KOLALAYIŞ harflerini içeren 3 harfli 30 kelime bulunuyor. 3 harfli KOLALAYIŞ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
YAŞ8,
AŞI7,
KIŞ7,
LOŞ7,
ŞOK7,
ŞIK7,
AŞK6,
AYI6,
KOY6,
KAŞ6,
OYA6,
ŞAL6,
ŞAK6,
YOL6,
YOK6,
YIL6,
AYA5,
KAY5,
YAL5,
YAK5,
AKI4,
ALO4,
KOL4,
KIL4,
LOK4,
AKA3,
ALA3,
KAL3,
LAL3,
LAK3
AKA
[isim] [halk ağzında]
ÂLÂ
(Kelime Kökeni: Arapça aʿlā)
[sıfat]
Birleşik Kelimeler: arşıâlâ, ne âlâ, pekâlâ, dik âlâsı
[sıfat]
-
Karışık renkli, çok renkli, alaca
Ala kilim eskimiş.
[isim]
[halk ağzında]
-
Açık kestane renginde olan, ela (göz)
[isim] [halk ağzında]
-
Kekliğin boynundaki siyah halka
Ata Sözleri ve Deyimler
- ala keçi her vakit püsküllü oğlak doğurmaz
Birleşik Kelimeler: alabacak, alabalık, alabaş, alaçam, ala gün, alakarga, ala sulu, alatav, dağ alası, deniz alası, göl alası
KAL
[isim] [madencilik]
-
Bir alaşımdaki madenlerin erime derecesi farkından yararlanarak bunları birbirinden ayırma işlemi
Birleşik Kelimeler: kalhane
[isim] [eskimiş]
Ata Sözleri ve Deyimler
LAL
(Kelime Kökeni: Farsça lāl)
[sıfat]
-
Dili tutulmuş, konuşamaz duruma gelmiş
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: lalüebkem
[isim] [eskimiş]
-
Parlak kırmızı renkte, billurlaşmış, saydam bir alüminyum oksidi olan değerli bir taş
[sıfat]
LAK
[isim]
-
Uzak Doğu'da yetişen Amerikan elmasından çıkan zamk
AKI
[isim] [fizik]
-
Herhangi bir kuvvet alanında, belli bir düzlemin belli bir bölümünden geçtiği varsayılan güç çizgileri, seyelan
Birleşik Kelimeler: ışık akısı, ışınım akısı
ALO
(Kelime Kökeni: Fransızca allô)
[ünlem]
-
Telefon konuşmasına başlarken kullanılan bir seslenme sözü
[argo]
-
(alooo) Kendisine bakmasını veya kendisiyle ilgilenmesini istediği kişiye karşı söylenen seslenme sözü
KOL
[isim] [anatomi]
-
İnsan vücudunda omuz başından parmak uçlarına kadar uzanan bölüm
[anatomi]
-
Koyun, dana, kuzu vb.nde ön ayağın üst bölümü
[bitki bilimi]
-
Ağaçlarda gövdeden ayrılan kalın dal
[müzik]
-
Bazı çalgıların elle tutulan sap bölümü
[tarih]
[askerlik]
[denizcilik]
-
Bir halat oluşturan bükülmüş lif demetlerinden her biri
Ata Sözleri ve Deyimler
- kola çıkmak
- kol atmak
- kol gezmek
- kol kanat olmak (veya germek)
- kolları kopmak
- kollarını açmak
- kollarının arasına almak
- kollarını sallaya sallaya gelmek
- kolları sıvamak
- kolu kanadı kırılmak
- koluna girmek
- koluna kuvvet
- kolunda altın bileziği olmak
- kol uzatmak
- kol vermek
- kol vurmak
Birleşik Kelimeler: kolağası, kol ağzı, kol akımı, kol bağı, kolbastı, kolbaşı, kol böreği, kol değirmeni, kol demiri, kol emekçisi, kol kapağı, kol kemiği, kol kola, kol nizamı, kol saati, beşinci kol, çift kol, eğitsel kol, kafakol, karakol, karpuz kol, ön kol, sağkol, sağ kol, takma kol, kolu uzun, cırcır kolu, çengi kolu, dağ kolu, deve kolu, imdat kolu, iş kolu, kantar kolu, kapı kolu, keşif kolu, kumanda kolu, sürgü kolu, tulumba kolu, vites kolu, yay kolu, yürüyüş kolu, zuhuri kolu
KIL
[isim]
-
Bazı hayvanların derisinde, insan vücudunun belli yerlerinde çıkan, üst deri ürünü olan ipliksi uzantı
[sıfat]
[sıfat] [argo]
[bitki bilimi]
-
Bitkilerde görülen, genellikle silindirimsi, içi boş, çok ince uzantı
Ata Sözleri ve Deyimler
- kıl (kadar) kalmak
- kıl gibi
- kılı kıpırdamamak
- kılı kırk yarmak
- kılına dokunmamak
- kılına halel gelmemek
- kılını (bile) kıpırdatmamak (veya oynatmamak)
- kıl kapmak
- kıl olmak
Birleşik Kelimeler: kıl burun, kıl çadır, kıl dönmesi, kılkapan, kıl keçisi, kılkıran, kıl kurt, kılkuyruk, kıl kuyruk, kıl otu, kıl payı, kıl testere, kıl yumağı, kılı kılına, emici kıllar
LOK
(Kelime Kökeni: İngilizce lock)
[isim] [denizcilik]
-
Gemileri, farklı iki su düzeyinin birinden öbürüne aşırmak için yapılmış ara havuz
AYA
[isim]
-
Elin parmak dipleriyle bilek arasındaki iç bölümü, avuç içi
[bitki bilimi]
-
Yaprakların düz ve parlak bölümü
Birleşik Kelimeler: el ayası, köpekayası, yaprak ayası
KAY
[isim]
[isim] [eskimiş]
YAL
[isim] [halk ağzında]
-
Köpek ve sığırlara yedirilmek için un ve kepekle hazırlanan yiyecek
YAK
(Kelime Kökeni: Tibetçe)
[isim] [hayvan bilimi]
-
Tibet'te, Asya'nın bazı yörelerinde yabani veya evcil olarak yaşayan, kılları uzun bir tür öküz, Tibet öküzü, Tibet sığırı (Bos grunniens)
AŞK
(Kelime Kökeni: Arapça ʿaşḳ)
[isim]
Ata Sözleri ve Deyimler
- aşka düşmek
- aşka gelmek
- aşk ağlatır, dert söyletir
- aşk olmayınca meşk olmaz
- aşk olsun
- aşk yapmak
Birleşik Kelimeler: aşkmerdiveni, ilanıaşk, karşılıksız aşk, yasak aşk, yıldırım aşkı