S ile Başlayan 4 Harfli Kelimeler



S harfleri ile başlayan 4 harfli 146 kelime bulunuyor. Başında S olan 4 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "s ile biten 4 harfli kelimeler. İçinde S olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

SÖRF17, SÖVE17, SÜJE16, STAJ14, SOFU13, SÖBE13, SIVI13, SÜLF13, SAĞI13, SIĞA13, SOFA12, SOFİ12, SUFİ12, SIVA12, SIRF12, SUVA12, SÖKE11, SKİF11, SLAV11, SARF11, SAFA11, SAFİ11, SAVA11, SEVİ11, SEVK11, SERF11, SEFA11, SOPA10, SNOP10, SIZI10, SPOT10, SÜRÇ10, STOP10, SUCU10, SULH10, SULP10, SPOR10, SIRP10, SAGU10, SEZÜ10, SIPA10, SMAÇ9, SLAP9, SLİP9, SUŞİ9, SÜRÜ9, STEP9, SAPA9, SARP9, SAÇI9, SAHA9, SAHİ9, SAHN9, SELP9, SEPİ9, SODA8, SOBE8, SOYA8, SOBA8, SKEÇ8, SABO8, SAYI8, SEZA8, SEZİ8, SIDK8, SECİ8, SEÇİ8, SOKU7, SOLO7, SOMA7, SORU7, SİYA7, SÜET7, SÜİT7, SUNU7, SÜRE7, SÜNE7, SUMA7, SULU7, SASI7, SABA7, SABİ7, SADA7, SADE7, SAYA7, SIKI7, SIMA7, SEDA7, SAYE7, SOTE6, SONE6, SİLO6, SİMA6, SKOR6, SURA6, SURE6, SUNİ6, SUNA6, STOK6, STOR6, SUAL6, SEUL6, SALI6, SAMİ6, SANI6, SAKO6, SARI6, SATI6, SIRT6, SILA6, SIRA6, SEKS6, SEMA6, SEME6, SEMT6, SAAT5, SİLİ5, SİNE5, SİNİ5, SİRK5, SİTE5, SELA5, SANA5, STAR5, STAT5, STEN5, STER5, STİL5, SALA5, SALT5, SARİ5, SARA5, SAKİ5, SAKE5, SAKA5, SAİK5, SAİR5, SERT5, SERİ5, SERE5, SERA5, SEKİ5, SELE5, SENA5, SENE5, SENT5


SAAT (Kelime Kökeni: Arapça sāʿat)


[isim]
  • Bir günlük sürenin yirmi dörtte birine eşit, altmış dakikalık zaman dilimi, zaman parçası

    Beş altı mil ötedeki karşı kıyıya bir saatte varabilirdik ancak. - Azra Erhat

Ata Sözleri ve Deyimler

  • saat bir (veya iki, üç ...) yönünde
  • saat bu saat
  • saat gibi
  • saat gibi işlemek
  • saati çalmak
  • saati saatine uymamak
  • saat on bir buçuğu çalmak
  • saat tutmak

Birleşik Kelimeler: saat açısı, saat ayarı, saat başı, saat camı, saat cebi, saat çiçeği, saat dairesi, saat dilimi, saat farkı, saat kulesi, saati saatine, alafranga saat, alaturka saat, ampersaat, ana saat, biyolojik saat, çalar saat, elektronik saat, ezani saat, guguklu saat, kilovatsaat, lümensaat, o saat, ölü saat, vatsaat, yerel saat, yeşil saat, zevalî saat, akşam saati, beslenme saati, bilek saati, cep saati, çalışma saati, çay saati, duvar saati, elektrik saati, eşref saati, ezan saati, güneş saati, iş saati, kol saati, konsol saati, kontrol saati, kum saati, masa saati, mesai saati, meydan saati, okuma saati, park saati, su saati, uyku saati, yaz saati, yıldız saati, altın saatler, indirim saatleri


SİLİ


[isim]
  • Kilim, yünden dokunmuş yaygı
[sıfat]
  • Arı, temiz
[mecaz]
  • İffetli

Birleşik Kelimeler: arı sili


SİNE (Kelime Kökeni: Farsça sīne)


[isim]
  • Göğüs
[mecaz]
  • Gönül, yürek

    Elif kaşlarını çatar / Gamzesi sineme batar - Karacaoğlan

[mecaz]
  • Bağır, iç

    Hangi semtin eczanesi bu kadar değerli insanı sinesinde toplayabilmiştir? - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sineye çekmek

Birleşik Kelimeler: sineyimillet


SİNİ (Kelime Kökeni: Farsça sīnī)


[isim]
  • Üzerinde yemek de yenilebilen, yuvarlak, bakır veya pirinçten büyük tepsi

    Sininin üstünde, çepeçevre tahta kaşıklar ve yerde sini etrafında birer küçük minder dizilmişti. - Ahmet Haşim


SİRK (Kelime Kökeni: Fransızca cirque)


[isim]
  • Eğitilmiş hayvanların ve cambazların gösteri yaptıkları genellikle kapalı yer

    O yalnız hasmıyla değil, bütün sirk halkıyla güreşiyor. - Halide Edip Adıvar


SİTE (Kelime Kökeni: Fransızca cité)


[isim]
  • Genellikle belli meslek adamları için yapılmış veya belli amaçlarla kurulmuş konutlar topluluğu, iş merkezi
[eskimiş]
  • Şehir
[tarih]
  • İlk Çağda kendi yasalarıyla yönetilen bir veya birkaç kentten oluşan devlet
[bilişim]
  • Kişi veya kuruluşların genel ağda oluşturduğu değişik konulardaki bilgilendirici veya eğlendirici sayfalar

Birleşik Kelimeler: kültür sitesi, sanayi sitesi


SELA (Kelime Kökeni: Arapça ṣalāʾ)


[isim] [din bilgisi]
  • Müslümanları bayram veya cuma namazına çağırmak, bazı yerlerde cenaze için kılınacak namazı haber vermek amacıyla minarelerde okunan dua

    Su selası, gündüz, vakitli vakitsiz verilirdi. - Yahya Kemal Beyatlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sela vermek (veya okumak)


SANA


[zamir]
  • Sen zamirinin yönelme durumu eki almış biçimi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sana taşla vurana sen aşla (veya ekmekle veya pamukla) var (veya dokun)
  • sana vereyim bir öğüt, kendi ununu kendin öğüt
  • sana yalan, bana gerçek


STAR (Kelime Kökeni: İngilizce star)


[isim]
  • Yıldız

Birleşik Kelimeler: medya starı


STAT (Kelime Kökeni: Fransızca stade)


[isim] [spor]
  • Stadyum

STEN (Kelime Kökeni: İngilizce Sten)


[isim] [askerlik]
  • Çapı 9 milimetre olan, İngiliz yapısı, hafif, kullanışı kolay bir tür makineli tüfek
[isim] [fizik]
  • Bir tonluk bir kütleye bir saniyede 1 metre hız artışı veren kuvvet ölçü birimi

STER (Kelime Kökeni: Fransızca stère)


[isim]
  • Yığın durumundaki yakacak odun için kullanılan, bir metreküpe eşit hacim ölçüsü birimi

STİL (Kelime Kökeni: Fransızca style)


[isim]
  • Üslup, biçem

Birleşik Kelimeler: stil mobilya


SALA (Kelime Kökeni: Arapça ṣalā)


[isim]
  • 343 sela

SALT


[sıfat]
  • İçinde yabancı bir öge bulunmayan, mutlak

    Çelişkileri salt geleneklerin, törenin, eğitimin bir sonucu saymışızdır. - Adalet Ağaoğlu

[felsefe]
  • İçine, kendisine yabancı hiçbir şey karışmamış, arı
[zarf]
  • Yalnızca

    Sanat adına konuşmakta kendinde hak gören, her konuştuğunu da salt doğrudur diye karşısındakine kabullendirmek isteyen kimseler sardı etrafımızı. - Necati Cumalı

Birleşik Kelimeler: salt çoğunluk, salt değer, salt nem, salt sıcaklık, salt sıfır