PREVANTORYUM Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



PREVANTORYUM harflerini içeren 5 harfli 81 kelime bulunuyor. 5 harfli PREVANTORYUM kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

PRUVA16, PROVA16, VAPUR16, PERVA15, YUVAR14, YAVRU14, EYVAN13, MEVUT13, VURMA13, YAVER13, AVURT12, MEVTA12, POYRA12, VARTO12, AVRET11, EVRAT11, POMAT11, PUNTO11, POTUR11, PAYEN11, PAYET11, REVAN11, TOPUR11, TROMP11, TEMPO11, APOTR10, APORT10, AMPER10, OPERA10, PORTE10, PAUNT10, PERMA10, PERON10, RAPOR10, TAPON10, YORUM10, PATEN9, YUNMA9, YUTMA9, YOMRA9, YONMA9, YONTU9, YORTU9, YORMA9, EYTAM8, MEYAN8, ORTAY8, REYON8, TORUM8, TONYA8, ARMUT7, METRO7, MURAT7, MOREN7, MONTE7, MONAT7, MUARE7, MARON7, MANTO7, NOTAM7, ORTAM7, ORMAN7, ROMEN7, ROMAN7, TOMAR7, TORUN7, TURNO7, TUMAN7, TENYA7, YAREN7, METAN6, NOTER6, RAUNT6, TONER6, TORNA6, TURNE6, TURNA6, TURAN6, TENOR6, ARTER5, ANTRE5


ARTER (Kelime Kökeni: Fransızca artère)


[isim] [anatomi]
  • Atardamar

ANTRE (Kelime Kökeni: Fransızca entrée)


[isim]
  • Giriş

    Bir müddet sonra her ikisi de büyük antreden çıkıp kaybolurlar. - Ahmet Muhip Dranas


METAN (Kelime Kökeni: Fransızca méthane)


[isim] [kimya]
  • Çürümekte olan karbonlu maddelerden çıkan, havada sarı bir alevle yanan, renksiz bir gaz, bataklık gazı (CH4)

NOTER (Kelime Kökeni: Fransızca notaire)


[isim] [hukuk]
  • Çeşitli belge ve işlemlere geçerlik kazandırmak ve yasanın öngördüğü diğer görevleri yerine getirmekle yükümlü, belli nitelikleri ve kendine özgü bir hukuk statüsü olan kamu görevlisi, kâtibiadil

    Notere işi düşen insanlara yardım etmeyi pek güzel bilirdi. - Memduh Şevket Esendal


RAUNT (Kelime Kökeni: İngilizce round)


[isim]
  • Boks vb. spor karşılaşmalarında devrelerden her biri

TONER (Kelime Kökeni: İngilizce toner)


[isim]
  • Bilgisayar yazıcısı veya fotokopi makinesinde kullanılan toz durumundaki mürekkep

TORNA (Kelime Kökeni: İtalyanca torna)


[isim]
  • Ağaç veya metal eşyaya yuvarlak bir biçim vermek için kullanılan çarklı tezgâh

TURNE (Kelime Kökeni: Fransızca tournée)


[isim]
  • Bulunduğu yerden başka yerlere gösteri yapmak amacıyla giden tiyatro veya müzik sanatçılarının gezisi

    O günlerde Anadolu'ya turneye çıkmak üzere hazırlanıyorduk. - Sait Faik Abasıyanık


TURNA


[isim] [hayvan bilimi]
  • Turnagillerden, Avrupa ve Kuzey Afrika'da toplu olarak yaşayan, göçebe, iri bir kuş (Grus grus)

    İki turnam gelir aklı karalı / Birin avcı vurmuş biri yaralı - Halk türküsü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • turnayı gözünden vurmak

Birleşik Kelimeler: turnaayağı, turna balığı, turnagagası, turnageçidi, turnagözü, turna katarı, turna kırı, telli turna, Mısır turnası


TURAN (Kelime Kökeni: Farsça tūrān)


[isim]
  • Turancıların dünyadaki bütün Türkleri birleştirerek kurmayı amaçladıkları ülkenin adı

TENOR (Kelime Kökeni: İtalyanca tenore)


[isim] [müzik]
  • En tiz erkek sesi

ARMUT (Kelime Kökeni: Farsça emrūd)


[isim] [bitki bilimi]
  • Gülgillerden, çiçekleri beyaz, Türkiye'nin her yerinde yetişen bir ağaç (Pirus communis)
[bitki bilimi]
  • Bu ağacın tatlı ve sulu, yumuşak, ufak çekirdekli meyvesi

    Tavanda hevenk hevenk üzümler, elmalar, armutlar, ayvalar sarkıyordu. - Sait Faik Abasıyanık

[sıfat] [argo]
  • Çok bön, çok aptal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • armudun iyisini (dağda) ayılar yer
  • armudun önü, kirazın sonu
  • armudun sapı var, üzümün (veya kirazın) çöpü var demek
  • armudu soy ye, elmayı say ye
  • armut dalının dibine düşer
  • armut gibi
  • armut piş ağzıma düş!

Birleşik Kelimeler: armut hoşafı, armut kabağı, armut kompostosu, armut kurusu, armut top, akça armudu, Amerikan armudu, bey armudu, çakal armudu, dağ armudu, deveci armudu, Hint armudu, Japon armudu, yaban armudu


METRO (Kelime Kökeni: Fransızca métro)


[isim]
  • Büyükşehirlerde semtler arasında işleyen, ulaşımı yerin altında sağlayan tren, yer altı treni

    Sizler de bir parça himmet edersiniz, Boğaz Köprüsü'nün, metroların kurulduğu bugünlerde, bizim dev harita da sıraya girer belki. - Bedri Rahmi Eyuboğlu


MURAT (Kelime Kökeni: Arapça murād)


[isim]
  • İstek, dilek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • murada (veya muradına) ermek
  • muradı gözünde kalmak
  • murat almak
  • murat etmek


MOREN (Kelime Kökeni: Fransızca moraine)


[isim] [mineraloji]
  • Buzul taş