İçinde Uk Bulunan 5 Harfli Kelimeler



İçerisinde UK olan 5 harfli 72 kelime bulunuyor. İçinde UK olan 5 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Uk ile başlayan 5 harfli kelimeler. uk ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

VUKUF19, BOĞUK16, GUGUK15, SOĞUK15, GOCUK14, ÇOCUK13, KOVUK13, VURUK13, BOCUK12, BOZUK12, BUÇUK12, ÇUBUK12, KAVUK12, LAVUK12, TAVUK12, ÇABUK11, HUKUK11, KOPUK11, MUCUK11, POTUK11, PAMUK11, SUCUK11, TOPUK11, YUK11, AYYUK10, ÇUKUR10, ÇOTUK10, HALUK10, KOŞUK10, MAŞUK10, PERUK10, SUYUK10, UZLUK10, YUMUK10, BORUK9, BURUK9, DORUK9, DONUK9, DULUK9, DURUK9, MUKUS9, OBRUK9, SÜLUK9, UYLUK9, UYRUK9, YOLUK9, YAMUK9, CUKKA9, BUKLE8, BUKET8, KUMUK8, KABUK8, MORUK8, MUKİM8, SOLUK8, SULUK8, SUKUT8, UKNUM8, KONUK7, KORUK7, MUK7, NUTUK7, NUKUT7, OTLUK7, OKLUK7, ONLUK7, TUTUK7, TULUK7, UNLUK7, KUKLA6, NATUK6, UKALA6


KUKLA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • Hareketli yerleri iplikle sanatçının parmaklarına bağlanarak veya eldiven gibi bir kesiti kullanarak bir perdenin üzerinden oynatılan, bez, karton vb. hafif nesnelerden yapılmış insan ve hayvan figürleri

    Salıncağın üzerindeki kızlar, iki zarif kukla gibi fıldır fıldır dönüyorlardı. - Osman Cemal Kaygılı

[mecaz]
  • Başkasının etkisinde olan, onun isteklerine göre davranan (kimse)

    Onu da kılıbık bir koca gibi kukla yapar oynatırım. - Etem İzzet Benice

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kukla gibi
  • kukla gibi oynatmak

Birleşik Kelimeler: kukla hükûmet, kukla oyunu, kukla tiyatrosu


NATUK (Kelime Kökeni: Arapça naṭūḳ)


[sıfat] [eskimiş]
  • Düzgün, güzel ve kolaylıkla söz söyleyen

UKALA (Kelime Kökeni: Arapça ʿuḳalā)


[sıfat]
  • Kendini akıllı ve bilgili sanan, bilgiçlik taslayan (kimse)

    Sinirli, ukala, münasebetsiz herifin biridir. - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: ukala dümbeleği


KONUK


[isim]
  • Bir yere veya birinin evine kısa bir süre kalmak için gelen kimse, misafir, mihman

    Şatoda yaşayanlarla konuklar, buralarda, topluca yıkanırlarmış. - Salâh Birsel

[hayvan bilimi]
  • Konakçının üzerindeki asalak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • konuğu olmak
  • konuk etmek
  • konuk gelmek
  • konuk olmak

Birleşik Kelimeler: konukevi, konuk köşesi, konuk sanatçı, konuksever, şeref konuğu


KORUK


[isim] [bitki bilimi]
  • Henüz olgunlaşmamış ekşi üzüm

    Hüseyin Ağa, aşağıda koruk sıkmış, buğulu bardaklarla geldi. - Yusuf Ziya Ortaç

[sıfat]
  • İçi boş (kabuklu meyve)

Birleşik Kelimeler: koruk lüferi, koruk suyu, koruk şerbeti, dam koruğu


MUKNİ (Kelime Kökeni: Arapça muḳnī)


[sıfat] [eskimiş]
  • İnandıran, ikna eden

NUTUK (Kelime Kökeni: Arapça nuṭḳ)


[isim]
  • Söz, konuşma

    Onun nutkundan sonra bu meselenin artık münakaşa edilmemesi, bitmesi lazımdı. - Memduh Şevket Esendal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nutku tutulmak
  • nutuk atmak (veya çekmek)
  • nutuk vermek


NUKUT (Kelime Kökeni: Arapça nuḳūd)


[isim] [eskimiş]
  • Paralar

OTLUK


[isim]
  • Otu bol olan yer

OKLUK


[isim] [eskimiş]
  • İçine ok konulan ve sırtta taşınan meşinden yapılmış ok kılıfı, sadak
[sıfat]
  • Ok yapılmaya uygun

    Ağaçların mızraklık, kirişlik ve okluk dalları budandı, çakılarla düzeltildi. - İhsan Oktay Anar


ONLUK


[sıfat]
  • On birimden, on parçadan oluşan
[mecaz]
  • On üzerinden tam not alan

    Onluk bir öğrenci.

[isim] [eskimiş]
  • On para, on kuruş, on lira veya on bin lira değerinde olan para

    Bir iki mecidiyenin arasına sıkışmış bir onluğu ararken arkadan bir araba geliyordu. - Memduh Şevket Esendal

Birleşik Kelimeler: onluk bozma


TUTUK


[sıfat]
  • Akıcı, rahat konuşamayan

    Önce benim sonra kardeşimin elini avuçlarının arasına alıp tutuk ama heyecansız bir sesle yakında yeniden evleneceğini söyledi. - Elif Şafak

[hukuk]
  • Tutuklu
[mecaz]
  • Durgun, çekingen, sıkılgan

    Bu babadan geçme derviş huyum, hoşgörüm yüzünden tutuk oluşumu anlamıyorlar. - Nezihe Meriç

Birleşik Kelimeler: tutukevi, dili tutuk


TULUK


[isim] [halk ağzında]
  • Tulum

    Kar tuluğundan çıkarılıp sıcak yapağıya sarıldığı zaman Adil Gazi biraz konuşabiliyordu. - Nezihe Araz


UNLUK


[isim]
  • Değirmende unun biriktiği yer
[sıfat]
  • Un yapılmaya elverişli, temizlenmiş (buğday)

BUKLE (Kelime Kökeni: Fransızca boucle)


[isim]
  • Küçük lüle durumunda, kıvrımlı saç

    Saçlarını arkaya atıp ensesine dökülen buklelerini kabarttı. - Haldun Taner