İNSİCAMSIZ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



İNSİCAMSIZ harflerini içeren 4 harfli 37 kelime bulunuyor. 4 harfli İNSİCAMSIZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "İnsicamsız ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde İnsicamsız olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ACİZ10, İZCİ10, İCAZ10, CAİZ10, MAZI9, ANIZ8, AZİM8, İMZA8, İZAM8, İCMA8, MİZA8, MAZİ8, CİMA8, CİNS8, CAMİ8, ASIM7, İNCİ7, İZAN7, İZİN7, NİZA7, NAZİ7, SASI7, SIMA7, ZİNA7, CANİ7, İSİM6, SİMA6, SAMİ6, SANI6, AMİN5, İNAM5, İMAN5, MİNİ5, MANİ5, MAİN5, NİSA5, SİNİ5


ÂMİN (Kelime Kökeni: Arapça āmīn)


[ünlem] [din bilgisi]
  • `Öyle olsun, Allah kabul etsin` anlamlarında, duaların arasında ve sonunda kullanılan bir söz
[isim] [kimya]
  • Amonyaktaki hidrojen yerine, tek değerli hidrokarbonlu köklerin geçmesiyle oluşan ürünlerin genel adı

İNAM


[isim] [eskimiş]
  • Emanet, vedia

İMAN (Kelime Kökeni: Arapça īmān)


[isim] [din bilgisi]
  • İnanç
[mecaz]
  • Güçlü inanç, inan

    Kalpleri vatan aşkı ve imanı ile doluydu. - Hüseyin Cahit Yalçın

Ata Sözleri ve Deyimler

  • imana gelmek
  • imana getirmek
  • iman etmek
  • iman getirmek
  • imanı gevremek
  • imanım
  • imanına kadar
  • imanı yok

Birleşik Kelimeler: iman sahibi, iman tahtası


MİNİ (Kelime Kökeni: Fransızca mini)


[sıfat]
  • Çok küçük veya kısa

Birleşik Kelimeler: mini etek


MANİ (Kelime Kökeni: Fransızca manie)


[isim] [ruh bilimi]
  • Kişinin sevinç, güven ve her türlü etkinliğinin normal olmayan bir biçimde arttığı ruh hastalığı
[isim]
  • Bir şeyin yapılmasını önleyen şey, engel

    Kaç zamandır beynimi, kanımı ateşlendiren bu idealimin lezzetini tatmak için her mâniyi çiğneyeceğim. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mâni olmak

[isim] [edebiyat]
  • Genellikle birinci, ikinci ve dördüncü dizeleri uyaklı olan, daha çok hecenin yedili ölçüsüyle söylenen halk şiiri

    Her köyde mâni, türkü söyleyen biri var. - Melih Cevdet Anday

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mâni düzmek (veya yakmak)

Birleşik Kelimeler: ayaklı mâni


MAİN (Kelime Kökeni: Arapça maʿīn)


[isim] [eskimiş] [geometri]
  • Eşkenar dörtgen

NİSA (Kelime Kökeni: Arapça nisā)


[isim] [eskimiş]
  • Kadın

SİNİ (Kelime Kökeni: Farsça sīnī)


[isim]
  • Üzerinde yemek de yenilebilen, yuvarlak, bakır veya pirinçten büyük tepsi

    Sininin üstünde, çepeçevre tahta kaşıklar ve yerde sini etrafında birer küçük minder dizilmişti. - Ahmet Haşim


İSİM (Kelime Kökeni: Arapça ism)


[isim]
  • Ad (I)
[mecaz]
  • Kişi, insan

    Biz eskidikçe yaşlarımız yirmiden yirmi bire, yirmi birden yirmi ikiye bastıkça yeni yüzler, yeni isimler katılıyor aramıza. - Yusuf Ziya Ortaç

[dil bilgisi]
  • Ad (I)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • isim koymak (veya takmak veya koymak)
  • isim yapmak
  • ismi (bile) olmamak
  • ismi çıkmak
  • ismi geçmek
  • ismi gibi bilmek
  • ismi lazım değil
  • ismini bağışlamak
  • ismini cismini almak
  • ismini cismini bilmemek
  • ismini vermek
  • ismi var cismi yok

Birleşik Kelimeler: isim babası, isim cümlesi, isim çekimi, isim durumu, isim gövdesi, isim hakkı, isim hâli, isim kökü, isim tabanı, isim tamlaması, isimden türeme isim, isimden türeme fiil, ismiyle müsemma, birleşik isim, cins isim, fiilden türeme isim, özel isim, somut isim, soyut isim, takma isim, türemiş isim, yalın isim, aile ismi, kod ismi, soy ismi, topluluk ismi


SİMA (Kelime Kökeni: Farsça sīmā)


[isim]
  • Yüz (II)

    Beni bu sima altında tanımazsın. - Hüseyin Cahit Yalçın


SAMİ (Kelime Kökeni: Arapça sāmī)


[isim]
  • Hz. Nuh'un oğlu Sam'dan türediklerine inanılan beyaz ırkın, Arapça, Asurca, İbranice ve Habeşçe konuşan çeşitli kavimlerinin toplandığı kolu
[sıfat]
  • Bu kola özgü olan

SANI


[isim]
  • Sanma durumu veya sonucu, zan, zehap

    Söylediklerimiz, yazdıklarımız, hayatın birtakım konulara bölünmüş olduğu sanısını sürdürüp yalanı berkitmekten başka neye yarar? - Nurullah Ataç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sanısına kapılmak


ASIM


[isim]
  • Asma işi

Birleşik Kelimeler: asım takım


İNCİ


[isim]
  • İstiridye gibi bazı kavkılı deniz hayvanlarının içerisinde oluşan, değerli, küçük, sert, sedef renginde süs tanesi
[sıfat]
  • Bu tanelerden yapılmış
[teklifsiz konuşmada]
  • Yanlışlığı sebebiyle gülünç olan söz veya cümle

Ata Sözleri ve Deyimler

  • inci (veya inciler) döktürmek
  • inci gibi

Birleşik Kelimeler: inci balığı, inci çiçeği, inci taşı


İZAN (Kelime Kökeni: Arapça iẕʿān)


[isim] [eskimiş]
  • Anlayış, anlama yeteneği

Ata Sözleri ve Deyimler

  • izanı yok