MUM ile başlayan 22 kelime bulunuyor. Başında MUM olan kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Mum kelimesinin anlamı nedir? Mum ile biten kelimeler. İçinde mum olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
11 Harfli Kelimeler
MUMYALANMAK17, MUMYALATMAK17
10 Harfli Kelimeler
MUMYALATMA16, MUMYALANMA16, MUMYALAMAK16
9 Harfli Kelimeler
MUMLAYICI19, MUMAİLEYH18, MUMLAŞMAK16, MUMYALAMA15, MUMLANMAK13
8 Harfli Kelimeler
MUMSÖNDÜ22, MUMLAŞMA15, MUMDİREK13, MUMLANMA12, MUMLAMAK12
7 Harfli Kelimeler
MUMHANE14, MUMLAMA11
6 Harfli Kelimeler
MUMLUK10
5 Harfli Kelimeler
MUMCU12, MUMYA10, MUMLU9
3 Harfli Kelimeler
MUM6
MUM
(Kelime Kökeni: Farsça mūm)
[isim]
-
Bir fitilin etrafına erimiş bal mumu, içyağı, stearik asit veya parafin dökülerek genellikle silindir biçiminde dondurulan ince, uzun aydınlatma aracı
[fizik]
-
Işık şiddeti birimi, kandela
[kimya]
Ata Sözleri ve Deyimler
- muma döndürmek (veya çevirmek)
- mum dibine ışık vermez
- mum etmek
- mum gibi
- mum kesilmek
- mumla aramak
- mumla aratmak
- mum olmak
- mum tutturmak
- mum yakmak
- mum yanmayınca pervane dönmez (veya yanmaz)
- mum yapıştırmak
Birleşik Kelimeler: mum ağacı, mum ampul, mum boyası, mum cilası, mum çiçeği, mum direk, mum duruşu, mumhane, mum palmiyesi, mumsöndü, bal mumu, eğir mumu, mühür mumu, yer mumu
MUMLU
[sıfat]
-
Mumu olan, mum konulmuş olan
Yedi mumlu pasta.
Birleşik Kelimeler: mumlu kâğıt
MUMLUK
[isim]
[sıfat]
-
Herhangi bir sayıda mumu olan
Üç mumluk şamdan.
[sıfat] [fizik]
-
Herhangi bir mum gücünde olan
Yüz mumluk ampul.
MUMYA
(Kelime Kökeni: Farsça mūmiyā)
[isim]
-
Birtakım özel ilaçlar kullanılarak bozulmayacak duruma getirilmiş ceset
[mecaz]
Ata Sözleri ve Deyimler
MUMLAMA
[isim]
[bitki bilimi]
-
Bitki hücrelerinin değişikliğe uğrayarak kendilerini su geçirmez duruma getirir biçimde mum bağlaması olayı
[sinema]
-
Laboratuvarlardan çıkmış bir filmin çeşitli aletlerde kolayca dönmesini sağlamak için iki kenarına ince bir bal mumu katmanı sürme
MUMLANMA
[isim]
MUMLAMAK
[-i]
-
Bal mumu sürmek, bal mumuna batırmak
MUMCU
[isim]
-
Mum yapan veya satan kimse
[tarih]
-
Yeniçeri Ocağında çavuşlardan sonra gelen, yeniçeri ağasına bağlı on iki subaydan her biri
[eskimiş]
-
Fitilli tüfek kullanan asker
MUMLANMAK
[nesnesiz]
-
Mumlama işi yapılmak veya mumlama işine konu olmak
MUMHANE
(Kelime Kökeni: Farsça mūm + ḫāne)
[isim] [eskimiş]
MUMYALAMA
[isim]
MUMLAŞMA
[isim]
MUMYALATMA
[isim]
MUMYALANMA
[isim]
MUMYALAMAK
[-i]
-
Bir cesedi, bozulmaması için özel ilaçlarla mumya durumuna getirmek