Hit ile Biten Kelimeler



HİT ile biten 19 kelime bulunuyor. Sonu HİT olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Hit kelimesinin anlamı nedir? Hit ile başlayan kelimeler. İçinde hit olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

11 Harfli Kelimeler

FORMALDEHİT25

9 Harfli Kelimeler

MÜTEAHHİT20

8 Harfli Kelimeler

MUVAHHİT24, MÜÇTEHİT18, MÜTTEHİT15

7 Harfli Kelimeler

ŞEVAHİT20, MÜŞAHİT17, MÜCAHİT17, ALDEHİT13

6 Harfli Kelimeler

TEVHİT16, MÜLHİT13

5 Harfli Kelimeler

VAHİT15, ŞAHİT12, ŞEHİT12, ZAHİT12, MUHİT11, LAHİT9

4 Harfli Kelimeler

AHİT8

3 Harfli Kelimeler

HİT7


HİT (Kelime Kökeni: İngilizce hit)


[isim]
  • Liste başı

AHİT (Kelime Kökeni: Arapça ʿahd)


[isim]
  • Kendi kendine söz vererek bir işi üzerine alma, ant

    Ahdim olsun, bu işi yapacağım.

[eskimiş]
  • Devir, zaman

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ahde vefa
  • ahde vefa etmek

Birleşik Kelimeler: ahitname, ahdetmek, Ahd-i Atik, Ahd-i Cedit


LAHİT (Kelime Kökeni: Arapça laḥd)


[isim]
  • Duvarları taş veya tuğladan, üstü taş bir kapakla örtülü mezar

    Firavun'un açık lahitlerindeki boğuk yankıları dinledim. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu


MUHİT (Kelime Kökeni: Arapça muḥīṭ)


[isim]
  • Çevre, yöre, etraf

    Geniş enginlere, bitmez ufuklara alışan korsanı bu dar muhit sıkıyordu. - Nazım Hikmet

[mecaz]
  • Bir kimsenin sürekli ilişkide bulunduğu insanlar topluluğu, çevre

    Büyük bir sevinç içinde olan Mevlâna, artık onu muhitine bağlayabilmek için bir çare düşünmüştü. - Asaf Halet Çelebi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • muhit edinmek


ŞAHİT (Kelime Kökeni: Arapça şāhid)


[isim] [hukuk]
  • Tanık

    Kendisine uzun uzun anlattığım hikâyemin şahidi yoktu. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • şahit olmak
  • şahit tutmak

Birleşik Kelimeler: yalancı şahit


ŞEHİT (Kelime Kökeni: Arapça şehīd)


[isim]
  • Kutsal bir ülkü veya inanç uğrunda ölen kimse

    Ey mavi göklerin kızıl ve beyaz süsü. Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü. - Arif Nihat Asya

Ata Sözleri ve Deyimler

  • şehit düşmek (veya olmak)
  • şehit edilmek

Birleşik Kelimeler: görev şehidi, vazife şehidi


ZAHİT (Kelime Kökeni: Arapça zāhid)


[sıfat] [eskimiş]
  • Dinin yasak ettiği şeylerden sakınıp buyurduklarını yerine getiren (kimse)

    Bu sualin karşısında hakikati inkâr olunmuş bir zahit gibi doğruldu. - Ömer Seyfettin


ALDEHİT (Kelime Kökeni: Fransızca aldéhyde)


[isim] [kimya]
  • Alkolleri oksitlendirme veya asitleri indirgeme yolu ile elde edilen uçucu bir sıvı

MÜLHİT (Kelime Kökeni: Arapça mulḥid)


[sıfat] [eskimiş]
  • Dinsiz, imansız

MÜTTEHİT (Kelime Kökeni: Arapça mutteḥid)


[sıfat] [eskimiş]
  • Birlik durumuna gelmiş, birleşik, birlik olmuş

VAHİT (Kelime Kökeni: Arapça vāḥid)


[sıfat] [eskimiş]
  • Bir, tek

TEVHİT (Kelime Kökeni: Arapça tevḥīd)


[isim] [din bilgisi]
  • Allah'ın birliğine inanma, bir sayma, bir olarak bakma
[din bilgisi]
  • Tek tanrıcılık
[edebiyat]
  • Divan edebiyatında Allah'ı övmek için yazılan manzume
[eskimiş]
  • Birkaç şeyi bir araya getirme, birleştirme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tevhit etmek

Birleşik Kelimeler: tevhit ehli


MÜŞAHİT (Kelime Kökeni: Arapça muşāhid)


[isim] [eskimiş]
  • Gözlemci

Birleşik Kelimeler: sandık müşahidi


MÜCAHİT (Kelime Kökeni: Arapça mucāhid)


[isim]
  • Kutsal ülküler uğruna savaşan kimse, alperen

MÜÇTEHİT (Kelime Kökeni: Arapça muctehid)


[isim] [eskimiş] [din bilgisi]
  • Bir konuda ayet ve hadislere dayanarak yargıya varan, karar veren din düşünürü