SÜLFAMİT Harflerini İçeren 3 Harfli Kelimeler



SÜLFAMİT harflerini içeren 3 harfli 44 kelime bulunuyor. 3 harfli SÜLFAMİT kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

TÜF11, FAS10, SİF10, SAF10, AFİ9, AFT9, FİT9, FİL9, FAL9, İFA9, LAF9, LİF9, MÜL6, SÜT6, TÜM6, ÜST6, MİS5, MAS5, SİM5, SAM5, TÜL5, ASİ4, AST4, İSA4, İMA4, LİM4, LAM4, MİT4, MİL4, MAT4, MAL4, MAİ4, SİT4, SAL4, TİM4, TAM4, TAS4, ATİ3, AİT3, ALİ3, ALT3, İTA3, İLA3, TAL3


ATİ (Kelime Kökeni: Arapça ātī)


[isim] [eskimiş]
  • Gelecek

AİT (Kelime Kökeni: Arapça ʿāʾid)


[sıfat]
  • İlgilendiren, ilişkin, ilişik, ilgili

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ait olmak


ALİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿālī)


[sıfat]
  • Yüce, yüksek

    Bu bizim en büyük, en şanlı, en ali bir günümüz, en mukaddes millî bayramımız. - Ömer Seyfettin

Birleşik Kelimeler: Babıali, zatıalileri, zatıaliniz

[isim]
  • `Kurnazca ve haince düzen` anlamında Ali Cengiz oyunu, `çok zorba` anlamında Ali kıran baş kesen, `bir kimse birinden aldığını ötekine, ötekinden aldığını bir başkasına vererek işini yürütmek` anlamında Ali'nin külahını Veli'ye, Veli'nin külahını Ali'ye giydirmek deyimlerinde geçen bir söz

ALT


[isim]
  • Bir şeyin yere bakan yanı, zir, üst karşıtı

    Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor. - Ziya Osman Saba

[sıfat]
  • Sınıflamalarda ikinci derecede olan

    Alt sınıf. Alt cins. Alt takım.

[sıfat]
  • Birkaç şeyden aşağıda olan

    Yeleğinin alt düğmesi iliklenmemiş. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alt değirmen güçlü akar
  • alt etmek
  • altı alay üstü kalay
  • altı kaval, üstü şişhane (veya şeşhane)
  • altına etmek (veya kaçırmak)
  • altına imza atmak
  • altına imza koymak
  • altında kalmak
  • altında kalmamak
  • altından çapanoğlu çıkmak
  • altından girip üstünden çıkmak
  • altından kalkamamak
  • altını çizmek
  • altını değiştirmek
  • altını ıslatmak
  • altını kapatmak
  • altını kısmak
  • altını üstüne getirmek
  • altı tutmak
  • altı yaş olmak
  • alt olmak
  • alt perdeden konuşmak
  • altta kalanın canı çıksın
  • altta kalmak
  • alttan almak
  • alttan güreşmek
  • altta yok üstte yok

Birleşik Kelimeler: alt alta, alt başlık, alt bölüm, alt cins, alt çene, alt deri, alt diş, alt dudak, alt familya, alt geçit, alt gerilim, alt güverte, alt hava yuvarı, alt ırk, alt karşıt, alt kat, alt katman, alt kavuşum, alt kurul, alt sınıf, alt şube, alt tabaka, alt takım, alt tarafı, alt tür, altüst, alt yanı, altyapı, alt yazı, alt yazıcı, altı üstü, alttan alta, ayakaltı, bardakaltı, başaltı, baş altı, bayrakaltı, bilinçaltı, dam altı, denizaltı, deniz altı, deri altı, dilaltı, dil altı bezleri, ev altı, gözaltı, göz altı, hasıraltı, kahvaltı, kapıaltı, kaymakaltı, koltuk altı, köprüaltı çocuğu, Kubbealtı, kulak altı bezi, merdiven altı, normalaltı, rüzgâraltı, silahaltı, su altı, şuuraltı, topaltı, toprak altı, üst deri altı, yastıkaltı, yemekaltı, yeraltı, yer altı, el altında, el altından


İTA (Kelime Kökeni: Arapça iʿṭāʾ)


[isim] [eskimiş]
  • Verme, ödeme

Birleşik Kelimeler: ita amiri, ita emri, ahzüita, amiriita


İLA (Kelime Kökeni: Arapça ilā)


[edat] [eskimiş]
  • Belirtilen sayıların da dâhil edildiği aralığı anlatan söz

    Bugün Ege'de rüzgâr üç ila beş kuvvetinde esecekmiş.


TAL (Kelime Kökeni: Fransızca thalle)


[isim] [biyoloji]
  • Kök, sap ve yaprak şeklinde farklılaşmamış bir bitkinin yaşama ve büyüme organı

ASİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿāṣī)


[sıfat]
  • Başkaldırıcı

    Padişah içeriye geçince asilerin bir an önceki sersemliği geçti. - Necip Fazıl Kısakürek


AST


[isim]
  • Alt
[askerlik]
  • Rütbe veya kıdemce küçük olan asker

Birleşik Kelimeler: astsubay


İSA (Kelime Kökeni: İbranice)


[isim]
  • `İyilik edeyim derken kimseyi memnun edemedi` anlamındaki İsa'yı küstürdü, Muhammed'i memnun edemedi atasözünde geçen bir söz

İMA (Kelime Kökeni: Arapça īmāʾ)


[isim]
  • Dolaylı olarak anlatma, üstü kapalı olarak belirtme, işaretleme, anıştırma, ihsas

    Başkalarına ima ile bile söylemekten çekindiğim en mahrem şeyleri bilen insandın sen. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ima etmek


LİM (Kelime Kökeni: Fransızca lime)


[isim]
  • Küçük limon

LÂM (Kelime Kökeni: Arapça lām)


[isim]
  • Arap alfabesinin yirmi üçüncü harfinin adı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • lâm elif çevirmek (veya çizmek)
  • lâmı cimi yok

[isim]
  • Mikroskopta incelenecek maddelerin üzerine konulduğu dar, uzun cam parçası

MİT (Kelime Kökeni: Fransızca mythe)


[isim]
  • Geleneksel olarak yayılan veya toplumun hayal gücü etkisiyle biçim değiştiren alegorik bir anlatımı olan halk hikâyesi, mitos
[mecaz]
  • Efsaneleşen kavram veya kişi

MİL (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • Selin sürükleyip getirdiği çok küçük taneli çamurlaşmış kum ve toprak karışımı
[isim]
  • Türlü işlerde kullanılmak için yapılan ince ve uzun metal çubuk

Birleşik Kelimeler: eksantrik mili, kenet mili, krank mili

[isim] [matematik]
  • Karada 1609, denizde 1852 metre olarak kabul edilen bir uzaklık ölçü birimi

    Köprü ile Kadıköy arasındaki mesafenin kaç mil olduğunu bilmiyordum. - Ahmet Rasim

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mil yapmak

Birleşik Kelimeler: deniz mili, hava mili, kara mili