İçinde Ye Bulunan Kelimeler



İçinde YE olan 1408 kelime bulunuyor. İçerisinde YE geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ye kelimesinin anlamı nedir? Ye ile başlayan kelimeler. Ye ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

MUVAFFAKİYETSİZ41, ÇÖZÜMLEYEBİLMEK35, MEVHİBEİİLAHİYE34, MUHAYYERSÜMBÜLE33, MERYEMANAKUŞAĞI31, CUMHURİYETÇİLİK30, ARŞİVLEYEBİLMEK29, ÇİFTELEYEBİLMEK29, ÇEVRELEYEBİLMEK29, DİZGİNLEYEBİLME29, MUHAYYERBUSELİK29, HEYECANLANDIRMA28, EHEMMİYETSİZLİK27, MANYETİZMACILIK27, TERBİYESİZLEŞME27, BÜTÜNLEYEBİLMEK26, BELGELEYEBİLMEK26, ÇEKİÇLEYEBİLMEK26, DENGELEYEBİLMEK26, SALAHİYETSİZLİK26
Tümünü Gör

14 Harfli Kelimeler

NÖROŞİRÜRJİYEN37, MUVAFFAKİYETLİ36, CEMAZİYELEVVEL35, ÇÖZÜMLEYEBİLME34, HÜRRİYETPERVER32, TAVUKYELPAZESİ31, ARŞİVLEYEBİLME28, ÇİFTELEYEBİLME28, ÇİVİLEYEBİLMEK28, ÇEVRELEYEBİLME28, ŞAHSİYETSİZLİK28, BÜYÜLEYEBİLMEK27, HAYSİYETSİZLİK27, MİLLİYETPERVER27, MENAFİİUMUMİYE27, PİŞMANİYECİLİK27, YELKOVANGİLLER27, CİDDİYETSİZLİK27, HÜRRİYETSİZLİK26, KIYMETİHARBİYE26
Tümünü Gör

13 Harfli Kelimeler

HAMİYETPERVER30, VEJETARYENLİK30, TUHAFİYECİLİK29, ÇİĞNEYEBİLMEK28, HEYECANSIZLIK28, ÇİVİLEYEBİLME27, FASULYEGİLLER27, MUHAYYERKÜRDİ27, BÜYÜLEYEBİLME26, EFKARIUMUMİYE26, FERDİYETÇİLİK26, KUVAYIMİLLİYE26, YEDİKIZKARDEŞ26, CEMAZİYELAHİR26, HARİCİYECİLİK25, KİFAYETSİZLİK25, KAVMİYETÇİLİK25, VERESİYECİLİK25, VESTİYERCİLİK25, HÜRRİYETÇİLİK24
Tümünü Gör

12 Harfli Kelimeler

MUVAFFAKİYET34, MUZAFFERİYET31, ANTİHİJYENİK27, ÇİĞNEYEBİLME27, YEŞİLFASULYE27, CUMHURİYETÇİ27, YEVMİYECİLİK26, BÜYÜYEBİLMEK25, BUHURUMERYEM25, BEVLİYECİLİK25, HEYECANLANIŞ25, SEVİYESİZLİK25, BEYEFENDİLİK24, EHEMMİYETSİZ24, GAYRİMUAYYEN24, KAFİYESİZLİK24, SULTANİYEGAH24, TESVİYECİLİK24, TASFİYECİLİK24, YEŞİLÇEKİRGE24
Tümünü Gör

11 Harfli Kelimeler

PAPAĞANYE29, HADDİKİFAYE27, TESVİYERUHU26, EVLEVİYETLE25, ŞAHSİYETSİZ25, BÜYÜYEBİLME24, FİDYEİNECAT24, HAYSİYETSİZ24, PİŞMANİYE24, TASFİYEHANE24, YEĞİNLEŞMEK24, CİDDİYETSİZ24, HÜRRİYETSİZ23, ŞANSÖLYELİK23, VARYEMEZLİK23, BÜRÜYEBİLME22, DİSKALİFİYE22, LEZBİYENİZM22, NEFYEDİLMEK22, ZÜRRİYETSİZ22
Tümünü Gör

10 Harfli Kelimeler

JÖNPRÖMİYE38, HİYEROGLİF27, ŞÖVALYELİK27, VEJETARYEN27, CEVVALİYET27, MEVKUFİYET26, TUHAFİYE26, MEVCUDİYET25, ŞEHVANİYET25, YENGEÇVARİ25, HEYECANSIZ24, HAYVANİYET24, MÜPHEMİYET24, VAHDANİYET24, FERDİYETÇİ23, GÖNYELEMEK23, MAĞLUBİYET23, MAĞDURİYET23, MAHCUBİYET23, ÖLDÜRESİYE23
Tümünü Gör

9 Harfli Kelimeler

ŞÖVALYECE29, ZÜCCACİYE25, SIHHİYE24, EVLEVİYET23, PAPYEKUŞE23, YEVMİYE23, YEŞİLBAĞA23, BAŞKAFİYE22, BEVLİYE22, GÖNYELEME22, SEVİYESİZ22, BEYEFENDİ21, EHVENİYET21, HAFİYELİK21, KLAVYESİZ21, KAFİYESİZ21, TESVİYE21, TASFİYE21, TELESİYEJ21, YENİDOĞAN21
Tümünü Gör

8 Harfli Kelimeler

ZAVİYE25, HİJYENİK23, KAVAFİYE22, RÖLYEFLİ22, YEKVÜCUT22, MAHVİYET21, PRÖMİYER21, TUHAFİYE21, FÜRUMAYE20, FELAHİYE20, HÜRYEMEZ20, HARFİYEN20, REFAHİYE20, ŞİFONYER20, ŞANSÖLYE20, VARYEMEZ20, YEREŞEĞİ20, YENİÇAĞA20, YEŞİLOVA20, FARAZİYE19
Tümünü Gör

7 Harfli Kelimeler

ŞÖVALYE24, DÖPİYES22, HİCVİYE22, ŞÖMİZYE22, HÜVİYET21, VAKFİYE21, ŞÖBİYET20, ZEPHİYE20, DÜNYE19, FAHRİYE19, FETHİYE19, GRAVYER19, STAJYER19, SIHHİYE19, UZVİYET19, ÇAVALYE18, FEYEZAN18, İZAFİYE18, PESPAYE18, SEYFİYE18
Tümünü Gör

6 Harfli Kelimeler

HİJYEN21, RÖLYEF20, HAFİYE18, ÇAYE17, ZAVİYE17, HEPYEK16, SOVYET16, YERKÖY16, HAŞYET15, HAŞİYE15, SEVİYE15, YENGEÇ15, YEĞLİK15, YEĞREK15, ATÖLYE14, AFİYET14, DİZYEM14, ENFİYE14, HEDİYE14, KLAVYE14
Tümünü Gör

5 Harfli Kelimeler

GÖNYE17, FİDYE15, FÜNYE15, YEGAH15, FUAYE14, YEVMİ14, YEĞNİ14, YEĞEN14, YEĞİN14, AYE13, EVİYE13, HUSYE13, LEVYE13, YEYGİ13, YELVE13, CİZYE13, DİYEZ12, PİYES12, SÜBYE12, YEDİZ12
Tümünü Gör

4 Harfli Kelimeler

GAYE10, PAYE10, BİYE8, DİYE8, DAYE8, ÜNYE8, YE8, SAYE7, YEME7, YEİS7, AYET6, EYER6, NİYE6, REYE6, YE6, YE6, YELE6, YEKE6

3 Harfli Kelimeler

YEĞ12, ÜYE7, YEM6, İYE5, YER5, YEN5, YEL5, YEK5

2 Harfli Kelimeler

YE4


YE



İYE


[isim]
  • Kendisinin olan bir şeyi, yasaya uygun olarak dilediği gibi kullanabilen kimse, sahip

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iyesi olmak


YER


[isim]
  • Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân

    İzinsiz bir yere gitmek ne haddime? - Memduh Şevket Esendal

[coğrafya]
  • Yerküre
[mecaz]
  • Durum, konum

    Sen benim yerimde olsan ne yapardın?

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yer açmak
  • yer almak
  • yer bakır gök demir kesilmek
  • yer bulmak
  • yer çevirmek
  • yer değiştirmek
  • yerde kalmak
  • yer demir gök bakır
  • yerden göğe kadar
  • yerden yere çalmak
  • yerden yere vurmak
  • yere bakan (veya bakıp) yürek yakan
  • yere bakmak
  • yere baktırmak
  • yere batasıca (veya batsın)
  • yere batmak
  • yere çalmak
  • yere göğe koymamak
  • yere sağlam basmak
  • yere sermek
  • yer etmek
  • yere vurmak
  • yere yığılmak
  • yere yıkılmak
  • yeri başka
  • yeridir
  • yeri gelmek
  • yeri göğü ben yarattım demek
  • yeri göğü birbirine katmak
  • yeri göğü inletmek
  • yeri göğü tırmalamak
  • yeri göğü tutmak
  • yerinde duramamak
  • yerinde kalmak
  • yerinden fırlamak
  • yerinden oynamak
  • yerinden oynatmak
  • yerinde olmak
  • yerinde saymak
  • yerinde su çıkmak
  • yerinde yeller esmek
  • yerin dibine batırıp çıkarmak
  • yerin dibine geçmek (veya batmak veya girmek)
  • yerine geçmek
  • yerine gelmek
  • yerine getirmek
  • yerine koymak
  • yerine oturmak
  • yerini almak
  • yerini beğenmek
  • yerini bulmak
  • yerini doldurmak
  • yerini ısıtmak
  • yerini sevmek
  • yerini tutmak
  • yerini yapmak
  • yerin kulağı var
  • yeri olmak
  • yeri öpmek
  • yeri soğumadan
  • yeri var!
  • yeri yurdu belirsiz olmak
  • yer kabul etmez
  • yer kaplamak
  • yer kapmak
  • yerle beraber
  • yerle bir etmek
  • yerle gök bir olsa
  • yerlerde sürünmek
  • yerlere geçmek
  • yerlere kadar eğilmek
  • yerleri süpürmek
  • yerle yeksan etmek
  • yer öpmek
  • yer tutmak
  • yer vermek
  • yer yarılıp içine girmek (veya geçmek)
  • yer yerinden oynamak

Birleşik Kelimeler: yer adı, yer alıştırmaları, yeraltı, yer altı, yer belirteci, yerberi, yer biçimleri, yer bilimi, yer cücesi, yer çamı, yer çekimi, yer çekirdeği, yer çöküntüsü, yer değiştirme, yer domuzu, yer elması, yereşeği, yer fesleğeni, yer fıstığı, yer geçidi, yer hostesi, yer istasyonu, yer kabuğu, yer katı, yerküre, yer mantarı, yermerkezcilik, yer merkezli, yer meşesi, yer minderi, yer mumu, yer odası, yer ölçümü, yer örümceği, yeröte, yer özekçil, yer palamudu, yer pelidi, yer pırasası, yer sakızı, yer sarmaşığı, yer sarsıntısı, yer servisi, yer sıçanı, yer sofrası, yer solucanı, yer üstü, yer yağı, yer yatağı, yer yer, yer yurt, yer yuvarı, yer yuvarlağı, yeryüzü, yer zarfı, yerdegezen, yerden bitme, yerden selam, yerden temenna, yerden yapma, yere doğrulum, yeregeçen, yere yönelim, geometrik yer, kapalı yer korkusu, kara yer, köylük yer, ortalık yer, ara yerde, başı yerde, beşibiryerde, yüzü yerde, beyhude yere, boş yere, gereksiz yere, haksız yere, lüzumsuz yere, nafile yere, nahak yere, sebepsiz yere, yanlış yere, yok yere, atıştırma yeri, atış yeri, bayram yeri, bekleme yeri, besi yeri, bitirim yeri, buluşma yeri, çıkarma yeri, çıkış yeri, dalyan yeri, demir yeri, dizgi yeri, doğum yeri, edep yeri, gezinti yeri, hacet yeri, harman yeri, iş yeri, ivinti yeri, kabul yeri, kalafat yeri, kaşan yeri, kilit yeri, köy yeri, panayır yeri, park yeri, pazar yeri, piknik yeri, piyasa yeri, pot yeri, sargı yeri, satış yeri, şeref yeri, tan yeri, tırnak yeri, toplantı yeri, uğrak yeri, ut yeri, voli yeri, yangın yeri, yapı yeri, yargı yeri, yönetim yeri, ziyaret yeri, yerli yerine, ayıp yerler


YEN


[isim]
  • Giysi kolu

    Yalnız ellerini yıkadı, kuruladı, yenlerini indirdi. - Ömer Seyfettin

[bitki bilimi]
  • Yılanyastığıgiller, muzgiller vb. bitki familyalarında, çiçeklerin üzerinde bir örtü gibi duran ve çoğu renkli olan bir çiçek yaprağı
[isim]
  • Japonya para birimi

YEL


[isim]
  • Rüzgâr
[halk ağzında]
  • Romatizma ağrısı
[halk ağzında]
  • Kalın bağırsaktaki gaz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yele vermek
  • yel gibi
  • yel gibi gelen sel gibi gider
  • yel üfürdü, sel (veya su) götürdü
  • yel vermek

Birleşik Kelimeler: yel değirmeni, yelkesen, yelkıran, yelkovan, yelölçer, yel yepelek, yel yeperek, yelyutan, akça yel, ak yel, boz yel, kaba yel, kara yel, kızıl yel, akşam yeli, deniz yeli, gün yeli, kara yeli, sabah yeli, sam yeli, seher yeli, tan yeli, yıldız yeli


YEK (Kelime Kökeni: Farsça yek)


[sıfat]
  • Bir, tek

Birleşik Kelimeler: yekdiğeri, yeknesak, yekpare, yekvücut, ciharıyek, düyek, hepyek, pencüyek, şeşyek, yeke yek


AYET (Kelime Kökeni: Arapça āyet)


[isim] [din bilgisi]
  • Kur'an surelerini oluşturan kısımlardan her biri

    Unutmadığı ayetlerle namaz kılıyor, dua ediyordu. - Ömer Seyfettin


EYER


[isim]
  • Binek hayvanlarının sırtına konulan, oturmaya yarayan nesne

    Gözlerini eyerin kuburluklarıyla atın doru boynunda hasıl olan gölgeli çizgiye dikmişti. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eyer boşaltmak
  • eyere de gelir semere de
  • eyeri boş kalmak
  • eyer kapatmak (veya kapamak)
  • eyer vurmak

Birleşik Kelimeler: eyer kaltağı, eyer kaşı


NİYE


[zarf]
  • Niçin, neden

    Böyle hiddetlenecektin, niye razı oldun? - Ahmet Kabaklı


REYE (Kelime Kökeni: Fransızca rayé)


[sıfat]
  • Çizgili çubuklu çizgileri olan (kumaş)

    Fenerliler, sarı lacivert reye fanila giymişler. - Haldun Taner


YENİ


[sıfat]
  • Kullanılmamış veya az kullanılmış olan, eski karşıtı

    Yeni giysi. Yeni ayakkabı.

[zarf]
  • Biraz önce, çok zaman geçmeden

    Yeni tanıştığım orman uzmanları çok nazik ve kibar insanlardı. - Çetin Altan

Birleşik Kelimeler: yeni ay, yenibahar, yeni baştan, Yeni Çağ, yeniçeri, yeni dalga, yenidoğan, yenidünya, Yeni Dünya, yeni Eflatuncu, yeni eleştirici, yeni gerçekçi, yeni gümüş, yeni izlenimci, yeni sene, yeni Türk harfleri, yeni yazı, yeni yeni, yeni yetme, yeni yıl


YETİ


[isim] [felsefe]
  • İnsanda bulunan, bir şey yapabilme yeteneği, kuvve, meleke

    Aklımız fikrimiz hep insanda, yetilerimizi var gücümüzle çoğaltıp onun rahatlığına çalışıyoruz. - Azra Erhat

[ruh bilimi]
  • Bellek, usa vurma, algılama veya imgeleme gibi insanın doğuştan gelen zihin güçlerinden herhangi biri, meleke

YELE


[isim]
  • At, aslan vb. hayvanların ensesinde veya boynunda bulunan uzun kıllar

    Ben, yelesi yelde dalgalanan, sağrısı köpüklü kır atıma bineceğim. - Nazım Hikmet


YEKE (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [denizcilik]
  • Kayıkta dümeni kullanmak için dümenin baş tarafına takılan kol
[halk ağzında]
  • İri, kocaman

Birleşik Kelimeler: boyunduruk yeke


YEM


[isim]
  • Hayvan yiyeceği

    Balıklara yem attık, suyun içi birbirine karıştı. - Fikret Otyam

[mecaz]
  • Birini aldatabilmek için hazırlanmış düzen, kullanılan kimse veya şey
[argo]
  • Rüşvet
[argo]
  • Kumarda ütülecek kimseye oyunun başında bilinçli olarak kazandırılan para

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yem dökmek (veya koymak)
  • yem istemez, su istemez
  • yem kestirmek
  • yem olmak

Birleşik Kelimeler: yem borusu, yem torbası, yem verimi, ak yem, balast yem, kesif yem, balık yemi, bitiriş yemi, hayvan yemi, kuşyemi, kuş yemi, papağanyemi, silo yemi, tahıl yemi, tavuk yemi