İçinde Hit Bulunan Kelimeler



İçinde HİT olan 41 kelime bulunuyor. İçerisinde HİT geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Hit kelimesinin anlamı nedir? Hit ile başlayan kelimeler. Hit ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

12 Harfli Kelimeler

MÜTEAHHİTLİK23

11 Harfli Kelimeler

FORMALDEHİT25

10 Harfli Kelimeler

HİTİTOLOJİ25, MÜCAHİTLİK20, AHİTLEŞMEK18, ŞEHİTKAMİL18

9 Harfli Kelimeler

MÜTEAHHİT20, HİTİTOLOG19, AHİTLEŞME17

8 Harfli Kelimeler

MUVAHHİT24, ŞAHİTSİZ19, MÜÇTEHİT18, MÜTTEHİT15, ŞEHİTLİK15, ŞAHİTLİK15, ZAHİTLİK15, AHİTNAME13

7 Harfli Kelimeler

ŞEVAHİT20, MÜŞAHİT17, MÜCAHİT17, HİTİTÇE14, ŞAHİT14, ALDEHİT13, HİTABEN13, HİTABET13, İNHİTAT11

6 Harfli Kelimeler

TEVHİT16, MÜLHİT13, HİTABE12

5 Harfli Kelimeler

VAHİT15, HİTAP13, ŞAHİT12, ŞEHİT12, ZAHİT12, MUHİT11, HİTAM10, HİTAN9, HİTİT9, LAHİT9

4 Harfli Kelimeler

AHİT8

3 Harfli Kelimeler

HİT7


HİT (Kelime Kökeni: İngilizce hit)


[isim]
  • Liste başı

AHİT (Kelime Kökeni: Arapça ʿahd)


[isim]
  • Kendi kendine söz vererek bir işi üzerine alma, ant

    Ahdim olsun, bu işi yapacağım.

[eskimiş]
  • Devir, zaman

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ahde vefa
  • ahde vefa etmek

Birleşik Kelimeler: ahitname, ahdetmek, Ahd-i Atik, Ahd-i Cedit


HİTAN (Kelime Kökeni: Arapça ḫitān)


[isim] [eskimiş]
  • Sünnet etme

HİTİT (Kelime Kökeni: Fransızca hittite)


[isim] [tarih]
  • MÖ XX-XII. yüzyıllar arasında Anadolu'da, XII-VIII. yüzyıllar arasında Hatay ve Kuzey Suriye'de devletler kurmuş olan eski bir ulus, Eti

LAHİT (Kelime Kökeni: Arapça laḥd)


[isim]
  • Duvarları taş veya tuğladan, üstü taş bir kapakla örtülü mezar

    Firavun'un açık lahitlerindeki boğuk yankıları dinledim. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu


HİTAM (Kelime Kökeni: Arapça ḫitām)


[isim] [eskimiş]
  • Son, bitim

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hitam bulmak
  • hitam vermek


İNHİTAT (Kelime Kökeni: Arapça inḥiṭāṭ)


[isim] [eskimiş]
  • Son bulma, yıkılıp dağılma

    Yükselmeyen düşer / Ya terakki ya inhitat - Tevfik Fikret

Ata Sözleri ve Deyimler

  • inhitat etmek


MUHİT (Kelime Kökeni: Arapça muḥīṭ)


[isim]
  • Çevre, yöre, etraf

    Geniş enginlere, bitmez ufuklara alışan korsanı bu dar muhit sıkıyordu. - Nazım Hikmet

[mecaz]
  • Bir kimsenin sürekli ilişkide bulunduğu insanlar topluluğu, çevre

    Büyük bir sevinç içinde olan Mevlâna, artık onu muhitine bağlayabilmek için bir çare düşünmüştü. - Asaf Halet Çelebi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • muhit edinmek


HİTABE (Kelime Kökeni: Arapça ḫiṭābe)


[isim] [eskimiş]
  • Söylev

    Doktor Hikmet'e yönelmiş olmakla beraber sözleri artık umumi bir hitabe şeklini alıyordu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu


ŞAHİT (Kelime Kökeni: Arapça şāhid)


[isim] [hukuk]
  • Tanık

    Kendisine uzun uzun anlattığım hikâyemin şahidi yoktu. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • şahit olmak
  • şahit tutmak

Birleşik Kelimeler: yalancı şahit


ŞEHİT (Kelime Kökeni: Arapça şehīd)


[isim]
  • Kutsal bir ülkü veya inanç uğrunda ölen kimse

    Ey mavi göklerin kızıl ve beyaz süsü. Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü. - Arif Nihat Asya

Ata Sözleri ve Deyimler

  • şehit düşmek (veya olmak)
  • şehit edilmek

Birleşik Kelimeler: görev şehidi, vazife şehidi


ZAHİT (Kelime Kökeni: Arapça zāhid)


[sıfat] [eskimiş]
  • Dinin yasak ettiği şeylerden sakınıp buyurduklarını yerine getiren (kimse)

    Bu sualin karşısında hakikati inkâr olunmuş bir zahit gibi doğruldu. - Ömer Seyfettin


AHİTNAME (Kelime Kökeni: Arapça ʿahd + Farsça nāme)


[isim] [eskimiş]
  • Antlaşma belgesi

ALDEHİT (Kelime Kökeni: Fransızca aldéhyde)


[isim] [kimya]
  • Alkolleri oksitlendirme veya asitleri indirgeme yolu ile elde edilen uçucu bir sıvı

HİTABEN (Kelime Kökeni: Arapça ḫiṭāben)


[zarf]
  • Sözü birine yönelterek, hitap yoluyla