YAPSATÇILIK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



YAPSATÇILIK harflerini içeren 6 harfli 61 kelime bulunuyor. 6 harfli YAPSATÇILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

SAPÇIK15, APAÇIK14, AYIPLI14, ÇIPLAK14, ÇAPALI14, PLAKÇI14, PAÇALI14, YAPILI14, PLAÇKA13, YALPIK13, YAPSAT13, AYAKÇI12, ÇAYLIK12, KAPILI12, PAYTAK12, TIPALI12, YALPAK12, AÇKILI11, AÇISAL11, ALPAKS11, ÇITLIK11, ÇAKILI11, ÇATILI11, ÇAYLAK11, ISKAÇA11, ILIKÇA11, KAPALI11, KAYISI11, PASKAL11, PASTAL11, SALPAK11, SAYILI11, TAPALI11, AYILIK10, AYAKSI10, AYILTI10, ASYALI10, ALIKÇA10, ALAÇIK10, ALAYSI10, PATLAK10, YASALI10, YASTIK10, YATILI10, ASILTI9, AYAKLI9, ASKILI9, ÇATLAK9, SAYKAL9, YAKALI9, ATKILI8, KASALI8, SALTIK8, SAKALI8, TIKALI8, TASALI8, TAKILI8, TAYLAK8, YALTAK8, ATALIK7, TASLAK7


ATALIK


[isim]
  • Ataya yakışır davranış, babalık

TASLAK


[isim]
  • Bir şeyi, bir sanat veya edebiyat eserini ana çizgileriyle, türlü bölümleriyle belirten ön çalışma

    Evet, diye devam ettim, hikâyen henüz taslak hâlinde. - Refik Halit Karay

[mecaz]
  • Usta olmadığı hâlde kendini ustaymış gibi göstermeye çalışan kimse

Birleşik Kelimeler: kabataslak


ATKILI


[sıfat]
  • Atkısı olan

KASALI


[sıfat]
  • Kasası olan

SALTIK


[sıfat] [felsefe]
  • Mutlak
[toplum bilimi]
  • Bağımsız, göreli olmayan ve kendi başına tam sayılan (bir olgunun niteliği)

SAKALI


[sıfat]
  • Saka hastalığına tutulmuş

    İçlerinden biri sakalı bir at gibi fena fena öksürüyordu. - Refik Halit Karay


TIKALI


[sıfat]
  • Kapanmış, herhangi bir şeyin geçmesine imkân vermeyen, tıkanmış

Birleşik Kelimeler: kulağı tıkalı


TASALI


[sıfat]
  • Tasası olan, kaygılı, endişeli

    Bulutlu, tasalı gözlerle önüne bakıyordu, fazla bir şey söylemiyordu. - Halide Edip Adıvar


TAKILI


[sıfat]
  • Takılmış, tutturulmuş, asılmış

Ata Sözleri ve Deyimler

  • takılı kalmak


TAYLAK


[isim] [halk ağzında]
  • At veya deve yavrusu

YALTAK


[sıfat]
  • Dalkavuk

ASILTI


[isim] [fizik]
  • Çözünemeyen madde parçacıklarının dibe çökmeden bir sıvı ortamda kalmış durumu, süspansiyon

AYAKLI


[sıfat]
  • Ayağı olan

    Odanın ortasına üç ayaklı masayı koymuş, etrafına sandalyeleri diziyordu. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: ayaklı ansiklopedi, ayaklı canavar, ayaklı gazete, ayaklı koşma, ayaklı kütüphane, ayaklı mâni, iki ayaklı, kan ayaklı, kanı ayaklı, çift ayaklılar, çok ayaklılar, dört ayaklılar, karından ayaklılar, kolsu ayaklılar, kürek ayaklılar, on ayaklılar, perde ayaklılar, yüzgeç ayaklılar


ASKILI


[sıfat]
  • Askısı olan

    Askılı, uzun, tiril tiril bir elbise giymişti. - Elif Şafak


ÇATLAK


[sıfat]
  • Çatlamış olan

    Çatlak bardak.

[mecaz]
  • Deli

    Çatlaksam çatlağım. Çatlak olmasam bunca adama, gözün görmediğini göstermeye kalkar mıydım? - Oktay Rifat

[isim]
  • Herhangi bir yerde uzunluğuna olan açıklık

    Bu testinin çatlağı hiçbir sızıntı göstermemişti. - Aka Gündüz

[isim]
  • Ara, aralık

    İki denizci kara bulutlar çatlağından güneş ışığının güldüğünü sandılar. - Halikarnas Balıkçısı

[isim] [mecaz]
  • Değişimin başlangıcı

    Yaşantımda çatlaklar oluşmaya başlamıştı. - Emine Işınsu

[isim] [jeoloji]
  • Yer altındaki taş kütlelerinin basınç ve gerilim dolayısıyla yer değiştirmeden çatlayıp yarılması, diyaklaz

    Esmer toprağın yüzünü saran çatlaklar sanki yerin dibine kadar iniyordu. - Tarık Buğra

[isim] [tıp]
  • Deri, mukoza, kemik veya herhangi bir organ üzerinde uzunluğuna olan açıklık, yarık, fissür

Birleşik Kelimeler: çatlak ses, çatlak zurna, kafası çatlak, kasık çatlağı