İçinde T Bulunan Kelimeler



İçinde T olan 18190 kelime bulunuyor. İçerisinde T geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "T ile başlayan kelimeler. T ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

MUVAFFAKİYETSİZ41, ŞEFFAFLAŞTIRMAK41, BÖLÜŞTÜRÜVERMEK39, ÇAĞRIŞTIRIVERME38, BAĞDAŞTIRICILIK36, ÇIRPIŞTIRIVERME36, ÇAĞDAŞLAŞTIRMAK35, HOMOJENLEŞTİRME35, ÇAĞCILLAŞTIRMAK34, DEĞİŞTİRİVERMEK34, GERÇEKÜSTÜCÜLÜK34, HİPOPOTAMGİLLER34, ÖLÜMSÜZLEŞTİRME34, BAĞDAŞTIRABİLME33, BİYOMETEOROLOJİ33, BÖLÜŞTÜREBİLMEK33, ÇOĞULLAŞTIRILMA33, ÇAĞRIŞTIRABİLME33, GÖÇMENLEŞTİRMEK33, KOPYALAYAPIŞTIR33
Tümünü Gör

14 Harfli Kelimeler

ŞEFFAFLAŞTIRMA40, BÖLÜŞTÜRÜVERME38, MUVAFFAKİYET36, MÜRÜVVETSİZLİK35, PSİKOPATOLOJİK35, ÇAĞDAŞLAŞTIRMA34, HAFİFLEŞTİRMEK34, BAŞÖĞRETMENLİK33, ÇAĞCILLAŞTIRMA33, DAĞITILIVERMEK33, DEĞİŞTİRİVERME33, KİLOGRAMKUVVET33, ÖZGÜNLEŞTİRMEK33, ÖZGÜRLEŞTİRMEK33, ANTROPOMORFİZM32, BÖLÜŞTÜREBİLME32, GÖZETLEYİCİLİK32, GÖSTERİŞSİZLİK32, GÖÇMENLEŞTİRME32, HÜRRİYETPERVER32
Tümünü Gör

13 Harfli Kelimeler

HÜSNÜTEVECCÜH40, FOTOĞRAFÇILIK39, RÖPORTAJCILIK38, FETVAYİŞERİFE36, DOĞAÜSTÜCÜLÜK35, FOTOĞRAFLAMAK35, FİTOPATOLOJİK35, GÖSTERİŞSİZCE34, PSİKOPATOLOJİ34, BUĞULAŞTIRICI33, BAĞDAŞTIRMACI33, BEKTAŞİKAVUĞU33, ESTAĞFURULLAH33, GÖRÜŞTÜRÜLMEK33, HAFİFLEŞTİRME33, ÇOĞALTIVERMEK32, DOĞUŞTANCILIK32, DAĞITILIVERME32, FOTOLİTOGRAFİ32, GÖRÜNTÜLEYİCİ32
Tümünü Gör

12 Harfli Kelimeler

TOCOĞRAFYA38, FOTOĞRAFHANE37, TAHAFFUZHANE36, VAHDETİVÜCUT36, SUBJEKTİVİZM35, TAVŞANBIYIĞI35, FİTOPATOLOJİ34, FOTOĞRAFLAMA34, MUVAFFAKİYET34, ÇERKEZTAVUĞU33, DÖVDÜRTÜLMEK33, KATRANKÖPÜĞÜ33, PÜLVERİZATÖR33, BAĞDAŞTIRICI32, GÖRÜŞTÜRÜLME32, SUBJEKTİVİST32, TAVUSKUYRUĞU32, ÇOBANTUZLUĞU31, ÇOĞALTIVERME31, GLASYOLOJİST31
Tümünü Gör

11 Harfli Kelimeler

SÖZGÖTÜRMEZ37, SANTRİFÜJÖR35, FİZYOLOJİST34, HAFIZIKÜTÜP34, BÖLÜŞTÜRÜCÜ33, DÖVÜŞTÜRMEK33, DÖNÜŞTÜRÜCÜ33, KUVVETÖLÇER33, OBJEKTİVİZM33, BAŞMÜSEVVİT32, DÖVDÜRTÜLME32, FÜTÜROLOJİK32, GÖTÜRÜCÜLÜK32, MÜRÜVVETSİZ32, SÖVÜŞTÜRMEK32, ÖRGÜTSÜZLÜK31, ÖĞRETMENEVİ31, SÖĞÜTGİLLER31, BAŞÖĞRETMEN30, ÇAĞRIŞTIRIŞ30
Tümünü Gör

10 Harfli Kelimeler

TAVUKGÖĞSÜ37, FOTOĞRAFÇI35, JİUJİTSUCU35, RÖPORTAJCI34, DÖVÜŞTÜRME32, MUTASAVVIF32, FÜTÜROLOJİ31, GÖTÜRÜMSÜZ31, KIZILSÖĞÜT31, SÖVÜŞTÜRME31, TOPOĞRAFYA31, AVANTAJSIZ30, DOĞAÜSTÜCÜ30, DEZAVANTAJ30, FOTOMORFOZ30, TOPUKDÖVEN30, TAVŞANAĞZI30, DÖVDÜRTMEK29, FOTOMONTAJ29, HEPATOLOJİ29
Tümünü Gör

9 Harfli Kelimeler

ATGÖZLÜĞÜ33, ÖĞÜTÇÜLÜK31, MÜTEVEFFA30, PORTBAGAJ29, PROJEKTÖR29, PEJORATİF29, TASAVVUFİ29, DÖVDÜRTME28, FOSFATSIZ28, SUBJEKTİF28, TAVUKGÖTÜ28, BÖĞÜRTMEK27, FİGÜRATİF27, GÖSTERGEÇ27, ÖĞÜTÜLMEK27, SANTRİFÜJ27, BÖĞÜRTLEN26, DÖRTÇİFTE26, FRİJİDİTE26, FÜTUHATÇI26
Tümünü Gör

8 Harfli Kelimeler

TÜVVET30, ÖĞÜTÜLÜŞ30, ÖĞÜRTÜCÜ30, FOTOĞRAF29, JİUJİTSU29, RÖPORTAJ28, TEZEVVÜÇ28, TEŞEVVÜŞ28, TASAVVUF28, TAHAFFUZ28, GÖTÜRÜCÜ27, TOPOĞRAF27, TEFEVVUK27, BÖĞÜRTME26, NÜBÜVVET26, OBJEKTİF26, ÖRGÜTSÜZ26, ÖĞÜTÜLME26, ÖĞLEÜSTÜ26, SÖĞÜTLÜK26
Tümünü Gör

7 Harfli Kelimeler

ÖĞÜTÜCÜ29, BÖĞÜRTÜ26, PORTFÖY26, HÖPÜRTÜ25, PÖTİBÖR25, SÖĞÜT25, UHUVVET25, FOTOJEN24, GÖTÜRÜŞ24, ÖRGÜTÇÜ24, PÖTİFUR24, SÖVÜNTÜ24, TEPEGÖZ24, VİRTÜÖZ24, AKSÖĞÜT23, ÇÖZÜNTÜ23, FETVACI23, GÖVERTİ23, GÖZETİŞ23, ÖĞÜTMEK23
Tümünü Gör

6 Harfli Kelimeler

ÖĞÜTÇÜ26, ÖĞÜTÜŞ26, JORJET25, ÖĞÜRTÜ23, ÖVÜNTÜ22, ÖĞÜTME22, TAHFİF22, VOLTAJ22, FRİTÖZ21, STOPAJ21, TAVZİF21, TEFVİZ21, VAFTİZ21, FOSFAT20, GÖTÜRÜ20, KÖFTÜN20, NÜHÜFT20, PİŞTOV20, ZÜĞÜRT20, FORVET19
Tümünü Gör

5 Harfli Kelimeler

SÖĞÜT21, GÖBÜT19, TÖVBE19, GÖMÜT18, ÖTÜCÜ18, FLÖRT17, FETVA17, GÜFTE17, İFFET17, KÖFTE17, ÖRGÜT17, TÖRPÜ17, TUĞCU17, TAVAF17, VÜCUT17, VEFAT17, BÜĞET16, BATÖZ16, ÇIFIT16, ÇÖRTÜ16
Tümünü Gör

4 Harfli Kelimeler

ÖĞÜT19, FÖTR16, FEVT16, HÖST15, ÖTÜŞ15, ÖZÜT15, JEST14, OJİT14, STAJ14, ÇİFT13, JANT13, MÜFT13, ÖZET13, ŞAFT13, UĞUT13, VECT13, ZİFT13, ZÜHT13, AĞIT12, DÖRT12
Tümünü Gör

3 Harfli Kelimeler

T14, GÖT13, HÖT13, JET12, TÖZ12, T11, TÜF11, T11, FUT10, TÖS10, AFT9, FİT9, ÖTE9, TÖR9, TÜH9, TÜP9, TAV9, TEF9, VAT9, GUT8
Tümünü Gör

2 Harfli Kelimeler

OT3, TU3, UT3, AT2, ET2, İT2, TA2, TE2, Tİ2


AT


[isim]
  • Atgillerden, binme, yük çekme, taşıma vb. hizmetlerde kullanılan, tek tırnaklı hayvan, beygir, düldül

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ata arpa yiğide pilav
  • ata binen nalını, mıhını arar
  • ata binersen Allah'ı, attan inersen atı unutma
  • ata da soy gerek, ite de
  • at, adımına göre değil adamına göre yürür
  • ata dost gibi bakmalı, düşman gibi binmeli
  • ata et, ite ot vermek
  • ata eyer gerek, eyere er gerek
  • at at oluncaya kadar sahibi mat olur
  • at beslenirken kız istenirken
  • at binenin, kılıç kuşananın
  • at binicisine göre kişner
  • at bulunur meydan bulunmaz, meydan bulunur at bulunmaz
  • at çalındıktan sonra ahırın kapısını kapamak
  • at gibi
  • atı alan Üsküdar'ı geçti
  • atı atasıyla, katırı anasıyla
  • atım tepmez, itim kapmaz deme
  • atına bakan ardına bakmaz
  • atın bahtsızı arabaya düşer
  • atın dorusu, yiğidin delisi
  • atını sağlam kazığa bağlamak
  • atın ölümü arpadan olsun
  • atın ürkeği, yiğidin korkağı
  • atın varken yol tanı, ağan varken el tanı
  • at ile avrat yiğidin bahtına
  • at izi it izine karışmak
  • at koşturacak kadar
  • at koşturmak
  • atla arpayı dövüştürmek (veya dalaştırmak)
  • atla deve değil
  • atlarını itlerini nallamak
  • atlar nallanırken kurbağalar ayak uzatmaz
  • atlar tepişir, arada eşekler ezilir
  • at nalı kadar
  • at olur, meydan olmaz (veya bulunmaz), meydan olur (veya bulunur), at olmaz (veya bulunmaz)
  • at oynatmak
  • at ölür, itlere bayram olur
  • at ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır
  • at pazarında eşek osurtmuyoruz!
  • atta, avratta uğur vardır
  • attan düşene yorgan döşek, eşekten düşene kazma kürek
  • attan inip eşeğe binmek
  • at var, meydan yok
  • at yedi günde, it yediği günde
  • at yiğidin yoldaşıdır

Birleşik Kelimeler: at arabası, at bakıcısı, atbalığı, atbaşı, at cambazı, at donu, at gözlüğü, at gözlüklü, at hırsızı, at kestanesi, atkuyruğu, at meydanı, at sineği, banko at, çıplak at, binek atı, denizatı, Flaman atı, koşu atı, koşum atı, yarış atı

[kimya]
  • Astatin elementinin simgesi

ET


[isim]
  • İnsanlarda, hayvanlarda deri ile kemik arasındaki kas ve yağdan oluşan tabaka

    Bu koyunda hiç et yok, pek zayıf.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • et bağlamak
  • ete kemiğe dönüştürmek (veya büründürmek)
  • eti budu yerinde (veya etine dolgun)
  • eti kemiği
  • eti kemiğine yapışmak
  • etinden et koparmak (veya kesmek)
  • eti ne budu ne?
  • eti senin, kemiği benim
  • et kanlı gerek, yiğit canlı
  • et kokarsa tuzlanır, ya tuz kokarsa ne yapılır?
  • etle tırnak arasına girilmez
  • etle tırnak gibi
  • et ne kadar arık olsa üstüne ekmek yaraşır
  • etten duvar örmek
  • etten önce çömleğe düşmek
  • et tırnak olmak
  • et tırnaktan ayrılmaz
  • et tutmak

Birleşik Kelimeler: et beni, et kafalı, et kesimi, et kırımı, et lokması, etobur, et sığırı, et sineği, et sotesi, et suyu, et şeftalisi, et tavuğu, et toprak, et unu, etyaran, etyemez, beyaz et, kaba et, kara et, kırmızı et, lop et, kül rengi et sineği, balıketi, balık eti, dana eti, diş eti, diş eti ünsüzü, göğüs eti, koyun eti, kurban eti, kuzu eti, sığır eti, soya eti, tavşan eti, tavuk eti, balıketinde


İT


[isim]
  • Köpek
[hakaret yollu]
  • Değersiz, terbiyesiz kimse

    Babaları da zaten itin biri. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • it ağzını kemik tutar
  • it değmekle deniz pis olmaz
  • it derisinden post olmaz
  • it dişi domuz derisi
  • ite atsan yemez
  • ite ot, ata et vermek
  • it gibi çalışmak
  • iti an, taşı eline al (veya çomağı hazırla)
  • iti ite kırdırmak
  • itin ahmağı baklavadan pay umar
  • itin götüne (veya kıçına) sokmak
  • itin kuyruğunda
  • iti öldürene sürütürler
  • it ite (buyurur), it de kuyruğuna
  • it iti ısırmaz
  • it izi at izine karışmak
  • it kağnı gölgesinde yürür de kendi gölgesi sanırmış
  • itle çuvala girilmez
  • itle dalaşmaktan çalıyı dolaşmak yeğdir
  • it ölüsü gibi
  • it sürü, para kazan
  • it sürüsü kadar
  • it ulur, birbirini bulur
  • it ürür, kervan yürür

Birleşik Kelimeler: itayağı, itboğan, itburnu, it canlı, it dalaşı, itdirseği, it elli, it hıyarı, it kopuk, itkuyruğu, itoğluit, it üzümü, ekin iti


TA (Kelime Kökeni: Farsça tā)


[zarf]
  • Dek, değin, kadar, beri vb. edatlarla birlikte kullanılarak bir fiilin, bir hareketin, bir yerin, bir şeyin başladığı veya sona erdiği noktayı, zaman ve uzaklık bakımından abartmalı bir biçimde anlatan bir söz

    Ta karşıda büyükannenin evine kadar götürdüler. - Yahya Kemal Beyatlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ta kendisi
  • ta ki

[kimya]
  • Tantal elementinin simgesi

TE


[isim]
  • Sıhhi tesisatta su borusunu üç yönlü kullanabilme durumuna getiren parça
[kimya]
  • Tellür elementinin simgesi


[isim] [askerlik]
  • Bir tören sırasında, askerleri bir araya toplamak, törenin başladığını bildirmek vb. amaçlarla çalınan borazanın çıkardığı tiz ses

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tiye almak

Birleşik Kelimeler: ti borusu, ti işareti

[kimya]
  • Titan elementinin simgesi

OT


[isim] [bitki bilimi]
  • Toprak üstündeki bölümleri odunlaşmayıp yumuşak kalan, ilkbaharda bitip bir iki mevsim sonra kuruyan küçük bitkiler

    Etrafımızda uzun otlar, yalçın kayalar vardı. - Aka Gündüz

[sıfat]
  • Bu bitkilerle yapılmış veya bu bitkilerle doldurulmuş

    Ranzalardan birinin üst yatağında bir ot şilte üzerinde, soyunmadan uzanan ve iki eli ensesinin altında düşünen ben. - Necip Fazıl Kısakürek

[eskimiş]
  • Zehir
[eskimiş]
  • İlaç
[argo]
  • Esrar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ot gibi
  • ot gibi yaşamak
  • ot tutunmak
  • otu çek köküne bak
  • ot yoldurmak

Birleşik Kelimeler: otobur, otyiyenler, acı ot, karacaot, sütlü ot, abdestbozan otu, adamotu, ağı otu, ağızotu, altın otu, andız otu, ardıç otu, avcı otu, ayrık otu, bağırsak otu, balık otu, bambul otu, ban otu, basur otu, beşparmak otu, bit otu, boğan otu, boy otu, burun otu, canavar otu, ciğer otu, çalgıcı otu, çayır otu, çiriş otu, çivit otu, çöreotu, çörek otu, dağ dalak otu, dalak otu, danakıran otu, deli otu, dereotu, dilotu, diş otu, dolama otu, dolma otu, domuz ayrık otu, domuz otu, dulaptal otu, dulavrat otu, eğir otu, eğrelti otu, engerek otu, esrar otu, eşek otu, evliya otu, fare otu, fıtık otu, gebre otu, gelin otu, geyik otu, göbek otu, güzelavrat otu, hamam otu, hasır otu, horozcuk otu, İdris otu, imparator otu, kabakulak otu, kanarya otu, kandıra otu, kan otu, kartallı eğrelti otu, kasık otu, kaşık otu, kedi otu, kelebek otu, kene otu, kıl otu, kırlangıç otu, kokulu çayır otu, kovan otu, koyun otu, kuduz otu, kum otu, kurbağa otu, kurşun otu, kuş otu, küstüm otu, limon otu, lohusa otu, marsıvan otu, mayasıl otu, melek otu, mercan otu, meyhaneci otu, misk otu, mübarek otu, nevruz otu, nezle otu, oğul otu, Oltu otu, ökse otu, öksürük otu, ölmez otu, pamuk otu, panzehir otu, pelin otu, pire otu, pisik otu, pisipisi otu, sabun otu, sakar otu, sancı otu, sarımsak otu, sedef otu, selam otu, semizotu, sıçanotu, sıraca otu, siğil otu, sinir otu, solucan otu, sökü otu, süpürge otu, süt otu, şerbetçi otu, şeytan otu, şifa otu, tarak otu, taşkıran otu, tavşancıl otu, turp otu, tükürük otu, türüz otu, tüylü dalak otu, uyuz otu, yakı otu, yapışkan otu, yara otu, yavşan otu, yoğurt otu, yüksük otu, zemberek otu, zembil otu, ciğer otları, sinir otları


TU


[ünlem]
  • Tuh

    Tu, böyle mi olacaktı!

Birleşik Kelimeler: tu kaka


UT


[isim]
  • Utanma duygusu

Birleşik Kelimeler: ut açıcı, ut yeri

[isim] [müzik]
  • Klasik Türk müziği araçlarından, iri karınlı, kirişli, mızrapla çalınan bir çalgı

    Ferhunde, burada sevdiği bir ut muallimiyle evlenip bahtiyar olmuştu. - Reşat Nuri Güntekin


GUT (Kelime Kökeni: Fransızca goutte)


[isim] [tıp]
  • Damla hastalığı

AFT (Kelime Kökeni: Fransızca aphte)


[isim] [tıp]
  • Ağız içinde görülen zemini beyaz, ağrılı küçük yara

FİT (Kelime Kökeni: Arapça fitne)


Ata Sözleri ve Deyimler

  • fit vermek (veya sokmak)

[isim] [argo]
  • Ödeşme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • fit olmak

[isim]
  • 30,5 santimetrelik İngiliz uzunluk ölçüsü birimi

ÖTE


[isim]
  • Konuşanın temel olarak aldığı bir şeyden daha uzak olan yer veya şey, mavera, beri karşıtı

    Köşklerin biraz ötesinde köy kulübelerine benzer derme çatma evler görülürdü. - Ruşen Eşref Ünaydın

[sıfat]
  • Bulunulan yere göre karşı yanda olan

    Evimizin bir yanı bahçe, öte yanı sokaktı. - Memduh Şevket Esendal

[sıfat]
  • Daha fazla, çok

    Güzel olduğu pek iddia edilmezdi ama güzellikten de öte güçlü bir çekiciliği vardı. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ötesi var mı?
  • ötesi yok

Birleşik Kelimeler: öteberi, öte gün, öte yandan, ötede beride, öteden beri, öteden beriden, ötesi berisi, ötesinde berisinde, öteye beriye, öteyi beriyi, enöte, günöte, yeröte, doğaötesi, fizikötesi, kızılötesi, morötesi, ruhötesi, ulusötesi


TÖR


[isim] [eskimiş]
  • Başköşe

TÜH


[ünlem]
  • `Vah vah` anlamında pişmanlık bildiren bir seslenme sözü, tü

Birleşik Kelimeler: tüh tüh