İçinde S Bulunan 4 Harfli Kelimeler



İçerisinde S olan 4 harfli 309 kelime bulunuyor. İçinde S olan 4 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "S ile başlayan 4 harfli kelimeler. s ile biten 4 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

JİPS18, SÖRF17, SÖVE17, SÜJE16, ST15, JEST14, STAJ14, SI13, FÜRS13, GASP13, SOFU13, SÖBE13, SIVI13, SÜLF13, SAĞI13, SIĞA13, Sİ12, FORS12, OFİS12, SOFA12, SOFİ12, SUFİ12, SIVA12, SIRF12, SUVA12, CİPS12, AFİS11, ESEF11, FAKS11, FARS11, SE11, OPUS11, ÖKSE11, PUSU11, SÖKE11, SKİF11, SLAV11, SARF11, SAFA11, SAFİ11, SAVA11, SEVİ11, SEVK11, SERF11, SEFA11, VAKS11, VALS11, VASİ11, HIRS10, MESH10, OBÜS10, POSA10, POST10, PASO10, PESO10, SOPA10, SNOP10, SIZI10, SPOT10, SÜRÇ10, STOP10, SUCU10, SULH10, SULP10, SPOR10, SIRP10, SAGU10, SEZÜ10, SIPA10, USÇU10, ASAP9, APSE9, ST9, SE9, GRES9, HARS9, HASA9, İPSİ9, SÜ9, KESP9, Sİ9, ST9, PRES9, PARS9, PENS9, PEST9, SMAÇ9, SLAP9, SLİP9, SUŞİ9, SÜRÜ9, STEP9, SAPA9, SARP9, SAÇI9, SAHA9, SAHİ9, SAHN9, SELP9, SEPİ9, ŞOSE9, ŞEMS9, ABUS8, BOKS8, BUSE8, BURS8, BASI8, ÇİSE8, DOST8, OYSA8, SODA8, SOBE8, SOYA8, SOBA8, SKEÇ8, SABO8, SAYI8, SEZA8, SEZİ8, SIDK8, SECİ8, SEÇİ8, ŞİST8, ŞANS8, ŞASİ8, ŞASE8, YISA8, CİNS8, ASIM7, ASYA7, ANÜS7, ABES7, ABİS7, BAKS7, BESİ7, BEİS7, SK7, DANS7, DERS7, ISIL7, ISIN7, İBİS7, LÜKS7, SO7, MORS7, NÜKS7, OTSU7, OSLO7, SOKU7, SOLO7, SOMA7, SORU7, SİYA7, SÜET7, SÜİT7, SUNU7, SÜRE7, SÜNE7, SUMA7, SULU7, SASI7, SABA7, SABİ7, SADA7, SADE7, SAYA7, SIKI7, SIMA7, SEDA7, SAYE7, USLU7, USUL7, ULUS7, ÜSTE7, YEİS7, YASA7, ASES6, ASIK6, ASIL6, ASIR6, ASKI6, ASMA6, AKSU6, ESME6, ESMA6, ESİM6, ESAS6, EROS6, ISKA6, İSOT6, İSİM6, KOSA6, KURS6, KROS6, KAOS6, KISA6, LASO6, SK6, MARS6, MASA6, MASK6, MEST6, ORSA6, SOTE6, SONE6, SİLO6, SİMA6, SKOR6, SURA6, SURE6, SUNİ6, SUNA6, STOK6, STOR6, SUAL6, SEUL6, SALI6, SAMİ6, SANI6, SAKO6, SARI6, SATI6, SIRT6, SILA6, SIRA6, SEKS6, SEMA6, SEME6, SEMT6, TOST6, USTA6, ARSA5, ASAL5, ASAR5, ASİL5, ASİT5, ASLA5, AS5, AS5, AKİS5, AKSE5, AKSİ5, ES5, ESİR5, ESİN5, ESİK5, ESER5, ESEN5, ESNA5, ESRE5, ENSE5, EKSİ5, İRİS5, İSAL5, İRSİ5, İS5, KLAS5, ST5, KARS5, KASA5, KASE5, KASK5, KAST5, KİLS5, KESE5, SE5, LENS5, NESİ5, SA5, SK5, RAKS5, RAST5, REİS5, REST5, SAAT5, SİLİ5, SİNE5, SİNİ5, SİRK5, SİTE5, SELA5, SANA5, STAR5, STAT5, STEN5, STER5, STİL5, SALA5, SALT5, SARİ5, SARA5, SAKİ5, SAKE5, SAKA5, SAİK5, SAİR5, SERT5, SERİ5, SERE5, SERA5, SEKİ5, SELE5, SENA5, SENE5, SENT5, TEST5, TRAS5, TERS5, TASA5


ARSA (Kelime Kökeni: Arapça ʿarṣa)


[isim]
  • Üzerine yapı yapılmak için ayrılmış yer

Birleşik Kelimeler: arsa payı


ASAL


[sıfat]
  • Esasla ilgili, asıl ve temel olanla ilgili, esasi

Birleşik Kelimeler: asal gazlar, asal sayı


ASAR (Kelime Kökeni: Arapça ās̱ār)


[isim] [eskimiş]
  • Eserler

Birleşik Kelimeler: asarıatika

[isim]
  • Yüzyıllar

ASİL (Kelime Kökeni: Arapça aṣīl)


[sıfat]
  • Soylu

    Kaybettiğimiz bu asil adamın bizimle beraber çalışmasına hakikaten imkân yokmuş. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

Birleşik Kelimeler: asilzade


ASİT (Kelime Kökeni: Fransızca acide)


[isim] [kimya]
  • Turnusolün mavi rengini kırmızıya çevirmek özelliğinde olan ve birleşimindeki hidrojenin yerine maden alarak tuz oluşturan hidrojenli birleşik, hamız

Birleşik Kelimeler: asit alkol, asit borik, asit fenik, asit katalizör, asitölçer, amino asit, asetik asit, borik asit, bromhidrik asit, formik asit, fosforik asit, hidroklorik asit, karbonik asit, klor hidrik asit, klorik asit, laktik asit, margarik asit, nitrik asit, nükleik asit, oksalik asit, oleik asit, palmitik asit, pikrik asit, salisilik asit, silisik asit, sitrik asit, sülfürik asit, tartarik asit, ürik asit, karınca asidi, kuzukulağı asidi, limon asidi, süt asidi


ASLA (Kelime Kökeni: Arapça aṣlā)


[zarf]
  • Hiçbir zaman, hiçbir şekilde, katiyen

    Kimseye faydası olmayıp da yalnız kendi nefsine ayırdığın servet, asla makbul değildir. - Ahmet Kabaklı


ASLİ (Kelime Kökeni: Arapça aṣlī)


[sıfat]
  • Birincil

    Kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür. - Anayasa

Birleşik Kelimeler: asli düşünce, asli maaş, asli nüsha


ASRİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṣrī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Çağdaş

AKİS (Kelime Kökeni: Arapça ʿaks)


[isim]
  • Işık veya ses dalgalarının yansıtıcı bir yüzeye çarparak geri dönmesi, yansıma, yankı

    İkide birde barutla infilak akisleri geliyordu. - Yahya Kemal Beyatlı

[mecaz]
  • Bir şeyin başka bir şey üzerinde yarattığı etki
[kimya] [fizik]
  • Evirtim
[mantık]
  • Evirme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akis uyandırmak

Birleşik Kelimeler: aksetmek, aksettirmek, aksiseda, aksülamel


AKSE (Kelime Kökeni: Fransızca accès)


[isim] [tıp]
  • Hastalık nöbeti, kriz

Birleşik Kelimeler: kalp aksesi


AKSİ


[sıfat]
  • Ters, zıt, karşıt, olumsuz, menfi

    Salıncağın ipini sallandığı istikametin aksine çekti. - Osman Cemal Kaygılı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aksi gibi
  • aksi şeytan
  • aksi tesadüf

Birleşik Kelimeler: aksi aksi, aksi hâlde, aksi takdirde


ESKİ


[sıfat]
  • Çoktan beri var olan, üzerinden çok zaman geçmiş bulunan, yeni karşıtı

    Ey benim eski duygularım, eski düşüncelerim. Neden böyle uzaksınız benden? - Nurullah Ataç

[isim]
  • Çok kullanmaktan yıpranmış, harap olmuş şey

    Ben babamın eskilerinden uydurma şeylerle giyiniyordum. - Halit Ziya Uşaklıgil

[isim] [alay yollu]
  • Herhangi bir görevden düştüğü veya durumunu yitirdiği için bir kimsenin eski saygınlığının kalmadığı durumlarda kullanılan bir söz

    Mebus eskisi. Müdür eskisi.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eski ağza yeni taam
  • eski çamlar bardak oldu
  • eski defterleri kapatmak
  • eski defterleri yoklamak (veya karıştırmak)
  • eski dost düşman olmaz, yenisinden vefa gelmez
  • eski düşman dost olmaz
  • eski hamam eski tas
  • eski hayratı da berbat etmek
  • eski kimliğine bürünmek
  • eski köye yeni âdet getirmek
  • eski kulağı kesiklerden olmak
  • eskisi kadar (veya gibi)
  • eskisini aratmamak
  • eskisi olmayanın yenisi (veya acarı) olmaz
  • eskiye rağbet (veya itibar) olsaydı bitpazarına nur yağardı

Birleşik Kelimeler: Eski Çağ, Eski Dünya, eski eserler, eski göz ağrısı, eski kafalı, eski kurt, eski püskü, eski toprak, eski tüfek, eski yazı, başeski


ESİR (Kelime Kökeni: Arapça esīr)


[isim]
  • Tutsak

    Meyhaneden çıktığında sarhoş kafayla bir esir gemisine binmiş, güvertede sızıp kalmıştı. - İhsan Oktay Anar

[mecaz]
  • Bir düşünceye veya bir kimseye körü körüne bağlı olan kimse

    Onun güzelliğinin esiri oldular.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • esir almak
  • esir düşmek
  • esir etmek
  • esir olmak
  • esir yatmak

Birleşik Kelimeler: esir almaca, esir kampı, esir pazarı

[isim] [fizik]
  • Atomlar arasındaki boşluğu ve bütün evreni doldurduğu varsayılan, ağırlığı olmayan, ısı ve ışığı ileten töz

ESİN


[isim]
  • Etkilenme, çağrışım veya içe doğmayla akla gelen yaratıcı duygu, düşünce, ilham

    Bir roman, bir müzik parçası için esin kaynağı olabilir. - Adalet Ağaoğlu

[halk ağzında]
  • Sabah yeli

ESİK


[isim] [halk ağzında]
  • Çukur yer