Mak ile Başlayan 6 Harfli Kelimeler



MAK harfleri ile başlayan 6 harfli 15 kelime bulunuyor. Başında MAK olan 6 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "mak ile biten 6 harfli kelimeler. İçinde Mak olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

MAKYÖZ18, MAKYAJ18, MAKYÖR15, MAKBUZ13, MAKBUL10, MAKSUT9, MAKBER9, MAKULE8, MAKTUL8, MAKSAT8, MAKTEL7, MAKİNE7, MAKİNA7, MAKARA7, MAKALE7


MAKTEL (Kelime Kökeni: Arapça maḳtel)


[isim] [eskimiş]
  • Cinayet işlenen yer

MAKİNE (Kelime Kökeni: İtalyanca macchina)


[isim] [teknik]
  • Herhangi bir enerji türünü başka bir enerjiye dönüştürmek, belli bir güçten yararlanarak bir işi yapmak veya etki oluşturmak için çarklar, dişliler ve çeşitli parçalardan oluşan düzenekler bütünü

    Tıraş makineleri ile usturalar çekmecelerde dururdu. - Necati Cumalı

[halk ağzında]
  • Araba, otomobil

Ata Sözleri ve Deyimler

  • makine çekmek
  • makine gibi
  • makine gibi adam
  • makineyi bozmak

Birleşik Kelimeler: makine dolabı, makine gücü, makine odası, makine parkı, makine yağı, buharlı makine, adres makinesi, alev makinesi, balya makinesi, buhar makinesi, bulaşık makinesi, çamaşır makinesi, çay makinesi, çekiç makinesi, çıpır makinesi, çoğaltma makinesi, daktilo makinesi, dikiş makinesi, diyaliz makinesi, fotoğraf makinesi, hava boşaltma makinesi, hesap makinesi, indükleme makinesi, kahve makinesi, kalandır makinesi, kambura makinesi, kaynak makinesi, kuluçka makinesi, kurutma makinesi, külhan makinesi, nakış makinesi, pastav makinesi, püskürtme makinesi, reşme makinesi, sağım makinesi, sıra makinesi, silme makinesi, silindir makinesi, sürfile makinesi, teksir makinesi, tınaz makinesi, tıraş makinesi, tost makinesi, ücretlendirme makinesi, ütü makinesi, yalan makinesi, yaprak makinesi, yayık makinesi, yazı makinesi, zikzak makinesi


MAKİNA (Kelime Kökeni: İtalyanca macchina)


[isim]
  • 343 makine

MAKARA (Kelime Kökeni: Arapça bekere)


[isim]
  • Üzerine iplik, tel, şerit vb. sarılan, kenarları çıkıntılı, ekseni boyunca delik silindir, bobin
[denizcilik]
  • Ağır yüklerin kaldırılma ve indirilmesinde kullanılan, birbirine paralel iki veya daha çok tabla arasında dönen, kenarı çepeçevre oluklu tekerlek veya tekerleklerden oluşmuş mekanik alet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • makara çekmek
  • makara gibi
  • makaraları koyuvermek (veya zapt edememek veya salıvermek)
  • makarasını çözmek
  • makaraya almak (veya sarmak)


MAKALE (Kelime Kökeni: Arapça maḳāle)


[isim]
  • Bilim, fen konularıyla siyasal, ekonomik ve toplumsal konuları açıklayıcı veya yorumlayıcı niteliği olan gazete veya dergi yazısı

Birleşik Kelimeler: başmakale


MAKULE (Kelime Kökeni: Arapça maḳūle)


[isim] [eskimiş]
  • Çeşit
[felsefe] [mantık]
  • Ulam

MAKTUL (Kelime Kökeni: Arapça maḳtūl)


[sıfat]
  • Öldürülmüş, öldürülen

Ata Sözleri ve Deyimler

  • maktul düşmek (veya olmak)


MAKSAT (Kelime Kökeni: Arapça maḳṣad)


[isim]
  • İstenilen şey, amaç, gaye, erek

    Bugün oraya gitmeden evvel, Maarif idaresine uğradım. Maksadım evrakı geriye almaktı. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • maksat gütmek
  • maksat hasıl olmak
  • maksat muhabbet olsun


MAKSUT (Kelime Kökeni: Arapça maḳṣūd)


[sıfat] [eskimiş]
  • İstenen, niyet edilen, güdülen, amaçlanan

MAKBER (Kelime Kökeni: Arapça maḳber)


[isim] [eskimiş]
  • Mezar

    Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın / Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın - Mehmet Akif Ersoy


MAKBUL (Kelime Kökeni: Arapça maḳbūl)


[sıfat]
  • Kabul edilen

Ata Sözleri ve Deyimler

  • makbule geçmek
  • makbul olmak


MAKBUZ (Kelime Kökeni: Arapça maḳbūż)


[isim]
  • Alındı

MAKYÖR (Kelime Kökeni: Fransızca maquilleur)


[isim] [sinema] [televizyon]
  • İyi görüntü sağlamak, belli bir tip yaratmak veya yalnızca bazı düzeltmeler yapmak için oyuncunun yüzünde ve vücudunda yapılan boyama ve değişim yapan erkek

MAKYÖZ (Kelime Kökeni: Fransızca maquilleuse)


[isim] [sinema] [televizyon]
  • İyi görüntü sağlamak, belli bir tip yaratmak veya yalnızca bazı düzeltmeler yapmak için oyuncunun yüzünde ve vücudunda yapılan boyama ve değişim yapan kadın

MAKYAJ (Kelime Kökeni: Fransızca maquillage)


[isim]
  • Yüzü güzelleştirmek için boyama, yüz boyama, yüz bakımı

    Gece yüzüne yaptığı makyaj değme ustaların işiydi. - Fikret Otyam

[sinema] [televizyon]
  • İyi görüntü sağlamak, belli bir tip yaratmak veya yalnızca bazı düzeltmeler yapmak için oyuncunun yüzünde ve vücudunda yapılan boyama ve değişimler

Ata Sözleri ve Deyimler

  • makyaj yapmak

Birleşik Kelimeler: makyaj odası, makyaj takımı, kalıcı makyaj