüydü. - Cahit Uçuk

[zarf]
  • Tek parça olarak, bütün olarak

    Tarih, yekpare görülecek, topyekûn sevilecek yahut da nefret edilecek bir şey değildir. - Yahya Kemal Beyatlı


YEKNESAKLIK


[isim]
  • Tekdüzelik

YEKDİĞERİ


[zamir] [eskimiş]
  • Bir diğeri, ötekisi

    Yavaş yavaş başlarını kaldırıp yekdiğerinin yüzüne baktılar, ikisinin de gözleri parıldadı. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu


YEKVÜCUT (Kelime Kökeni: Türkçe yek + Arapça vucūd)


[zarf]
  • Hep birlikte

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yekvücut olmak