Para ile Biten Kelimeler



PARA ile biten 8 kelime bulunuyor. Sonu PARA olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Para kelimesinin anlamı nedir? Para ile başlayan kelimeler. İçinde para olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

9 Harfli Kelimeler

KULAMPARA15

7 Harfli Kelimeler

ZIMPARA16, ZAMPARA15, ÇALPARA14, ANAPARA11

6 Harfli Kelimeler

PAPARA14, SUPARA12

4 Harfli Kelimeler

PARA8


PARA (Kelime Kökeni: Farsça pāre)


[isim] [ekonomi]
  • Devletçe bastırılan, üzerinde değeri yazılı kâğıt veya metalden ödeme aracı, nakit

    Çıkarken elini göğsüne sokup bir kese çıkardı, keseden alabildiği kadar para alıp delikten attı. - Fikret Otyam

[eskimiş]
  • Kuruşun kırkta biri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • para akmak
  • para basmak
  • para bozmak
  • para çekmek
  • para çıkarmak
  • para çıkışmamak
  • paradan çıkmak
  • para dökmek (veya akıtmak)
  • para dönmek
  • para etmek
  • para etmemek
  • para getirmek
  • para ile değil
  • para ile değil, sıra ile
  • para kesmek
  • para kırmak
  • paranın üstü
  • paranın yüzü sıcaktır
  • para parayı çeker
  • para peşin, kırmızı meşin
  • para saçmak
  • para saymak
  • parasını çekmek
  • parasını çıkarmak
  • parasını sokağa atmak
  • parasını yemek
  • parasıyla rezil olmak
  • para sızdırmak (veya koparmak)
  • para tutmak
  • paraya çevirmek
  • paraya kıymak
  • paraya para (veya pul) dememek
  • para yapmak
  • paraya sıkışmak
  • para yatırmak
  • para yedirmek
  • para yemek
  • parayı araya değil, paraya vermeli
  • parayı basmak (veya bastırmak)
  • parayı denize atmak
  • parayı veren düdüğü çalar

Birleşik Kelimeler: para aktarımı, para arzı, para babası, para basma, para birimi, para canlısı, para cezası, para çantası, para değişimi, para dolaşımı, paragöz, para kısıtlaması, para pul, para şişkinliği, anapara, artı para, beş para, bloke para, bozuk para, büyük para, cari para, çürük para, demir para, haram para, hazır para, kâğıt para, kara para, kırk para, madenî para, nakit para, on para, sağlam para, sağ para, sıcak para, taze para, temiz para, tutulmuş para, ufak para, yüz para, başlık parası, boyunduruk parası, ekmek parası, hava parası, kahve parası, kan parası, kefen parası, palamar parası, uğur parası, yakıt parası, yol parası


ANAPARA


[isim] [ekonomi]
  • İşletilen paranın faiz katılmamış bütünü

SUPARA (Kelime Kökeni: Farsça sī + pāre)


[isim] [eskimiş]
  • Osmanlı Devleti'nde okul kitaplarının genel adı

ÇALPARA (Kelime Kökeni: Farsça çār + pāre)


[isim]
  • Parmaklara takılıp çalınan zil veya buna benzer ses çıkarıcı araç

    Bet beniz solmuş, gözler büyümüş, kansız dudaklar aralık, alt üst dişler çalpara gibi birbirine vuruyor. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[hayvan bilimi]
  • Açıklarda, kumluk alanlarda yaşayan ve ağları keserek balıkçılara zarar veren bir tür çağanoz (Portunus puber)
[denizcilik]
  • Gemi bordasında, pis suları dışarı akıtıp deniz suyunu, içeri almayan, tulumba içindeki özel kapak

PAPARA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • Ekmek, peynir ve et suyu veya süt ile yapılan bir yemek türü
[halk ağzında]
  • Paylama

    Babam üzerinde durmamış, onun papara payını da üstlenen annem ise bunu bir mesele hâline getirip küplere binmişti resmen. - Elif Şafak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • papara yemek

[isim] [eskimiş]
  • Orta oyununda zurna

KULAMPARA (Kelime Kökeni: Arapça ġulām + Farsça bāre)


[isim] [kaba konuşmada]
  • Oğlancı

    Kahveci hem kulampara hem de azılı bir katil olarak şöhretli biri olduğundan bu mekâna ayak basan pek olmuyordu. - İhsan Oktay Anar


ZAMPARA (Kelime Kökeni: Farsça zenbāre)


[sıfat]
  • Sürekli kadın peşinde koşan, kadınlara düşkün (erkek), kadıncıl, keskin, zendost

    Onlar da sana seksen zamparayla boynuz taktırdılar ya. - Hüseyin Rahmi Gürpınar


ZIMPARA (Kelime Kökeni: Farsça sunpāre)


[isim] [jeoloji]
  • Çok sert alümin billurları kapsayan ve aşındırıcı olarak kullanılan doğal kaya

Birleşik Kelimeler: zımpara kâğıdı, zımpara taşı, zımpara tozu, bant zımpara, disk zımpara