TASHİHİKARAR Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



TASHİHİKARAR harflerini içeren 5 harfli 55 kelime bulunuyor. 5 harfli TASHİHİKARAR kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

SAHİH14, HİSAR10, HAKAS10, HARİS10, HASAR10, HASTA10, HASAT10, SİHİR10, SARİH10, SATHİ10, SAHRA10, HAKİR9, HARAR9, HARİR9, HARTA9, İHATA9, İHTAR9, İKRAH9, KARHA9, KAHİR9, KAHTA9, RAHAT9, TARİH9, TAHRA9, ASKAT6, ASTİK6, ASTAR6, İKSİR6, KASTİ6, KARST6, RASAT6, SİİRT6, SARAT6, SARAK6, SAKİT6, SAKAT6, SAKAR6, SAİKA6, SATİR6, TİRSİ6, TASAR6, TAKSİ6, TAKSA6, TAKAS6, ARAKA5, ATARİ5, AKAİT5, AKTAR5, İKRAR5, KARAT5, KARAR5, KATAR5, RAKİT5, TARAK5, TARİK5


ARAKA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [bitki bilimi]
  • İri taneli bezelye

ATARİ


[isim]
  • Bilgisayarlarda basit programlarla düzenlenmiş bir oyun türü

AKAİT (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳāʾid)


[isim] [din bilgisi]
  • Bir dinin öğrenilmesi gereken inançlarının ve tapınma kurallarının tümü

AKTAR (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṭṭār)


[isim]
  • Baharat veya güzel kokular satan kimse veya dükkân

İKRAR (Kelime Kökeni: Arapça iḳrār)


[isim] [eskimiş]
  • Saklamayıp doğruca söyleme, açıkça söyleme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikrar etmek
  • ikrar vermek


KARAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳarār)


[isim]
  • Bir iş veya sorun hakkında düşünülerek verilen kesin yargı

    Bu kararı söyleyen sesin tesiri gözlerimizi yaşla doldurdu. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

[hukuk]
  • Herhangi bir durum için tartışılarak verilen kesin yargı, hüküm

    Yargıç kararı.

[müzik]
  • Türk müziğinde, taksim yaparken ana makama dönüş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karara bağlamak
  • karara kalmak
  • karar almak
  • karar altına almak
  • karara varmak
  • karar bulmak
  • kararında bırakmak
  • karar kılmak
  • karar vermek

Birleşik Kelimeler: kararname, bir karar, kavlükarar, nihai karar, orta karar, tashihikarar, ara kararı, arama kararı, gıyap kararı, görevsizlik kararı, göz kararı, hakem kararı, mahkeme kararı, takipsizlik kararı


KATAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳiṭār)


[isim]
  • Tren

    Kendisini getiren metro katarı yoluna devam edip karanlık tünelde kaybolmuştu. - Osman Aysu

Birleşik Kelimeler: sürat katarı, turna katarı, yük katarı


RAKİT (Kelime Kökeni: Arapça rākid)


[sıfat] [eskimiş]
  • Durgun (su)

TARAK


[isim]
  • Saçların, sakalın, hayvan tüylerinin karışıklığını gidermeye veya kadınların saçlarını tutturmaya yarayan dişli araç

    Bir ay boyunca, kırlaşan saçlarına tarak sürmedi. - Lâtife Tekin

[anatomi]
  • İnsanda ayağın yüksek olan üst bölümü
[hayvan bilimi]
  • Suda yaşayan hayvanlarda solungaç
[hayvan bilimi]
  • Yassı solungaçlılardan, kabukları yuvarlak, yelpaze biçiminde bir yumuşakça (Pecten)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tarak vurmak

Birleşik Kelimeler: tarak dubası, tarak işi, tarak kemiği, tarak otu, tas tarak, ayak tarağı, çobantarağı, deniztarağı, taşçı tarağı


TARİK (Kelime Kökeni: Arapça ṭarīḳ)


[isim] [eskimiş]
  • Yol

ASKAT


[isim] [matematik]
  • Herhangi bir ölçü biriminin bölündüğü eşit parçalardan her biri

    Metrenin askatları desimetre, santimetre ve milimetredir.


ASTİK (Kelime Kökeni: Ermenice)


[isim] [argo]
  • Pezevenk

ASTAR (Kelime Kökeni: Farsça āster)


[isim]
  • Giyecek, perde, çanta, ayakkabı vb. şeylerde, kumaşın veya derinin iç tarafına geçirilen ince kat

Ata Sözleri ve Deyimler

  • astar bol olmayınca yüze gelmez
  • astarı yüzünden pahalı olmak (veya pahalıya gelmek)
  • astar sürmek (veya vurmak veya çekmek)

Birleşik Kelimeler: astar boyası, astar kaplama, aslı astarı


İKSİR (Kelime Kökeni: Arapça iksīr)


[isim] [eskimiş]
  • Hayatı ölümsüzleştirme, madenleri altına çevirme vb. olağanüstü etkileri olduğuna inanılan sıvı

    İşte şimdi damarlarımda bu iksirin alevleri dolaşıyor. - Hüseyin Rahmi Gürpınar


KASTİ (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṣdī)


[sıfat]
  • Bilerek, isteyerek yapılan
[zarf]
  • Kasıtlı olarak, bilerek, isteyerek