İNSAFSIZCA harflerini içeren 4 harfli 27 kelime bulunuyor. 4 harfli İNSAFSIZCA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
FAİZ13,
ZAAF13,
AFİS11,
SAFA11,
SAFİ11,
ANİF10,
AZCA10,
ACİZ10,
FANİ10,
İCAZ10,
İFNA10,
NAFİ10,
NAİF10,
CAİZ10,
ANIZ8,
CİNS8,
ANCA7,
İZAN7,
NİZA7,
NAZİ7,
SASI7,
ZİNA7,
CANA7,
CANİ7,
SANI6,
NİSA5,
SANA5
NİSA
(Kelime Kökeni: Arapça nisā)
[isim] [eskimiş]
SANA
[zamir]
-
Sen zamirinin yönelme durumu eki almış biçimi
Ata Sözleri ve Deyimler
- sana taşla vurana sen aşla (veya ekmekle veya pamukla) var (veya dokun)
- sana vereyim bir öğüt, kendi ununu kendin öğüt
- sana yalan, bana gerçek
SANI
[isim]
Ata Sözleri ve Deyimler
ANCA
[zarf]
Ata Sözleri ve Deyimler
- anca beraber, kanca beraber
İZAN
(Kelime Kökeni: Arapça iẕʿān)
[isim] [eskimiş]
Ata Sözleri ve Deyimler
NİZA
(Kelime Kökeni: Arapça nizāʿ)
[isim] [eskimiş]
NAZİ
(Kelime Kökeni: Almanca Nazi)
[isim]
-
Nazizm yanlısı olan kimse
SASI
[sıfat]
Ata Sözleri ve Deyimler
ZİNA
(Kelime Kökeni: Arapça zināʾ)
[isim]
-
Aralarında evlilik bağı olmayan kişiler arasındaki cinsel ilişki
Birleşik Kelimeler: veledizina
CANA
(Kelime Kökeni: Farsça cānā)
[ünlem] [eskimiş]
CAN
(Kelime Kökeni: Farsça cān)
[isim]
-
İnsan ve hayvanlarda yaşamayı sağlayan ve ölümle vücuttan ayrılan madde dışı varlık
[sıfat]
Ata Sözleri ve Deyimler
- cana (veya canına) can katmak
- cana gelecek mala gelsin
- cana kıymak
- can alacak nokta (veya yer)
- can alıp can vermek
- cana minnet saymak (veya bilmek)
- can atmak
- can başına sıçramak
- can baş üstüne
- can beslemek
- can boğazdan gelir (veya geçer)
- can borcunu ödemek
- can bostanda bitmez
- can bulmak
- can cana, baş başa
- can candan şirindir (veya tatlıdır)
- can canın yoldaşıdır
- can cümleden aziz
- can çekişmek
- can çekişmektense ölmek yeğdir
- can çıkmayınca (veya çıkmadan) huy çıkmaz
- candan geçmek
- can dayanmamak
- can derdinde olmak
- can derdine düşmek
- can gelmek
- canı acımak
- canı ağzına (veya boğazına) gelmek
- canı bayılmak
- canı burnuna (veya burnundan) gelmek
- canı burnundan çıkmak
- canı cana ölçmek
- canı canına (veya içine) sığmamak
- canı cehenneme
- canı çekilmek
- canı çekmek
- canı çıkasıca
- canı çıkmak
- canı çıksın!
- canı gelip gitmek
- canı gelmek
- canı gibi sevmek
- canı gitmek
- canı ile oynamak
- canı ile uğraşmak
- canı istemek
- canı isterse
- canı kaymak isteyen mandayı yanında taşır
- canım
- canım ciğerim
- canım dese canın çıksın diyor sanmak
- canımın içi
- canımı sokakta bulmadım
- canına acımamak
- canına değmek
- canına ezan okumak
- canına geçmek (veya işlemek veya kâr etmek)
- canına kastetmek
- canına kıymak
- canına minnet (olmak)
- canına okumak
- canına rahmet
- canına susamak
- canına tak demek (veya etmek)
- canına tükürdüğümün (veya üfürdüğümün)
- canına yandığım (veya yandığımın)
- canına yetmek
- canından bezmek (veya bıkmak veya usanmak)
- canından geçmek
- canını acıtmak
- canını almak
- canını bağışlamak
- canını burnundan getirmek
- canını cehenneme göndermek (veya yollamak)
- canını çıkarmak
- canını dar atmak
- canını dişine almak (veya takmak)
- canının derdine düşmek
- canının içine sokacağı gelmek
- canını sıkmak
- canını sokakta bulmamak
- canını vermek
- canını yakmak
- canın isterse
- canı sağ olsun!
- canı sıkılmak
- canı yanan eşek, attan yüğrük olur
- canı yanmak
- canı yerine gelmek
- canı yok mu?
- can kalmamak
- can kaygısına düşmek
- canlar!
- can olmak
- can sıkmak
- can vermek
- can yakmak
Birleşik Kelimeler: can acısı, can alıcı, can arkadaşı, can bunaltısı, canciğer, can çabası, can damarı, can direği, can dostu, can düşmanı, can eriği, canevi, can feda, canfes, can havliyle, can korkusu, cankulağı, can kurban, cankurtaran, can kuşu, can noktası, can pahasına, can pazarı, can sağlığı, can sıkıntısı, can simidi, cansiparane, can sohbeti, can suyu, can tahtası, can yeleği, can yoldaşı, cana yakın, canı burnunda, canı cebinde, canıgönülden, canı pek, canı sıkkın, canı tatlı, canı tez, canıyürekten, canına düşkün, canla başla, babacan
ANIZ
[isim]
-
Ekin biçildikten sonra tarlada kalan köklü sap
Ata Sözleri ve Deyimler
C
[kimya]
-
Karbon elementinin simgesi
ANİF
(Kelime Kökeni: Arapça ʿanīf)
[sıfat] [eskimiş]
-
Sert, kaba
Bu haşin, anut, katil mazinin anif tahakkümü yalnız Türklere, yalnız Türkiye'ye mahsus değildi.
- Ömer Seyfettin
[zarf]
AZCA
[zarf]