İçinde Fa Bulunan 7 Harfli Kelimeler



İçerisinde FA olan 7 harfli 96 kelime bulunuyor. İçinde FA olan 7 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Fa ile başlayan 7 harfli kelimeler. fa ile biten 7 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

FAĞFURİ27, VEFASIZ24, MUSAFFA22, FAYDACI21, MUKAFFA21, MAHFAZA21, ŞİFASIZ21, TEFAVÜT21, FAULSÜZ20, FAİZSİZ20, İNFAZCI20, SFAGNUM20, ŞİFAHEN20, FAŞİZAN19, FAZLACA19, FARFARA19, FAGOSİT19, FAHRİYE19, HURUFAT19, ISFAHAN19, SEFASIZ19, TEFAHÜR19, VEFAKAR19, CEFAKEŞ19, BİLFARZ18, FARKSIZ18, FAYDALI18, KAFADAŞ18, KAFASIZ18, MÜDAFAA18, MEFAHİR18, OMFAZİT18, REFAHLI18, SAFAHAT18, SEFAHAT18, FASULYE17, FACİALI17, HAFAKAN17, İHTİFAL17, FAKÇI17, FASARYA16, FASİKÜL16, FAZİLET16, FANUSLU16, FAKİRCE16, FALANCA16, FALÇATA16, FALSOLU16, FAMİLYA16, FANTEZİ16, LAFAZAN16, MÜNFAİL16, MÜKAFAT16, ŞATAFAT16, CEFAKAR16, DEFATEN15, FABRİKA15, FARIMAK15, FARBALA15, FAKÜLTE15, İTFAİYE15, İNDİFAİ15, KOFALIK15, KOLOFAN15, FAYET15, KAFADAN15, KAFADAR15, MURAFAA15, RAFADAN15, SULFATA15, SELOFAN15, UFALTMA15, UFALMAK15, UFALAMA15, UFAKLIK15, ENSEFAL14, FALNAME14, KAFAKOL14, MANKAFA14, MENFAAT14, NEFASET14, SEFARET14, SEFALET14, ARİFANE13, AKKEFAL13, FANATİK13, FANİLİK13, İRTİFAK13, İTTİFAK13, İLTİFAT13, KALAFAT13, KEFARET13, KEFALET13, REFAKAT13, TEFARİK13, TELEFAT13


ARİFANE (Kelime Kökeni: Arapça ʿārif + Farsça -āne)


[sıfat]
  • Yiyeceği ortaklaşa sağlanan (toplantı)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arifane ile

[zarf] [eskimiş]
  • Arif olana yakışacak bir biçimde

Birleşik Kelimeler: tecahülüarifane


AKKEFAL


[isim] [hayvan bilimi]
  • Sazangillerden bir cins tatlı su balığı (Alburnus)

FANATİK (Kelime Kökeni: Fransızca fanatique)


[sıfat]
  • Bağnaz

    Kendine fanatik tutkunluk duyan insana göre, dünyanın ekseni kendisidir. - Haldun Taner


FÂNİLİK


[isim]
  • Fâni olma durumu

    Bütün bu fânilikleri küçük görerek bunları ancak gönül oyalayıcı şeyler diye telakki ettiklerini gösteriyordu. - Abdülhak Şinasi Hisar


İRTİFAK (Kelime Kökeni: Arapça irtifāḳ)


[isim] [eskimiş]
  • Dayanma

Birleşik Kelimeler: irtifak hakkı, kat irtifakı


İTTİFAK (Kelime Kökeni: Arapça ittifāḳ)


[isim]
  • Anlaşma, uyuşma, bağlaşma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ittifak etmek


İLTİFAT (Kelime Kökeni: Arapça iltifāt)


[isim]
  • Birine güler yüz gösterme, hatırını sorma, tatlı davranma

    Genç kızlar erkeklerin iltifatlarına nasıl karşılık vereceklerini şaşırmışlardı. - Mahmut Yesari

[edebiyat]
  • Söz söylerken, daha çok etki sağlamak için beklenmedik bir anda sözü, konu ile çok yakından ilgili birine veya bir şeye yöneltme
[eskimiş]
  • Yüzünü çevirerek bakma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iltifat etmek


KALAFAT (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [denizcilik]
  • Geminin kaplama tahtaları arasını üstüpü ile doldurup ziftleyerek su geçirmez duruma getirme işi

    Kalafatın tokmak gürültüsü ve denize uzayan zift kokusu arasından yol aldım ve tenha yollara saptım. - Halikarnas Balıkçısı

[tarih]
  • Aşağısı dar, yukarısı geniş bir tür yeniçeri başlığı
[tarih]
  • Osmanlı Devleti'nde vezir veya yüksek mevkide devlet adamlarının giydikleri bir başlık
[mecaz]
  • Onarma, tamir etme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalafata çekmek

Birleşik Kelimeler: kalafat kalemi, kalafat yeri


KEFARET (Kelime Kökeni: Arapça keffāret)


[isim] [din bilgisi]
  • Bir günahı Tanrı'ya bağışlatmak umuduyla verilen sadaka veya tutulan oruç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kefaretini ödemek


KEFALET (Kelime Kökeni: Arapça kefālet)


[isim] [hukuk]
  • Birinin borcunu ödememesi veya verdiği sözü yerine getirmemesi durumunda bütün sorumluluğu üzerine alma durumu, kefillik

    O zamanlarda her sene kefaletleri yüzünden bin lira, iki bin lira ödemek mecburiyetinde kalınmış. - Abdülhak Şinasi Hisar

Birleşik Kelimeler: kefalet mektubu, kefaletname, kefalet senedi


REFAKAT (Kelime Kökeni: Arapça refāḳat)


[isim]
  • Arkadaşlık etme, birlikte bulunma

    Nice yıllar devam eden bir refakatin hatırası bundan mı ibaretti? - Abdülhak Şinasi Hisar

[müzik]
  • Eşlik etme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • refakat etmek


TEFARİK (Kelime Kökeni: Arapça tefārīḳ)


[isim] [eskimiş]
  • Genellikle kırmızı, beyaz ve mor kumaştan dikilen, gömlek ve şalvardan oluşan, kol ağızları, paça kenarları ile şalvarın yanları işlenmiş kadın giysisi
[bitki bilimi]
  • Yüksekliği 60-100 santimetre olan, büyük yapraklı ve beyaz çiçekli bir bitki (Pogostemon patchouly)

TELEFAT (Kelime Kökeni: Arapça telefāt)


[isim] [eskimiş]
  • Hastalık, afet vb. sebeplerle hayvanların toplu ölümü

ENSEFAL (Kelime Kökeni: Fransızca encéphale)


[isim] [tıp]
  • Beyin

FALNAME (Kelime Kökeni: Arapça fāl + Farsça nāme)


[isim] [eskimiş]
  • Fala bakmanın inceliklerini ve yorumlama özelliklerini anlatan kitap