MUTARİZA Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



MUTARİZA harflerini içeren 5 harfli 23 kelime bulunuyor. 5 harfli MUTARİZA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ARMUZ10, MARUZ10, MAZUR10, UZAMA10, AZAMİ9, MİRZA9, MARİZ9, MARAZ9, MATİZ9, TAZİM9, ZAMİR9, ARİZA8, ARAZİ8, TARAZ8, TARİZ8, ZARTA8, ARMUT7, MURAT7, ARTMA6, ARAMİ6, MİRAT6, TAMİR6, ATARİ5


ATARİ


[isim]
  • Bilgisayarlarda basit programlarla düzenlenmiş bir oyun türü

ARTMA


[isim]
  • Artmak işi

    Tiyatrolar sayıca arttı, bunun sonucu seyirci sayısında da artma oldu. - Metin And


ARAMİ (Kelime Kökeni: Arapça ārāmī)


[isim]
  • MÖ 11-8. yüzyıllarda Mezopotamya'da yaşamış bir halk

MİRAT (Kelime Kökeni: Arapça mirʾāt)


[isim] [eskimiş]
  • Ayna

TAMİR (Kelime Kökeni: Arapça taʿmīr)


[isim]
  • Onarma, onarım
[mecaz]
  • Yapılan bir yanlışı, kusuru düzeltmeye çalışma

    Mademki bir münasebetsizlik etmişsin, bunu tamire imkân yok muydu? - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tamir etmek
  • tamire vermek
  • tamir görmek

Birleşik Kelimeler: tamirhane, tamir takımı


ARMUT (Kelime Kökeni: Farsça emrūd)


[isim] [bitki bilimi]
  • Gülgillerden, çiçekleri beyaz, Türkiye'nin her yerinde yetişen bir ağaç (Pirus communis)
[bitki bilimi]
  • Bu ağacın tatlı ve sulu, yumuşak, ufak çekirdekli meyvesi

    Tavanda hevenk hevenk üzümler, elmalar, armutlar, ayvalar sarkıyordu. - Sait Faik Abasıyanık

[sıfat] [argo]
  • Çok bön, çok aptal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • armudun iyisini (dağda) ayılar yer
  • armudun önü, kirazın sonu
  • armudun sapı var, üzümün (veya kirazın) çöpü var demek
  • armudu soy ye, elmayı say ye
  • armut dalının dibine düşer
  • armut gibi
  • armut piş ağzıma düş!

Birleşik Kelimeler: armut hoşafı, armut kabağı, armut kompostosu, armut kurusu, armut top, akça armudu, Amerikan armudu, bey armudu, çakal armudu, dağ armudu, deveci armudu, Hint armudu, Japon armudu, yaban armudu


MURAT (Kelime Kökeni: Arapça murād)


[isim]
  • İstek, dilek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • murada (veya muradına) ermek
  • muradı gözünde kalmak
  • murat almak
  • murat etmek


ARİZA (Kelime Kökeni: Arapça ʿarīża)


[isim] [eskimiş]
  • Yüksek bir makama sunulan mektup veya dilekçe

ARAZİ (Kelime Kökeni: Arapça arāżī)


[isim] [coğrafya]
  • Yeryüzü parçası, yerey, toprak

    Kurulan heyet şehrin arka tepelerinde kondu kurulacak uygun bir arazi bulma işiyle görevlendirildi. - Lâtife Tekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arazi açmak
  • arazi olmak
  • araziye uymak

Birleşik Kelimeler: arazi aracı, arazi otomobili, arazi taraması, arazi yarışı, vakıf arazisi


TARAZ


[isim]
  • İpek gibi düz ve parlak bir kumaşın üzerinde bulunan tel tel iplik

TARİZ (Kelime Kökeni: Arapça taʿrīż)


[isim] [eskimiş]
  • Kapalı bir biçimde, dolaylı olarak söz söyleme, taşlama

    Bununla beraber sitemleri ve tarizleri onunkilerden çok daha ince ve nezihtir. - İbrahim Alâeddin Gövsa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tarizde bulunmak
  • tariz etmek


ZARTA (Kelime Kökeni: Arapça żarṭa)


[isim]
  • Yellenme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zartayı çekmek


AZAMİ (Kelime Kökeni: Arapça aʿẓamī)


[sıfat]
  • En çok, en üst, en büyük, en yüksek (derece, nicelik), maksimum, maksimal

    Ben azami derecede haşarı ve uçarı bir çocuktum. - Yahya Kemal Beyatlı

[matematik]
  • Maksimum

MİRZA (Kelime Kökeni: Farsça mīrzā)


[isim] [eskimiş]
  • Bazı Türk topluluklarında ve İran'da kullanılan bir soyluluk sanı

MARİZ (Kelime Kökeni: Arapça marīż)


[sıfat] [eskimiş]
  • Hastalıklı, hasta olan