TASARRUFÇULUK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



TASARRUFÇULUK harflerini içeren 6 harfli 29 kelime bulunuyor. 6 harfli TASARRUFÇULUK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

FARSÇA16, UFAKÇA16, UFUKLU15, ASFALT13, FUKARA13, FATURA13, SARRAF13, UFARAK13, ULUSÇU13, SAÇULA11, ÇULTAR10, SARKAÇ10, USKURU10, ÇALKAR9, ÇATLAK9, KUTULU9, KURULU9, KARTÇA9, RUSLUK9, UTKULU9, USTURA9, AKARSU8, KUTSAL8, KURTLU8, KARASU8, LUSAKA8, KASTAR7, TASLAK7, KARTAL6


KARTAL


[isim] [hayvan bilimi]
  • Kartalgillerden, genellikle kızıl siyah tüylü, çok güçlü, yuvasını yüksek kayalıklar üzerinde kuran, iri, yırtıcı bir tür kuş (Aquila)

    Kartal yükseldi yükseldi, kıyıdaki dağların üstünde küçüle küçüle göze görünmez oldu. - Necati Cumalı

Birleşik Kelimeler: kartal ağacı, kartalgözü, sakallı kartal, balık kartalı

[isim]
  • İstanbul iline bağlı ilçelerden biri

KASTAR


[isim] [halk ağzında]
  • Pamuk ipliğini veya bezini bol ve soğuk su ile yıkayarak ağartma işi

TASLAK


[isim]
  • Bir şeyi, bir sanat veya edebiyat eserini ana çizgileriyle, türlü bölümleriyle belirten ön çalışma

    Evet, diye devam ettim, hikâyen henüz taslak hâlinde. - Refik Halit Karay

[mecaz]
  • Usta olmadığı hâlde kendini ustaymış gibi göstermeye çalışan kimse

Birleşik Kelimeler: kabataslak


AKARSU


[isim]
  • Yeryüzünde, yer altında belirli bir yatak içinde, eğim boyunca sürekli veya zaman zaman akan su

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akarsu çukurunu kendi kazır
  • akarsu gibi
  • akarsu pislik tutmaz
  • akarsuya inanma, eloğluna dayanma

Birleşik Kelimeler: akarsu santrali


KUTSAL


[sıfat] [din bilgisi]
  • Güçlü bir dinî saygı uyandıran veya uyandırması gereken, kutsi, mukaddes
[felsefe]
  • Tanrı'ya adanmış olan, tanrısal olan

Birleşik Kelimeler: dış kutsal


KURTLU


[sıfat]
  • İçinde kurt bulunan, kurtlanmış

    Bunlar düşmüş, buruşmuş, iyi değil, kurtludurlar. - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]
  • Yerinde rahat duramayan, sürekli kıpırdanan (kimse)

KARASU


[isim] [tıp]
  • Çoğunlukla gözün iç basıncının çoğalmasıyla kendini gösteren, körlüğe sebep olabilen bir göz hastalığı, glokom
[isim]
  • Sakarya iline bağlı ilçelerden biri

ÇALKAR


[isim] [halk ağzında]
  • Tahıl tanesini yabancı nesnelerden seçmeye veya tohumlukta kullanılacak tahılı ayırmaya yarayan döner kalburlu araç, çalkağı, çalkak

ÇATLAK


[sıfat]
  • Çatlamış olan

    Çatlak bardak.

[mecaz]
  • Deli

    Çatlaksam çatlağım. Çatlak olmasam bunca adama, gözün görmediğini göstermeye kalkar mıydım? - Oktay Rifat

[isim]
  • Herhangi bir yerde uzunluğuna olan açıklık

    Bu testinin çatlağı hiçbir sızıntı göstermemişti. - Aka Gündüz

[isim]
  • Ara, aralık

    İki denizci kara bulutlar çatlağından güneş ışığının güldüğünü sandılar. - Halikarnas Balıkçısı

[isim] [mecaz]
  • Değişimin başlangıcı

    Yaşantımda çatlaklar oluşmaya başlamıştı. - Emine Işınsu

[isim] [jeoloji]
  • Yer altındaki taş kütlelerinin basınç ve gerilim dolayısıyla yer değiştirmeden çatlayıp yarılması, diyaklaz

    Esmer toprağın yüzünü saran çatlaklar sanki yerin dibine kadar iniyordu. - Tarık Buğra

[isim] [tıp]
  • Deri, mukoza, kemik veya herhangi bir organ üzerinde uzunluğuna olan açıklık, yarık, fissür

Birleşik Kelimeler: çatlak ses, çatlak zurna, kafası çatlak, kasık çatlağı


KUTULU


[sıfat]
  • Kutusu olan

Birleşik Kelimeler: kutulu telefon


KURULU


[sıfat]
  • Kurulmuş olan, yerleşmiş, oturmuş

    Herkes kendini damlara, kurulu cibinliklerin içine atardı. - Burhan Günel

Birleşik Kelimeler: kurulu düzen


KARTÇA


[sıfat]
  • Gençliği azalmış, yaşı geçkince

RUSLUK


[isim]
  • Rus olma durumu

UTKULU


[sıfat]
  • Muzaffer

USTURA (Kelime Kökeni: Farsça usturre)


[isim]
  • Tıraş için kullanılan, açılır kapanır, çok keskin bıçak, baş bıçağı, yülgü

    Tayyar ile kalfaları tertemiz giyinmişler, boyuna ellerindeki yepyeni usturaları kılağılıyorlar. - Osman Cemal Kaygılı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ustura tutunmak
  • usturayı kayışa çekmek

Birleşik Kelimeler: ustura taşı