İçinde Faz Bulunan Kelimeler



İçinde FAZ olan 30 kelime bulunuyor. İçerisinde FAZ geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Faz kelimesinin anlamı nedir? Faz ile başlayan kelimeler. Faz ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

14 Harfli Kelimeler

MUHAFAZAKARLIK30

13 Harfli Kelimeler

FAZİLETSİZLİK26

12 Harfli Kelimeler

HAFAZANALLAH29

11 Harfli Kelimeler

MUHAFAZASIZ31, MUHAFAZAKAR26, FAZLALAŞMAK24

10 Harfli Kelimeler

MAHFAZASIZ29, MUHAFAZALI26, FAZLASIYLA23, FAZLALAŞMA23, FAZİLETSİZ23, LAFAZANLIK20, FAZİLETKAR19

9 Harfli Kelimeler

MAHFAZALI24, FAZİLETLİ18

8 Harfli Kelimeler

MUHAFAZA23, PARAFAZİ21, FAZLADAN19, FAZLALIK18

7 Harfli Kelimeler

MAHFAZA21, İNFAZCI20, FAZLACA19, OMFAZİT18, FAZİLET16, LAFAZAN16

5 Harfli Kelimeler

FAZIL15, AFAZİ14, FAZLA14, İNFAZ14

3 Harfli Kelimeler

FAZ12


FAZ (Kelime Kökeni: Fransızca phase)


[isim] [fizik]
  • Elektrik geriliminde evre

Birleşik Kelimeler: faz kalemi, çok fazlı, iki fazlı, tek fazlı


AFAZİ (Kelime Kökeni: Fransızca aphasie)


[isim] [tıp]
  • Söz yitimi

FAZLA (Kelime Kökeni: Arapça fażla)


[sıfat]
  • Gereğinden, alışılmıştan çok, aşırı olan, ziyade

    Yaşamak için çok zorluk çekiyordu. Fazla olarak hastaydı. - Reşat Nuri Güntekin

[zarf]
  • Gereksiz, yersiz bir biçimde

    Fazla konuşma yeter.

[zarf]
  • Gereğinden, alışılmıştan çok olarak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • fazla gelmek (veya kaçmak)
  • fazla kaçırmak
  • fazla mal göz çıkarmaz
  • fazla olmak

Birleşik Kelimeler: haddinden fazla


İNFAZ (Kelime Kökeni: Arapça infāẕ)


[isim] [hukuk]
  • Bir kararı, bir yargıyı yerine getirme, uygulama, yürütüm

    İnfaza, vazifeli şahıslardan başka, kimse kabul edilemez. - Necip Fazıl Kısakürek

[eskimiş]
  • Birine sözünü geçirme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • infaz etmek

Birleşik Kelimeler: infaz masası, infaz memuru


FAZIL (Kelime Kökeni: Arapça fāżil)


[sıfat] [eskimiş]
  • Faziletli, erdemli (kimse)

FAZİLET (Kelime Kökeni: Arapça fażīlet)


[isim]
  • Erdem

    Onun iyiliğini, faziletini, şan ve şerefini görmek benim saadetimdir. - Aka Gündüz


LAFAZAN (Kelime Kökeni: Farsça lāfzen)


[sıfat] [eskimiş]
  • Geveze

    Çok lafazan ve bilgilisiniz ama jeton sizde biraz geç düşüyor anlaşılan. - Haldun Taner


FAZİLETLİ


[sıfat]
  • Erdemli

    Köyün öbür erkekleri gibi Şaban da Zeyno'nun faziletli bir kadın olduğunu sezmişti. - Halide Edip Adıvar


FAZLALIK


[isim]
  • Çokluk, gereğinden artık olma durumu

    Fakat tuhaf ki kadın teessürde, korkuda hiçbir fazlalık göstermedi. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • fazlalık etmek


OMFAZİT (Kelime Kökeni: Fransızca omphazite)


[isim] [mineraloji]
  • Piroksen grubundan, yeşil renkli doğal silikat

FAZİLETKÂR (Kelime Kökeni: Arapça fażīlet + Farsça -kār)


[sıfat] [eskimiş]
  • Erdemli

FAZLADAN


[zarf]
  • Alışılana ek olarak, alışılandan çok, bol bol, çok çok

    Beş dakika bile fazladan kaldığı da olmamıştı. - Elif Şafak


FAZLACA


[zarf]
  • Gereğinden biraz daha çok olarak, bir hayli, çokça

    Belki sorumluluklarım fazlaydı, belki kendimi okumaya fazlaca veriyordum. - Ayla Kutlu


LAFAZANLIK


[isim]
  • Gevezelik

    Artık lafazanlığı bırakalım da biraz biraz iş görelim, değil mi? - Peyami Safa


İNFAZCI


[isim]
  • Öldürme veya cezalandırma işini yapan kimse