SORUŞTURMACI Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



SORUŞTURMACI harflerini içeren 5 harfli 52 kelime bulunuyor. 5 harfli SORUŞTURMACI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Soruşturmacı ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Soruşturmacı olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

COŞMA13, ŞORCA12, MUŞTU11, MUCUR11, MAOCU11, OCUMA11, UMACI11, CORUM11, CAMSI11, MUŞTA10, OTACI10, RUMCA10, SUTAŞ10, SARIŞ10, SATIŞ10, TURŞU10, TAŞIM10, TAŞSI10, ARTIŞ9, MUSIR9, SOMUT9, SORUM9, ŞATIR9, TIRAŞ9, ASTIM8, MISRA8, MASTI8, ORASI8, SORMA8, SITMA8, SIRMA8, SAMUT8, SAMUR8, SARIM8, SATIM8, TORUM8, TASIM8, ARMUT7, ARTIM7, ISTAR7, ISRAR7, MIRRA7, MURAT7, MARTI7, ORTAM7, RASIT7, SIRAT7, SURAT7, SATIR7, TOMAR7, TIMAR7, TARIM7


ARMUT (Kelime Kökeni: Farsça emrūd)


[isim] [bitki bilimi]
  • Gülgillerden, çiçekleri beyaz, Türkiye'nin her yerinde yetişen bir ağaç (Pirus communis)
[bitki bilimi]
  • Bu ağacın tatlı ve sulu, yumuşak, ufak çekirdekli meyvesi

    Tavanda hevenk hevenk üzümler, elmalar, armutlar, ayvalar sarkıyordu. - Sait Faik Abasıyanık

[sıfat] [argo]
  • Çok bön, çok aptal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • armudun iyisini (dağda) ayılar yer
  • armudun önü, kirazın sonu
  • armudun sapı var, üzümün (veya kirazın) çöpü var demek
  • armudu soy ye, elmayı say ye
  • armut dalının dibine düşer
  • armut gibi
  • armut piş ağzıma düş!

Birleşik Kelimeler: armut hoşafı, armut kabağı, armut kompostosu, armut kurusu, armut top, akça armudu, Amerikan armudu, bey armudu, çakal armudu, dağ armudu, deveci armudu, Hint armudu, Japon armudu, yaban armudu


ARTIM


[isim] [halk ağzında]
  • Artış

ISTAR (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [halk ağzında]
  • Halı, kilim dokunan tezgâh

ISRAR (Kelime Kökeni: Arapça iṣrār)


[isim]
  • Direnme, ayak direme, üsteleme, üstünde durma

    Ben hiçbir yerde yemeğe bu kadar ısrar görmedim. - Fikret Otyam

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ısrar etmek


MIRRA (Kelime Kökeni: Arapça mirra)


[isim]
  • Acılık veren sıvılarla özel bir biçimde kaynatılarak pişirilen bir tür acı kahve

MURAT (Kelime Kökeni: Arapça murād)


[isim]
  • İstek, dilek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • murada (veya muradına) ermek
  • muradı gözünde kalmak
  • murat almak
  • murat etmek


MARTI (Kelime Kökeni: İtalyanca martin)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Martıgillerden, çoğu beyaz renkte, eti yenmez, yüzücü, perde ayaklı deniz kuşlarının ortak adı (Larus)

    Martıların ve askerlerin oranın en sadık nöbetçileri olduğunu her geçişimde gördüm. - Asaf Halet Çelebi

Birleşik Kelimeler: küçük martı


ORTAM


[isim]
  • Canlı bir varlığın içinde bulunduğu doğal veya maddi şartların bütünü

    Şu dehşet ortamının altında koskoca bir yalnızlar dünyası yatıyor. - Adalet Ağaoğlu

[mecaz]
  • Bir kimsenin veya bir insan topluluğunun yaşayışını etkileyen ruhsal, toplumsal ve kültürel etkilerin bütünü

    Sanat ortamı. Çalışma ortamı.

[ruh bilimi]
  • Nesnel ve toplumsal yönlerle bazen kişinin iç dünyasını da kapsayan yakın çevre, vasat

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ortama ayak uydurmak
  • ortama uymak
  • ortam yaratmak

Birleşik Kelimeler: çoklu ortam, ekolojik ortam, iletişim ortamı, kültür ortamı, veri ortamı


RASIT (Kelime Kökeni: Arapça rāṣid)


[isim] [eskimiş] [gök bilimi]
  • Gözlemci

SIRAT (Kelime Kökeni: Arapça ṣirāṭ)


[isim]
  • Sırat köprüsü
[eskimiş]
  • Yol

Birleşik Kelimeler: sırat köprüsü


SURAT (Kelime Kökeni: Arapça ṣūret)


[isim]
  • Yüz (II)

    Neredense suratına bir de sinek musallat olmuştu. - Attila İlhan

[mecaz]
  • Somurtkanlık, asık yüzlülük
[mecaz]
  • Soğuk davranma

    Ne vurdumduymaz misafirdi bunlar, ne surattan anlıyorlardı ne rumuzdan ne kinayeden. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • surat (veya suratı) bir karış
  • surata bak süngüye davran
  • surat asmak
  • surat etmek
  • suratı bir karış asılmak
  • suratı değişmek
  • suratı kasap süngeriyle silinmiş
  • suratına indirmek
  • suratından düşen bin parça olmak
  • suratını dağıtmak
  • suratını ekşitmek (veya buruşturmak)
  • suratı sirke satmak
  • surat kalmamak
  • surat mahkeme duvarı

Birleşik Kelimeler: surat düşkünü, asık surat, çatık surat, ekşi surat, kepçe surat


SATIR (Kelime Kökeni: Arapça saṭr)


[isim]
  • Bir sayfa üzerinde yan yana gelen kelimelerden oluşan ve alt alta sıralanmış her bir dizi

    İki dakika süren bu duygusuzluktan sonra bu üç dört satırın cehennemî manaları anlaşılmaya başladı. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu

Birleşik Kelimeler: satır arası, satır başı, satır satır, satır sonu

[isim]
  • Et kesmeye, kemik kırmaya yarayan ağır ve enli bir bıçak türü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • satır atmak


TOMAR (Kelime Kökeni: Arapça ṭūmār)


[isim]
  • Dürülerek boru biçimi verilmiş deriler veya kâğıtlar
[askerlik]
  • Topun içini silmekte kullanılan, ucu fırçalı çubuk

Birleşik Kelimeler: tomar tomar, bir tomar


TIMAR (Kelime Kökeni: Farsça tīmār)


[isim]
  • Binek hayvanlarının kıllarını, derisini temizleme

    Tımar tam bir saat sürüyor, yarım saat hayvanın bir tarafı, yarım saat öbür yanı. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tımar etmek

Birleşik Kelimeler: tımarhane, deve tımarı

[isim] [tarih]
  • Anadolu Selçukluları ve Osmanlılarda, belirli görev ve hizmet karşılığında kişilere verilen, yıllık geliri 3.000-20.000 akçe olan toprak

TARIM


[isim]
  • Bitkisel ve hayvansal ürünlerin üretilmesi, kalite ve verimlerinin yükseltilmesi, uygun koşullarda korunması, işlenip değerlendirilmesi ve pazarlanması, ziraat, kültür

Birleşik Kelimeler: tarım coğrafyası, ekolojik tarım, kuru tarım, organik tarım, sulu tarım