NİŞASTALANMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



NİŞASTALANMAK harflerini içeren 6 harfli 55 kelime bulunuyor. 6 harfli NİŞASTALANMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

MAŞALA10, ŞAMATA10, ŞAMANİ10, TAŞMAK10, İNŞAAT9, ŞALAKİ9, AKASMA8, AKSAMA8, MİSKAL8, MAKSAT8, MANİSA8, MANTİS8, MASLAK8, SANTİM8, SATMAK8, SANMAK8, SAMANİ8, SALMAK8, TİMSAL8, TAKSİM8, ASALAK7, ANLAMA7, ATLAMA7, ATANMA7, ATAMAN7, ATAMAK7, ANANAS7, ANAMAL7, AKSATA7, AKLAMA7, ASTANA7, İMALAT7, İNANMA7, KANAMA7, KALSİT7, KATMAN7, LASTİK7, MİNTAN7, MANİLA7, MANİKA7, MAKİNA7, MANTİN7, MANİTA7, NAKİSA7, SAATLİ7, SALATA7, TASLAK7, ANTİKA6, KANTİN6, KAİNAT6, KANAAT6, KANATA6, KATANA6, LANTAN6, TALİKA6


ANTİKA (Kelime Kökeni: İtalyanca antico)


[sıfat]
  • Tarihsel bir döneme ait olan

    Sofadaki antika yerli saat, ihtiyar göğsü hırlaya hırlaya ağır ölçülü vuruşlarla gece yarısını çaldı. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[tarih]
  • Antik
[isim]
  • Eski çağlardan kalma eser
[isim]
  • Mendil, örtü, yatak çarşafı vb. bezlerin kenarlarına paralel ipliklerden bir bölümü çekilip dikey olanların ikisi, üçü bir arada tire ile sarılarak yapılan diş diş süs, sıçandişi
[mecaz]
  • Genele, olağana, geleneğe aykırı, acayip, tuhaf, çarliston marka

    Hasılı antika bir herif. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • antikasını bilmek


KANTİN (Kelime Kökeni: Fransızca cantine)


[isim]
  • Kışla, fabrika, okul vb. yerlerde yiyecek ve içecek maddelerinin satıldığı yer

KÂİNAT (Kelime Kökeni: Arapça kāʾināt)


[isim] [gök bilimi]
  • Evren

    Bizim için ölüm yani kendi dünyamızın ölümü kâinatın en mühim hadisesidir. - Abdülhak Şinasi Hisar

[zamir] [mecaz]
  • Herkes

KANAAT (Kelime Kökeni: Arapça ḳanāʿat)


[isim]
  • Elindekinden hoşnut olma durumu, kanıklık, yeter bulma, yetinme, fazlasını istememe, doyum

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kanaat etmek
  • kanaat getirmek
  • kanaat gibi devlet olmaz

Birleşik Kelimeler: kıt kanaat


KANATA (Kelime Kökeni: İtalyanca canetta)


[isim]
  • Ağzı geniş, tek kulplu su kabı

KATANA (Kelime Kökeni: Macarca katona)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Bir cins iri at

    Atları Rus katanalarını andırır, arabası çangıl çungul etmez. - Sermet Muhtar Alus

Ata Sözleri ve Deyimler

  • katana gibi


LANTAN (Kelime Kökeni: Fransızca lanthane)


[isim] [kimya]
  • Atom numarası 57, atom ağırlığı 138,9, yoğunluğu 6,1 olan, beyaz, havada çabuk oksitlenen, parlak bir alevle yanan, seyrek bulunur bir element (simgesi La)

TALİKA (Kelime Kökeni: Rusça)


[isim] [eskimiş]
  • Dört tekerlekli, üstü kapalı, yaylı bir tür at arabası

ASALAK


[isim] [biyoloji]
  • Bir canlıda sürekli veya geçici yaşayarak ona zarar veren başka canlı, parazit
[sıfat] [mecaz]
  • Başkalarının sırtından geçinen (kimse), abacı, ekti, otlakçı, parazit, tufeyli

Birleşik Kelimeler: asalak bilimci, asalak bilimi, asalak bilimsel, asalaksavar, dış asalak, iç asalak, tam asalak, yarı asalak, yarım asalak, ağrıma asalakları


ANLAMA


[isim]
  • Anlamak işi, anlamaklık, kavrama, derk, fehim, intikal, tefehhüm, vukuf

    Lavabonun aynasında yorgun bir suratla kendini anlamaya çalışan bu adama bakıyorum. - Ahmet Ümit

[felsefe]
  • Bir olay veya önermenin daha önce bilinen bir kanunun veya formülün sonucu olduğunu görme

Birleşik Kelimeler: tam anlamıyla


ATLAMA


[isim]
  • Atlamak işi

    Acemiliğimi görünce beni atlamaya, oynatmaya kalktılar. - Reşat Nuri Güntekin

[spor]
  • Bu biçimde en uzağa atlamak veya en yükseği aşmak amacıyla yarışılan atletizm dalı

Birleşik Kelimeler: atlama beygiri, atlama çizgisi, atlama tahtası, atlama taşı, sırıkla atlama, uzun atlama, üç adım atlama, yüksek atlama, kaplan atlaması


ATANMA


[isim]
  • Atanmak işi, tayin edilme

Birleşik Kelimeler: açıktan atanma, asaleten atanma, vekâleten atanma


ATAMAN


[isim] [eskimiş]
  • Rus Kazakların başbuğuna verilen unvan

ATAMAK


[-e] [-i]
  • Birini bir göreve getirmek, tayin etmek

Birleşik Kelimeler: açıktan atamak, asaleten atamak, vekâleten atamak


ANANAS


[isim] [bitki bilimi]
  • Ananasgillerden, sıcak ülkelerde yetişen bir ağaç (Ananas sativus)